25 Ekim 2021

Peru'da azil borazanları çalarken

Fotoğraf: Peru Kongresi/Flickr (CC BY 2.0)

Peru’daki başkanlık seçimlerinin üzerinden neredeyse 4 ay geçmesine rağmen, Başkan Pedro Castillo’nun önüne çıkan sorunların her gün daha da arttığı söylenebilir. Seçimlerden hemen sonra fujimorist sağ sonuçların tanınmaması için elinden gelen her şeyi yaptıysa da başarılı olamamış, Castillo’yu başkanlıktan uzaklaştırmak için heveslerini Kongredeki çoğunluğa bırakmak zorunda kalmıştı. O günden bu yana Castillo bir kabine kurabilmek ve çoğunluğunun bulunmadığı Kongrede bir mutabakat sağlayabilmek üzere merkeze doğru hareket etmek yolunu seçmişti. Kendisine oy veren yaklaşık 9 milyon seçmenin kitlesel desteğini mobilize etmek yerine güven oyu alabilecek bir kabine oluşturma çabasının sonucu ise adayı olarak seçildiği Peru Libre partisinde bir yarılmaya yol açtı.

Kongrede güven oyu alabilmek için taviz verme serüveninin ilk kurbanı Dışişleri Bakanı olarak atanan eski gerilla Héctor Béjar’ın değiştirilmesi olmuştu. Béjar, Peru’nun Venezüella politikasını değiştirerek, Maduro karşıtı Lima grubunu dağıtmış, ülkeye büyükelçi atayarak yeniden diplomatik ilişkiler kurulmasını sağlamıştı. Zaten ordunun ve Peru sağının tamamen karşısında bulunduğu Béjar’ın güvenoyunun önünde engel olacağı kesinleştikten sonra ise kabineden çıkarılması şaşırtıcı olmadı. Ancak Castillo’yu kendi partisi ile kavgalı duruma düşüren asıl kabine değişikliği Başbakan olarak atadığı Guido Bellido’nun yerine merkez soldan bir isim olan Mirtha Vásquez’i ataması ile gerçekleşti. Bu atama ile Peru Libre’nin yönetim kadrosu Castillo’ya güven oyu vermeyeceklerini açıkladı, halen kabinede olan PL üyelerinden ayrı bir pozisyon oluşturarak partiyi ve Castillo’nun zaten azınlıkta olduğu Kongredeki desteğini zayıflatmış oldular.

PL’nin yönetim kadrosunun bu kararının arkasında Castillo’ya bir uyarı vermek mi olduğu yoksa şimdiden Castillo sonrasında gerçekleşecek seçimlere yönelik bir hazırlık mı olduğunu zaman gösterecek. Ancak bugün için Castillo’yu sıkıştırmak üzere PL’nin bir bölümünün takınmak istediği tutumun önündeki en büyük engel Peru sağının ve fujimorismin kendilerinden önce davranarak Castillo’yu bir darbe ile alaşağı etmeye ant içmiş olmaları.

Bu bağlamda Kongrede fujimoristlerin, dışarıda da sermaye gruplarının pişirdiği başkanı azletme sürecinin ivme kazandığı söylenebilir. 130 üyeli kongredeki 79 üye şimdiden başkanın görevlerini kısıtlamak üzere anayasal olmayan bir kanunu geçirmek üzere kabul oyu vermiş bulunuyorlar. Anayasaya göre başkanın fiziksel ve akli olarak görevini devam ettiremeyeceğine karar vererek başkanı azletmek için 87 oy gerekiyor. Castillo’nun önünde ise sadece Anayasa Mahkemesine başvurma ve Kongre’deki fujimori karşıtı sağ ile ortak bir zemin kurma seçenekleri bulunuyor ki Başkan her ikisini de an itibari ile denemiş durumda. PL’nin Castillo’yu sıkıştırmak isteyen üst yönetimi ise şimdilik muhalefeti bir kenara bırakmış gözüküyorlar.

Kongre dışında ise büyük sermaye grupları ‘demokrasiyi kurtarmak ve komünizmden kurtulmak’ için projelerini hayata geçirmeye hazırlanıyorlar. Masada tanıdık bir plan olan genel bir kamyoncu grevini finanse ederek ekonomiyi durdurma planı var. Böylece zaten zor durumda olan ekonomiyi daha da zora sokarak, Kongrede gerçekleşecek bir azil sürecini toplumun geneline kabul ettirmek amaçlanıyor. Peru’da tarihin en yüksek oyu ile ve yüzde 50’den fazla bir oy ile seçilmiş başkanın, kabinesine güven oyu alamadan ve görevde üç ayını bile doldurmadan azledilmesi için elden gelen her şeyin yapıldığı söylenebilir.

Castillo’nun Kongrede zorlanacağı ve belki de beş yıllık görev süresini dolduramayacağı herkes tarafından kabul ediliyordu. Ancak olayların bu kadar hızlı bir biçimde gelişmesi belki de ders alınması gereken bir durumu da ortaya koyuyor; orta yolculuk en mantıklı seçenek gibi görünse bile son tahlilde en gerçek ve hayati dayanağınızın kitleler olması kaçınılmaz.

Evrensel'i Takip Et