Gençlerin demokrat amcası
Bu kadar ciddi ve can yakıcı sorun içinde buna mı taktın diyeceksiniz, ama takıldım işte. Bir arkadaşım göstermese muhtemelen hiç görmeyecektim. Kemal Kılıçdaroğlu’nun Twitter profilindeki kişisel bilgilerinden bahsediyorum. İsminin altında Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı/Gençlerin Demokrat Amcası yazıyor. Şaka değil. Bu tanım ne zamandır orada duruyor bilmiyorum. Kimin fikri onu da bilmiyorum. Bu arada, profilini gördükten bir gün sonra bilginin aklımda “gençlerin tonton amcası” diye kaldığını da itiraf edeyim.
Bu kişisel bilginin gençlere yönelik oy avcılığının bir ürünü olduğunu görmek için öyle siyaset bilimci falan olmak da gerekmiyor. Genç nüfusun toplam seçmen sayısı içindeki ağırlığı, genç işsizliği meselesinin, sadece Türkiye’nin değil, neredeyse tüm dünyanın önemli bir sorunu haline gelmesi, vs. gençleri özellikle son yıllarda siyasetin odağı haline getirdi. Bu sorunların çözümüne yönelmeyen partilerin iktidara gelmesi artık çok zor. Böyle bir durumda, siyasal partilerin gençlere yönelik politikalar geliştirmesinden, particilerin onlara seslenen bir dil kullanmasından daha doğal bir şey olamaz herhalde.
Durum bu iken, politika geliştirmeyen ya da politika geliştirse bile, bu politikaları oportünist hesaplara kurban eden, bu hesapçı politikaların ürünü bir dil kullanan siyasetçinin sahtelik hissi yaratmaktan öteye gidemeyeceği de aşikar. Nitekim “gençlerin tonton, pardon, demokrat amcası” nitelemesi de böyle. Seçmen yaşı Türkiye’de on sekiz. Geçtim daha ilerisini, on sekiz- yirmi yaşındaki gence sekiz yaşındaki çocuk muamelesi yapmak hangi yaratıcı zekanın ürünüdür? Demokrat amca on dokuz yaşındaki üniversite öğrencisinin yanağından bir makas alıyormuş mesela. Ya da o demokrat amcanın Boğaziçi Üniversitesinde polisin yaka paça gözaltına aldığı öğrencinin yanına Noel baba kılığında gidip “Her şey çok güzel olacak, ben yaparım” dediğini düşünün… Bu tonton amcayı bir de rap müzik eşliğinde dans ettirirlerse iktidar cepte sanıyorlar sanırım. Ama zaten hatırlayacağınız üzere demokrat amcanın kurultay müziği de rap müzikti.
Böyle bir yaklaşım karşısında insan sormadan edemiyor: Etrafınızda hiç mi gençlik sosyolojisi çalışan biri yok? Gençlerin halinden, taleplerinden, dünyasından hiç mi bir şey anlamadınız?
Seçimler için gençliğe yatırım yapan tek lider Kemal Kılıçdaroğlu değil elbette. Geçen haftaki yazımda da söz ettiğim gibi, örneğin Fransa’da da daha çok genç seçmenden oy alan Emmanuel Macron, seçmen yaşını on altıya indirmek istiyor. Fransa Cumhurbaşkanının hesabı apaçık ortada: Seçmen yaşını düşürüp oylarını bu yolla artırmak istiyor.
“Arap Baharı”nın başlamasında gençlerin ve genç işsizliğinin rolü, Şili’de, Hong Kong’da, Tayland’da son yıllarda gençlerin düzenlediği protesto gösterileri, vs. siyasetin belki de hiç olmadığı kadar yüzünü gençlere dönmesini kaçınılmaz kıldı. Gençlerin, temsili demokrasiye ve siyasi elitlere eleştiri oklarını bu derece yönelttiği bir dünyada oportünist politikalar iktidara yürümeye ne kadar hizmet eder? Tonton amca üniversite diplomalı genç işsize iş olanakları yaratabilir mi? Gençler demokrat amca tarafından mı temsil edilmek istiyor? Yoksa hak ve taleplerini bizzat mı dillendirmek istiyor? Demokrat amcalarının İzmir’de spor ve gençlik merkezinin temel atma töreninde söylediği “Türkiye’nin geleceğini sizler belirleyeceksiniz. Az kaldı az. Haramilerin saltanatını yıkacaksınız” sözleri gençleri sadece oylarıyla iktidarı değiştirmeye mi davet ediyor? Yoksa, ülke yönetimine ortak etmeye de bir çağrı niteliğinde mi? Hangisi?
“Bir iki kadın olsun, birkaç da genç aday koyduk mu, al işte sana temsil” mantığı ile bu işler yürümüyor maalesef. Çoğu erkek ve yaşını başını çoktan almış particiler bunu ne zaman idrak edecek? Edebilecek mi? Tonton amca yaklaşımlarıyla “Bu çok iş zor yonca.”
Evrensel'i Takip Et