Öteki-Siz

Kıştan bahara geçtiğimiz aylardan birinde, 2001 yılında başlıyor hikaye. Neden bilmem bir yerlerde, gecenin bir yarısı şiir okuyoruz, Beyoğlu’nun arka sokaklarında bir yerlerdeyiz, keman çalan biri var aklımda, lisedeki edebiyat öğretmenim Seyfi Bey’e benzettim onu, gidip konuşasım geldi ama öyle sızılı çalıyordu ki, yaklaşılacak gibi değildi.

O sırada içimizden biri fısıldadı kulağıma, Öteki-Siz’i çıkaranlar da gelmiş, dedi.

Masalarına gittim, kendimi tanıttım, oturma izni isteyip şunu dedim: Derginizde yazmak istiyorum.

Nice zamandır dergilerini takip ediyordum. Biz de arkadaş çevremizle Ağır Ol Bay Düzyazı dergisini çıkarıyorduk ama Öteki-Siz hem yayımladığı şiirler hem de içeriğiyle beni ayrıca çekiyordu, orada olmak istediğimi biliyordum ve bunu editörlerine bu biçimde söylemekte hiçbir beis görmedim.

Derya Önder ve Salih Aydemir beni masalarına davet etti, o gece uzun uzun sohbet ettik ve aramızda yıllara yayılan arkadaşlığın, dostluğun, tanış olmanın ya da adına kim ne diyecekse işte tam da onun temellerini attık. Sadece ben mi? Doksan kuşağı mıyız, ikibin kuşağı mıyız bilmiyorum. Dileyen dilediği yerde konuşlandırmakta, konuşlandırmak istemeyen de bir önceki ya da bir sonraki kuşaktan saymakta bizi. Mesela Fecr-i Ati’den beri yazan kişiler 2000’li yıllar için yapılan şiir antolojilerine alınırken, biz doksan kuşağı oluveriyoruz. Aynı kişiler doksan kuşağı için antoloji yapsa biz ikibin kuşağı olacağız kuşkusuz. Dert mi? Aman, başka zeval vermesin. Neyse.

Beşinci sayısından itibaren elimin yettiği, zamanın elverdiği ölçüde dergi sayfalarında yer almaya, destek olmaya, yan yana durmaya çalıştım. Derya Önder ve Salih Aydemir de beni aileden biri kabul etti her zaman ve o erinçle yaşayıp gittik yıllarca.

Ocak 2001 tarihinde ilk sayısıyla edebiyat dünyamıza kendini armağan eden bir dergidir Öteki-Siz.  Aylık kültür, sanat ve şiir ‘derdi’ olarak çıkmaya başlamış, “şiir bir dünya görüşüdür” önermesini başlığının yanında taşımıştır. Dergi dedim değil mi? Bilenler ve bilmeyenler için bir “ortak kitap”tır Öteki-Siz.

Necip Başak Köprülü’yü bilir misiniz? İhsan Fikret Biçici’yi? İsmail Uyaroğlu’nu, Halil İbrahim Bahar’ı bilirsiniz elbette. Muammer Hacıoğlu’na aşina olmadığınız iddia edilemez… Bir dergiye sondan başlamanın telaşıyla okudum Öteki-Siz’i hep. Başından sonuna aksamalar oldu çeşitli nedenlerle ama derginin arka kapağı hep şairlere ayrıldı. Zamanın bir yerinde yazmış ve artık hayatta olmayan, unutulmakla anımsanmak arasında nice şair konuk oldu Öteki-Siz’in arka kapağına. Beşir Fuad unutulur gibi değildi mesela benim için.

Her sayının farklı bir dosya konusu oldu, her sayıda edebiyatımızın bir başka meselesi tartışıldı dergi sayfalarında. Yeşilçam Sokak 36/1 adresinde, yani desem ki küçümen bir odada İstiklal Caddesi’nin karmaşasından uzakta bir yerdeydi dergi, doğrudur. Ama kendi kalabalığı oldu hep. Binanın girişindeki 8-10 basamaklı merdivenden tırmanıp dergi bürosuna girmeden önce hemen sol yanda Bahattin Abi’yle ve işlettiği çay ocağından yükselen taze çayın buğusuyla selamlaşmak adettendi.

Daracık bir ofisti evet, şimdi 20 metrekare bir alandan bahsediyorum desem, onca insan nereye sığdınız, diye soranlar olacaktır. Ama insan sığıyor işte, orada zamanın şiirini konuşmak, ufaktan dem tutmak ve akşamı karşılamak da adettendi. Hatta orada konaklayan, yatıp kalkan biri bile vardı. Gidecek yeri olmayana dergi bürosu da sahip çıkar elbet.

İlginç değil mi derginin üçüncü sayısı Mart 2001 tarihinde yayımlandı ve elbette kapağı mor’du. Açılış yazısı Marquez’in “Veda Mektubu”ydu mesela. Genellikle “Öteki Kalem” imzasıyla yayımlanan sunuş yazılarında Ekim-Kasım 2001 Sayı 10-11 kimler yoktu ki… “Fransız Öpücüğü” koymuştu yazıyı derleyenler başlığı. Fr. Paulhan, Boris Vian, Ludwig Wittgenstein, Klossowski, Proust, Michel Foucault, Jean Cocteau, George Bataille, Marquis de Sade, Jean Baudrillard vardı imzalar arasında. Onlardan yaptıkları alıntıyla “öteki kalem” içeriğini k.İ /s.f  derlemişti.

Benim için inanılmaz olan bir sayı var ki sanırım edebiyat tarihimizde bir eşi ve benzeri yoktur. Varsa da lütfen cahilliğime verin. Yeditepe’nin muhtelif sayılarında muhtelif zamanlarda ve muhtelif şairlerden el yazısı şiirler yayımlandığını biliyoruz. Yazılıkaya da her sayısında bir şairden el yazısı şiirler yayımlardı. Rüzgar da kafasına göre ve buldukça el yazısı şiire yer vermiştir… Ama Öteki-Siz’in Eylül 2001 basımlı 9. sayısı baştan sona el yazısıyladır. İçindekiler ve arka kapak buna dahil. Dergi baştan sona el yazısı şiirlerle yayımlandı o sayıda. Kimler yok ki; Orhon Murat Arıburnu şiiri ile açılan dergi arka kapakta Abdullah Rıza Ergüven şiiriyle kapandı. Farklı kuşaklardan nice şair el yazısıyla yer aldık dergide, o yıllarda hayatta olmayanların el yazısı şiiri de bulunup buluşturuldu bir yerlerden ve inanılmaz bir sayı oldu.

Son dört sayısı İran ve Kıbrıs edebiyatı, edebiyatımızda dergicilik ve ödüller/yarışmalar dosyalarıyla çıktı ki aynı zamanda derginin Bilgi Üniversitesi’nde yaptığı İran Edebiyat Günleri bir sempozyum olarak hayatımıza yeni anlamlar kattı. 2006 yılında yayın hayatına son verdiğinde geride şiir kitapları da bıraktı Öteki-Siz.

Derya Önder ve Salih Aydemir uzun zaman gönül verip çaba gösterdi edebiyatımız için. Bize kattıkları ve bıraktıkları için teşekkürler.