28 Ekim 2021 00:15

REKTÖR-rektör

Melih Bulu ve Naci İnci

Melih Bulu ve Naci İnci | Fotoğrafar: Twitter, BOUN

Paylaş

Bir hoca düşünün. Pozitif bilim çalışan üniversite hocası. Boğaziçi Üniversitesine rektör yapılmış olsun. Huzur içinde bilimsel çalışma yapıp, diğer hoca arkadaşları ile çay, kahve yudumlarken evrenin fiziğini, kimyasını, mekanizmasını tartışmak, odasına doluşan öğrencilerine elektriğin ışığa dönüşmesini anlatmak, öğle yemeklerini öğrenci yemekhanesinde yedikten sonra üniversite bahçesinde turlamak ve top oynayan öğrencilerin arasına karışmak, yarım harf yüzünden üniversiteden atılma durumuna gelen kıdemli öğrenciye son bir sözlü sınav hakkı verip geleceğini kurtarmanın zevkini yaşamak varken illa “Rektör olacağım, rektör kalacağım” diye olmadık rezilliğe katlanıyor olsun.

Bırakın öğrencilerin arasına karışmayı, öğrencilerin 10 metreden fazla yaklaşmamaları için karar aldırsın, Dolmabahçe’de 6’ncı filonun Amerikan askerlerine taş atan devrimci öğrenciler için “Büyük taş atmasalardı bari” diyebilen, Burhan Kuzu’ya domates salçası atan öğrencilerini, “ Bu tür eylemlerin kapalı salonlarda yapılmasına karşıyım. Eylem sonrası temizlemek zor oluyor”  diyerek bilge tepkisini gösteren tarihi rektörlerimizden utanmadan, rektörlüklerinin üniversitelerine verdiği zararı umursamadan koltuklarına tırnaklarıyla yapışsın. Anlayamıyorum.

Rektörler gördük, rektörlükleri bitince arkadaşlarının, öğrencilerinin arasında güvenle, zevkle yürüyen. Rektörler gördük üniversitelerini saygın üniversiteler arasına sokmak için gece gündüz çalışan. Rektörler gördük asıl olanın rektör olmak değil hoca olmak olduğunu anlayan, uygulayan.

Ama rektörler de gördük ve görüyoruz hep rektör kalacaklarmış sanan. Rektörlük bitince yüzüne tükürülmesinden korkup odasına kapanan. İşi bitince, orada olmanın gereğini yapıp onu oraya getirenlerin isteklerini yerine getirdikten sonra buruşturulup çöp sepetine atılan. Rektörlük bitince buhar olup, yok olan.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa