‘Hayat Çemberi’ Ankara Katliamı Anıtı

Önceleri her ayın 10’nu derken, yılların ekim ayları da geçmeye başladı. Bu yılın 10 Ekim’inde Ankara Katliamı’nın 6. yılı geride kaldı. Uzun uzun bilanço çıkaracak değilim. Bilanço gayet açık. Gelinen nokta adaletsizliğin sürdüğü…

İzmir’de, Ankara Katliamı Anıtı’nın açılışı yapıldı. İzmir Belediyesi ve 10 Ekim Barış Derneği İzmir Temsilciliğinin çaba ve katkılarıyla…

Alsancak Gar karşısındaki parkta yapılan anıt kitlesel bir katılımla açıldı. Anıtı umduğumdan başarılı buldum. Ayrıca tam Garın karşısında olması da anıta başka bir anlam yüklüyor.

10 Ekim Anıtı ve Anma Yeri projesi yarışma ile belirlendi. 32 başvuru arasından Peyzaj Mimarı Sezgin Karaman, Mimar Baha Yurttaş ve Faruk Makuloğlu’ndan oluşan ekibin hazırladığı "Hayat Çemberi" isimli proje birinci oldu. Birinci seçilen proje, “aydınlığa yürüyüş” temasıyla katliamda yaşamını yitiren 103 kişiyi merkezine alıyor.

Katledilen 103 kişiyi temsil eden farklı boy, genişlik ve formlardaki birimler merkeze doğru yönelen bir çember oluşturuyor. Bu çember, yaşam döngüsünü temsil ediyor. Heykel malzemesi olarak seçilen korten (yerinde dönüşen ve yaşayan) malzemenin zaman içerisinde değişime uğraması, kızıla dönmesi ve direncini korumaya devam etmesi, kaybedilen 103 kişinin sembolik olarak bu alanda yaşama fikrini güçlendiriyor. Her biri özgün nitelikte biçimlenmiş heykel biriminin zeminindeki ışık kaynağı, çarptığı formun yönelişine göre farklı şiddetlerde ve açılarda ışık yayarak her bir birimde farklı yansıma oluşturuyor. Böylelikle 103 kişi ayrı ayrı temsil edilmiş oluyor.

DEVLET TÜM İMKANLARIYLA ANMALARA KATILDI(!)

Bu yıl İzmir’de anmalara katıldım. Bir yandan da diğer illerde anmaların nasıl geçtiğini takip ettim. Ankara’da valilik anmaları ‘kitlesel’ yapmayı yasaklamış. Pandemiyi bahane ederek… Sormak lazım aşı karşıtlarına ‘kitlesel’ miting iznini niye verdiniz? Yoksa onlar efsunlu mu? Ankara‘da anma yapılmasından bile korkulduğunu böylece gördük. Yeter mi? Yetmez! Dikilmesi düşünülen fidanlar bile polis marifetiyle götürülmüş. Direnen ve toplananlara katliam günleri hatırlatılmış, gaz ve plastik mermilerle…

İzmir’de mezarlık ziyaretleri ve anıt açılışında bir olay yaşanmadı. Devlet sağ olsun(!) tüm mezarlara ve anıtın açılışında ilgi ve desteğini esirgemedi. Bizzat sivil ve resmi polislerle katılım sağladı. Öyle ki anıt açılışından önce hepimizin can güvenliği için bizleri kenara aldı tek tek lamba içlerine kadar aramalarını gerçekleştirdi. Böylece resmi anlamda katliam diyemeyen devlet, gar patlaması veya terör faaliyetine karşı duyarlılığını göstermiş oldu.

İzlenimlerimi Hatice Çevik’in sözleriyle bitireyim; "Bu anıtı içinde yaşadığımız karanlığın aydınlığa çıkışının kapısı olarak görüyorum. 6 yıldır hayatımız eskisi gibi değil. Bizi hayatta tutan, mücadele azmi, adaleti getireceğimize olan inancımız. Adaleti biz sağlayacağız"