Ada bir komplo ve çökme mekanı mıdır?
Fotoğraf: Fatih Polat/Evrensel
Bir nefes alma alanı ve edebiyat tarihi bakımından bir beslenme mekanı olan, sayısız roman, şiir ve öyküye kaynaklık eden ada, Türkiye’de AKP iktidarıyla birlikte ‘baskın’, ‘komplo’ ve ‘çökme’ kavramlarıyla yan yana anılmaya başlandı.
5 Temmuz 2017’de Büyükada’da, çeşitli hak örgütleri tarafından düzenlenen dijital güvenlik konulu toplantı polis tarafından basıldı. Hak savunucuları gözaltına alınırken Akşam gazetesi 7 Temmuz 2017’de “Tertip Komitesi Büyükada’da!” manşetiyle çıktı. Haberde şöyle deniliyordu: “Kılıçdaroğlu İstanbul’a yaklaşırken, sinsi plan deşifre oldu. Büyükada’da gözaltına alınan 11 kişinin, yeni Gezi provokasyonuna hazırlandığı belirlendi.” Aynı gazetenin bir gün sonraki manşeti de şöyleydi: “Harita Üzerinde Yakalandılar”.
Gazete insan hakları savunucularının Türkiye haritası üzerinde kaos planı yaptıklarını öne sürdü. İktidara yakın Star gazetesi ise, 11 Temmuz’da “Büyükada’da İngiliz Parmağı” manşetiyle çıktı ve “İnsan hakları savunuculuğu görüntüsü altında Gezi benzeri kalkışma planlanan Büyükada’daki ihanet buluşmasının arkasından ABD’nin ‘CIA’ ve İngiltere’nin ‘M16’ örgütleri çıktı” ifadelerine yer verdi. İktidara yakın diğer gazeteler de, kendi ‘yaratıcılık’ kapasitelerine göre bu kervana katıldılar. Hak savunucuları tutuklanıp yargılanırken, çeşitli hak örgütlerinin iktidarın hak ihlallerini sorgulayıcı raporları açısından ortam mayınlanmış, muhalefete de gözdağı verilmiş oldu.
1924 yılında kurulan Heybeliada Sanatoryumu AKP iktidarı döneminde 2005 yılında kapatıldı. Binanın, “İslami Eğitim Merkezi” oluşturulması amacıyla 8 Ağustos 2018 tarihinde Diyanet İşleri Başkanlığına devredildiği bilgisi, 5 Eylül 2020’de basına yansıdı. Bunun üzerine Türk Toraks Derneği, Mimarlar Odası, Şehir Plancıları Odası, İstanbul Barosu Başkanlığı ve İstanbul Tabip Odası; Heybeliada’da bir basın açıklaması yaparak, binanın sağlık merkezi olarak kullanılmasını talep ettiler ve söz konusu tahsise itiraz ederek meseleyi mahkemeye taşıdılar.
Doğal sit alanı olan Heybeliada’da bulunan ve mülkiyeti Darülaceze’ye ait 120 yıllık tarihi Sadık Güzel Osman Plajını, 2001’den beri Green Beach adıyla işleten İsmail Cevahir, 30 Eylül 2019’da “basit onarım ve tadilat” izni aldı. Ardından 114 ada, 1 parseldeki, 13 bin 782 metrekare alanda ağaçlar kesildi, tamamının hafriyat yapılmasıyla şantiye alanına çevrilerek kotlar değiştirildi. Alana beton döküldü. Yurttaşların tepkisi üzerine ekim 2019’da Adalar Belediyesi, “Yapı tatil” tutanağı düzenleyerek projeyi durdurdu. Ancak günün sonunda o mekan, Cevahir Aqua Heybeliada olarak müşterilerine faaliyet vermeye devam ediyor.
‘Ada’, geçtiğimiz günlerde bir başka çökme faaliyeti ile daha gündeme geldi. Büyükada Şehir Hatları Vapur İskelesi üzerinde bulunan ve AKP yönetimindeyken İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) tarafından 10 yıllığına Türkiye Gençlik Vakfına (TÜGVA) verilen kafeterya, mahkeme kararı doğrultusunda tahliye edilmek istendi. Ancak, yönetimi son yerel seçimlerde CHP’ye geçmiş olan İstanbul Büyükşehir Belediyesinin (İBB) Büyükada’daki vapur iskelesinde TÜGVA’ya verilen alanın tahliyesi için işlem yapması polis tarafından engellendi. Çevik Kuvvet tarafından binaya giriş çıkışlar yasaklandı. CHP ilçe başkanı ve yöneticileri darbedildi. Bu yazı yazılırken sorun çözülmüş değildi. Aynı zamanda bir Adalı olarak, çöken çöktüğü yerden kalkana kadar konunun takipçisi olmaya devam edeceğiz.
Tüm bunlar olurken, 2013 yılında kurulan Heybeliada Halk Kütüphanesini Koruma Derneği tarafından, yine bu derneğin uzun süren çabaları ve emeğiyle Heybeliada Halk Kütüphanesi olarak faaliyet vermeye başlayan tarihi mekanda bir kitap etkinliği düzenlendi.
Heybeliada evlerinin Akillas Millas tarafından yapılan muhteşem çizimlerinden hareketle Kiltablet ekibi yazarlarınca öyküler yazıldı ve kaleme alınan bu öyküler Adalı Yayınları tarafından ‘Evler, Aşklar, Göçler’ adıyla kitap olarak basıldı. Kendisi bile güzel bir hikaye olan bu serüvenin ardından geçen cumartesi günü bu öykülerin yazarları, kitabın editörleri ve Heybeliada Kütüphane Derneği üyeleriyle, Adalıların katıldığı bir söyleşi düzenlendi.
Ada imgesi ve gerçekliğinin tarihsel serüveni, edebiyattaki yeri ve güncel bağlamına kadar uzanan ufuk açıcı bir sohbetti.
‘Ada’yı bir ‘çökme’ ve ‘komplo’ mekanı olarak algılayanlara bu anlam derinliğinin bir şeyler söylemesini beklemiyoruz tabii. Onlar nakite bakar.
- İki güncel rapor eşliğinde Kürt meselesini tartışmaya devam 11 Kasım 2024 04:47
- 'Çöle çevirdikleri yere barış geldiğini söylüyorlar' 06 Kasım 2024 05:33
- Bir siyaset olarak 'terörle mücadele' 04 Kasım 2024 07:07
- Erdoğan’ın Mevlana vurgusunun hikmeti ne olabilir? 31 Ekim 2024 08:07
- Mayınlı bir süreç 28 Ekim 2024 05:10
- Yenidoğan çetesi: Çürümenin ekonomi politiği 21 Ekim 2024 05:00
- Barışa kapı açmak mı, süreci yönetmek mi? 14 Ekim 2024 05:00
- ‘Yerli ve milli muhalefet’ tuzağı 07 Ekim 2024 05:13
- Bu sadece bir İsrail savaşı değil 30 Eylül 2024 05:00
- Savaş satanların yarışında söz sahibi olmak... 23 Eylül 2024 05:00
- Önce ölüm fermanını imzaladı, sonra kurbanıyla kağıt oynadı 16 Eylül 2024 05:30
- Çürüyen sınıfın adaletine karşı… 09 Eylül 2024 05:35