05 Ekim 2021 00:30

Muhalefetin atağı ve işçiler…

Fotoğraf: İBB

Paylaş

Kılıçdaroğlu toplantı üstüne toplantı düzenliyor. Hemen her gün bir yerde bir vesileyle toplantı yapıyor.

Eskiden Erdoğan “iyi” günlerinde bin küsur odalı Beştepe’de muhtarları toplar nutuk atardı. Şimdi muhtarları farklı kentlerin salonlarda Kılıçdaroğlu topluyor. Manisa, Rize, Edirne, Samsun, Hatay… Ege Sanayicileriyle, TTB ile toplantılar yapıyor.

Hemen tümünde Kılıçdaroğlu “İlk seçimde iktidara geldiğimizde…” diye söze başlayıp yeni hükümeti kurduklarında yapacaklarını anlatıyor: “6 ayda herkes rahat bir nefes alacak”, “1 yılda öğrencilerin yurt sorununu çözeceğim”, “2 yılda mülteci sorununu çözeceğim”, “4 yılda terör sorununu çözemezsem siyaseti bırakacağım”. En son “HDP muhataptır” dedi. İyi tabii, kim sorunlar çözülmesin diyebilir.

Tek tek sorunları çözeceğini açıklayan CHP lideri, halkın tüm sorunlarını çözmeye talip: “Sizin oylarınızdan çok sorunlarınıza talibim… Bu ülkenin bütün sorunlarını çözmeye kararlıyım.

Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanlığı adaylığını aklına koymuş görünüyor. Kullandığı dil böyle. Yeni bir “tek adam” gibi artık sürekli birinci tekil şahıs konuşuyor. “Talibim”, “çözeceğim”. Sanki tek başına çözecekmiş gibi!

Sonra ileri gittiğini görüp ekliyor: “Dostlarımızla beraber çözeceğiz.” Akşener de az uyanık değil, başbakanlığı kapıyor!

CHP liderinin toplantılarını çeşitlendirmesinde ve konuşmalarında yansıyan tutum değişikliği, başka şeyler de belirtiyor, ama iki şeyi net olarak gösteriyor. AKP’nin mecalsizliği kadar hızlanan destek kaybını belirten anketler Kılıçdaroğlu’nda AKP’nin gidiciliği ve CHP’nin artık hükümet kurmaya yakın olduğu inancını kesinleştirmiş görünüyor. Ayağı altındaki toprak kayıyor, ancak ülke içi ve dışında güç ve destek kaybetmekle birlikte “AKP gidici” yorumları fazlasıyla erken ve tehlikeli. Henüz silahlar elinde ve saldırıları birlikte yaşıyoruz. Ve ikincisi, “Geliyoruz” inancının yanı sıra fazla eleştirildiği ve tepki aldığı için olacak “Sokağa çıkmayalım”, “Aman provokasyona gelmeyelim” lafı etmiyor; ama sadece sözünü etmiyor, yoksa halkı işe karıştırmama tutumunu sürdürüyor! Yapacağım, çözeceğim, “bekleyin” diyor; en çok İYİ Partiyi vb. kırmamak babından “dostlarımızla birlikte” eki yapıyor. Halkla birlikte çözmenin, halkın mücadelesinin önünü açmanın izi bile yok hiçbir konuşmasında.

Burjuva muhalefet halkın sorunları çözmeye talip, ama çözüm halksız olacak. Halk seyredecek, bazısını 6 ay, bazısını 1 ya da 2 yıl içinde İYİ Parti, DEVA gibi “dostlarıyla” CHP çözecek.

Ama biz bu “dostların” zamanında nasıl sorun çözdüklerini unutmuş değiliz. Akşener örneğin “Beyaz Toroslu” zamanların İçişleri Bakanıydı. Davutoğlu bu ülkenin başına Suriye sorununu saran ve halkı “Beyaz Toros”la tehdit eden başbakanıydı Erdoğan’ın. Karamollaoğlu yakılan Sivas’ın Belediye Başkanı, Babacan’sa Kemal Derviş’in bugünkü ekonomik çıkmazın taşlarını döşeyen çömezi. Şimdi tek adam yönetimine karşı çıkıp “güçlendirilmiş parlamenter sistem” deyince pirüpak olmadılar herhalde.

Tabii ki tek adam sultasından kurtulmak önemli. Bu ihtiyaç görmezden gelinemez, ama şekere bulanmış zehir de içmeyelim. Üstelik şu parlamenter sistem denilen melaneti yaşamamış değiliz. Ne tür bir şey olduğunu biliyoruz. Kaç darbeye teşne olmuş, Denizleri asmış parlamentolu dönemde halk refah içinde değildi. Parlamenter sistemde de zamlar, kuyruklar ve üç kuruşa ücretli kölelik aynıyla bakiydi. Özetle, emekçiler yine iliklerine kadar sömürülüyordu ve halk egemen değildi.

Ve daha bugünden işçilerle emekçilerin tanık oldukları “Birkaç yılda sorunların çözüleceği” müjdesi verilen AKP’siz dönemde benzer düzenin süreceğini bildiriyor. Sadece muhalif belediyelerle şu patron yanlısı sarı Genel-İş merkez yönetiminin İstanbul Maltepe, Kartal, Kadıköy, Bakırköy, İzmir Çiğli, Ankara Çanpaş işçilerine ettikleri yeter. Ve en son greve çıkan İzmir Metro ve Tramvay işçileri. CHP’li belediyeler işçiye bırakın hakkını, üç kuruşu bile çok görüyor, “yandaş” sendika merkezi de şubesiz sözleşme imzalayarak, olağanüstü kongrelerle, disipline vererek… durmadan satıyor. Sorunları içinde boğulmakta olan işçi ve emekçilerin sorunları herhalde böyle çözülmeyecek!

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa