İyi hekimler diyarı: Diyarbakır
Mehmet Selim Ölçer | Fotoğraf: MA
Bir kent düşünün, son yirmi yılda seçilmiş tüm tabip odası başkan ve genel sekreterlerinin nerede ise tamamı son beş yılda gözaltına alınsın, tutuklansın veya KHK ile kamudan ihraç edilsin.
Bir kent düşünün, sağlık iş kolunda bir sendikanın (SES) yöneticileri de benzer bir durumla karşılaşsın.
Bir kent düşünün, hekim meslek örgütü TTB’nin merkez konseyinde farklı zamanlarda yer almış olup bu kentte yaşayan tüm üyeleri son beş yılda ‘yargı kıskacına’ alınsın.
Bir kent düşünün, son beş yıldır ilçeler dahil nerede ise tüm belediyelere kayyum atanmış olsun. Kentin aynı zamanda hekim olan belediye başkanı tutuklansın.
Bir kent düşünün, nerede ise tüm dernek, demokratik kitle örgütü, sivil toplum kuruluşları KHK ile kapatılmış olsun.
Bir kent düşünün, pandemi sürecinde gerek hastalığa maruz kalma gerekse aşılamada dezavantajlı illerin başında gelsin.
İşte o kentte bir dönemin TTB Merkez Konsey Başkanı, tüm Türkiye’nin, hekimlerin Selim abisi Dr. Selim Ölçer “yoksullukla mücadeleden” suçlu bulunmuş!
Üstelik ne tesadüf ki geçmiş dönem TTB Merkez Konsey üyelerinden Dr. Şeyhmus Gökalp de “Bir yalancı itirafçının yalanını kabul etmesine rağmen” aynı kentte yargılanmakta!
Gerek Selim Ölçer gerekse Şeymus Gökalp, iyi hekimlik değerlerini yaşama geçirmiş değerlerimizdir. Demokrasinin değişik tanımları olsa da her tanım zaman içinde bir turnusola ihtiyaç duyar. Yaşamlarını insan hakları, sağlıklı toplum, sağlıklı ülke şiarına adamış olanların muhatap kılındığı adli süreçten daha doğru hangi turnusol olabilir ki!
Dr. Selim Ölçer, TİHV (Türkiye İnsan Hakları Vakfı) kurucular kurulu üyeliği, farklı dönemlerde yönetim kurulu üyeliği ve 2000-2003 yılları arasında genel sekreterlik görevlerini üstlenmiş, ayrıca 1990-1995 yıllarında Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanlığı yapmış bir hekimdir. Geçen hafta Diyarbakır’da “yoksullukla mücadeleden” 2 yıl 1 ay hapis cezası ile cezalandırılması ise kabul edilemez bir durumdur.
TİHV’nin kamuoyu ile paylaştığı üzere, “Sevgili Selim Ölçer, çok iyi bir hekim ve katıksız insan hakları savunucusudur. Ömrünü sağlık hakkı, emek, demokrasi, barış ve insan hakları mücadelesine adamıştır. Bu amaçla pek çok sivil toplum örgütünün kuruluş ve çalışmalarında aktif görevler üstlenmiştir. Bu bağlamda yoksulluğun sağlık hakkı, en genel ifadesiyle ağır bir insan hakkı ihlali olduğu bilinciyle, 2006 yılında Diyarbakır’da kurulan Sarmaşık Yoksullukla Mücadele ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneğinin kurucularından biri olmuştur.”
“Yoksulluğu önlemek ve gidermek için saha araştırmaları yapan, binlerce aile ve bireye gıda, giyim, sağlık, eğitim, yakacak, barınma vb. konularda ayni/nakdi yardımda bulunan, bu yolla toplumsal dayanışma ve yardımlaşmayı büyüten Sarmaşık Derneği, 2016 tarihli ve 677 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılmıştı”. Şimdi de yöneticileri yargılanmakta.
Bu bağlamda TİHV önemli hatırlatmalarda bulunuyor: “Sevgili Selim Ölçer, başta işkence ve diğer kötü muameleye maruz kalan kişilerin tedavi ve rehabilitasyonu olmak üzere, uzun yıllardır evrensel değerlere dayalı bir biçimde, barışçıl yöntemlerle sürdürdüğü çalışmaları ulusal ve uluslararası ilgili kamuoyunun tanıklığında kabul görmüş bir insan hakları savunucudur. Aslında verilen bu ceza, bir süredir bu ülkede insan hakları savunucularını baskı altına almaya yönelik çabaların yeni bir örneğinden başka bir şey değildir.
Bu bakımdan Türkiye’nin, Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Savunucularının Korunması Bildirgesi’nin tüm hükümlerine ve taraf olduğu uluslararası belgelere uygun bir şekilde insan hakları savunucularını korumakla yükümlü olduğunu bir kez daha hatırlatmak isteriz. Dolayısıyla insan hakları savunucularının üzerindeki baskılara derhal son verilmeli, söz konusu ceza ivedilikle hükümsüz kılınmalıdır. Çünkü en ağır insan hakkı ihlallerinden biri olan yoksullukla mücadele ve insan hakları savunuculuğu hiçbir şekilde suç değildir.”
Bir kent düşünün, demokrasisizlikle sınanıyor: Diyarbakır
Bir ülke düşünün, o kente bakarak halkın eksik demokrasiye rıza göstermesi vehmediliyor: Asla!
Diyarbakır şairler, surlar kenti olduğu kadar iyi hekimler kentidir. İyi hekimliğin baskı altında tutulması ise kabul edilemez.
Sağlıcakla kalın.
- Bir davayı seyretmek: Başka bir sağlık sistemi mümkün 25 Kasım 2024 04:43
- Kırmızı kurdele: AIDS ve çocuk 18 Kasım 2024 04:04
- Hekim grevleri tüm dünyada tarihsel bir eşikte 11 Kasım 2024 04:50
- Özelleştirme yolunda aile hekimliği ya da sağlık hakkımız 04 Kasım 2024 04:11
- 2025 ya da sağlık: Yeni sağlık bütçesinin ipuçları 28 Ekim 2024 04:35
- Sağlıkta kayıp kuşak: 0-23 yaş arası ve AKP'li yıllar 21 Ekim 2024 04:53
- Hangi antidepresan bize eşitlik, özgürlük, adalet getirebilir ki! 14 Ekim 2024 04:00
- Koruyucu sağlık hizmetleri: Önlenebilir her ölüm cinayettir 07 Ekim 2024 04:55
- Koku ve hafıza 30 Eylül 2024 04:26
- Yapay zeka insan haklarından neden korkar? (1) 23 Eylül 2024 04:29
- Tombul kentler tombul insanlar yaratır 16 Eylül 2024 04:55
- Barış belediyeciliği: Didim 09 Eylül 2024 04:02