Selfie sayar fotospor

Asil Nadir’in, Türkiye’deki gazetecilik tarihinde bir ilke imza atarak kurduğu ‘ilk spor gazetesi’ Fotospor; ciddiyetini yıllar yıllar evvel her transfer döneminde başka bir ‘üç büyüğün’ formasına montelediği Ronaldinho kafasıyla kaybetmişti de; son dönemde bir başka kaybedişler içinde.

Aslında Fotospor, işin biraz da görünen yüzü. Onun yüzüne bakmadan önce, süreci biraz geriden ele almak gerek.

Bir yıl rötarlı oynanan Euro 2020’de A Milli Futbol Takımı kadrosu açıklanınca, benim en azından ’90’lı yılların ortalarından bu yana hiç şahit olmadığım bir hadise cereyan etti. Reklam ajansının geliştirdiği ‘Bizim Çocuklar’ sloganıyla açılmış orta, saha dışından şutlarla gole dönüştü. Kadroya alınmamış futbolcular ve takımları, bu slogana nazire yapan ve baştan aşağı A Milli Futbol Takımını ketenpereye sokan paylaşımlarda bulunmaya başladı. Bu paylaşımlara karşı kimsenin çıkıp da “Dönem kenetlenme dönemi” dememesinden hareketle şunu anlayabilirdik: Çoğunluk, onlarla aynı görüşteydi. Milli takımın öyle pek de destekçisi kalmamıştı.

Ardından, eh hepimizin bildiği üzere Kıraç’ın klibindeki Kıraç sayısı kadar gol yiyen ve hiç puan alamayan milliler yurda döndü. Tabii, beklenen de oldu ve Şenol Güneş ayrıldı. Yerine, apar topar Stefan Kuntz getirildi…

Çok enteresandır, benim hiç ama hiç hatırlamadığım ve spor basını tarihiyle daha yakından haşır neşir olmuş kişilerin beni bu noktada aydınlatmasını beklediğim bir çirkinlik hasıl oldu. Fotospor isimli kuruluş, hani şu Asil Nadir’in kurduğu Fotospor, apaçık bir itibarsızlaştırma operasyonu yürütmeye başladı ve milli takımın yeni hocasına lakabı taktı: Selfici Kuntz!

Nedeni ne? Stefan Kuntz’un, gittiği maçlarda selfie çekip paylaşması.

İlk işaret fişeği 23 Eylül’de ateşlendi. “Burak Yılmaz da Selfici Kuntz’la Görüşmedi” başlığıyla yaptıkları haberde Burak Yılmaz’ın oynadığı Lille-Reims maçını seyreden ve ‘Milli sporcumuz maçta asist yaptı’ diyerek kendi hesabından stadyumdan bir selfie çekimini paylaşan Kuntz’u imzasız bir haberle yerin dibine soktuğunu düşünen Fotospor, bununla da yetinmedi.

4 Ekim’de, Stefan Kuntz’un Kicker’a verdiği röportajı sayfalarına taşıyan Fotospor, “Selfici Kuntz seçtiği hocaları tanımıyor” başlığıyla verdiği haberinde Kuntz’u, Türk milli takımının başına Hamit Altıntop tarafından paraşütle indirilmiş birisi olarak nitelendirmekten beis duymadı. Üstelik bunu, Norveç maçından sadece 5 gün önce yaptı. Üstelik haberin içeriğinde, Kuntz’un herhangi bir hocayı tanıyıp tanımadığıyla ilgili ayrıntı bulunmuyordu.

Gelelim maç sonuna… “Son selfiyi Norveç çekti” diye başlık atılmış olan Tümer Dede imzalı yazıda, milli takımın 1-1’lik sonuçla dünya kupası şansını zora soktuğuna değinildi.

İşin özü şu ki, selfieyi falan bir kenara bırakıp, ülkede Fotospor başta olmak üzere üslubu sorunlu, hedef gösterme ve itibarsızlaştırma konusunda keskin klavyelere sahip medya kuruluşlarının manzara fotoğrafını çekmek lazım. Aksi takdirde, daha göreve geleli bir ay olmamış bir milli takım hocası üzerinden medya kılığıyla çirkin bir operasyon çekilmesini izah etmek güç olur.