Seninle de vedalaşmak varmış Doğan Akhanlı!
Fotoğraf: Wikipedia
Belge Yayınlarında Hapisteki Yazarların kitaplarına yer verdiğimiz Yeni Sesler dizisinin yazarlarından A. Kadir Konuk’un romanı “Gün Dirildi” yi bize Ayşe Düzkan sağlamıştı. Biz de şiirden sonra roman arayışı içinde olduğumuz için, hemen atlamıştık üstüne. El yazmasıydı bize ulaşan metin. 3. kitabı olacaktı dizinin.
HK’lı suçlanan A. Kadir Konuk cezası onaylanmış idam mahkumuydu, Tariş Olaylarından dolayı. Aynı davanın sanıklarından 2 DY’cinin cezası onaylanmıştı Meclis tarafından ve hüküm infaz edilmişti. 84 yılında Şemdinli baskınından sonra. İdamlar devam etseydi, asılma sırası aynı dosyadan dolayı A. Kadir Konuk'taydı. A. Kadir Konuk daha sonra onların şiirlerini derleyecek, onlar hakkında bir kitap yapacaktı. Erdal Eren hakkında yaptığı kitap gibi.
Bu kitapları rahatça yapmasını sağlayan ise Doğan Akhanlı olacaktı. Nasıl mı? Uzun hikaye, ama kısaca anlatayım.
A. Kadir Konuk’ta kalp sorunu boy göstermişti. Uluslararası Af Örgütü (AI) onun için kampanya yürüttü.
Bunun sonunda A. Kadir Konuk Ermenek Cezaevinden İstanbul’a getirilmişti. Hatta Anneler Hareketinden Sacide Çekmeci ve Leman Fırtına onu bir pazar Bayrampaşa’da ziyaret etmişti.
AI sorumlusu Helmut Oberdiek onun için Londra’dan gelmişti. Pazartesi sabahı onunla buluşup görüştük, hatta “biz de ziyarete gitsek mi?” dedik, anneler gibi. Anneler, sorgulanacaktı bu nedenle daha sonra.
Sonra Oberdiek, Cumhuriyet gazetesindeki randevusuna gitti. Bir saat sonra gelip, “Kadir kaçmış hastaneden” demez mi? Neyse ki kaçma olayıyla ilgili olmadıklarına ikna edeceklerdi polisi.
Yıllar sonra, bu filmlerdekine benzer bu kaçma olayını Doğan’ın organize ettiğini öğrenecektik. Müstakbel bir yazar, hapisteki bir yazarı kaçırmıştı. 1989 yazıydı.
Ancak muhayyilesi olan bir yazar adayı yapabilirdi bunu. Bu Şavşatlı delikanlı, olanaksız diye düşünülebilecek bir eylemi, çok basit biçimde düzenlemişti.
Muayene odası önünde bekleyen 2 jandarma ya nasıl yaptılarsa, kloroform koklatılıp, kendilerinden geçmeleri sağlanmıştı. Doğan mı yoksa ayarladıkları mı yapmış asla öğrenemeyecektik. Ve hapisteki yazar kayıplara karışacaktı.
Daha sonra hastanede tebahhur eden A. Kadir Konuk Almanya’nın Köln şehrinde arz-ı endam edecekti. Yeni açılan Nobel ödüllü Alman yazarı Heinrich Böll Evinin ilk misafir yazarı olarak.
Bunun önünü açan müstakbel yazar Doğan Akhanlı, 12 Eylül cuntasının siyasi tutsaklarından biri olarak eşi ile birlikte 2 küsur yılını Metris Cezaevinde geçirmişti. 1985-1987 arası. Demek 2 yıl önce A. Kadir olayından.
Daha sonra onlar da yurtdışına çıkmayı başaracaklar ve Doğan Akhanlı Almanya’da bir yazara dönüşecekti.
Onun ilk kitaplarının yayıncısı olmaktan gurur duyuyorum. Resmi tarihin tabu konularını da konu edinecekti, Kayıp Denizler adlı üçlemesinde. Daha sonra araştırmacı Tessa Hoffmann ile birlikte Talat Paşa Dosya’sını yayınlayacaklardı.
2010 yılında uyduruk gerekçelerle tutuklanmasının asıl nedeni buydu. İki avukatının çabası ve kampanyalar sonucu, serbest kalacaktın. Onlarla birlikte DGM Savcılar koridorunda nasıl koşturduğumuzu hatırladım şimdi. Kısa zamanda beraat edecektin.
2012 yılında Kandıra Cezaevinde tutuklu olduğumda beni ziyaret etmen benim için büyük moral kaynağı olmuştu. Bu aynı zamanda bir cesaretti. Adalet Bakanlığına başvurup ziyaret izni almayı başarmıştın.
Daha sonra seninle birlikte birçok konferansa konuşmacı olarak katılacaktık.
Ama pes etmeyen derin yargı, eski dosyaları ısıtıp, hakkında İnterpol kararı çıkartıp, seyahat ettiği İspanya’da seni bir günlüğüne gözaltına aldırmayı başaracaktı. Ama ne zafer! Ancak hemen tahliye edilecektin Almanya’dan hemen uçağa atlayıp gelen avukatının çabası ile, açılan dava ise 40 gün sonra ret ile sonuçlanacaktı.
Bunun hikayesi de Almanca 20 bin basılan bir kitaba dönüşecekti.
Doğan Akhanlı 64 yıl yaşadın, ama onun içine o kadar çok hayat sığdırdın ki!
Şimdi küllerin 2010 yılında son bir kez buluşmanız engellenen babanla buluşacak.
Hasret giderilecek.
- Vatansızlığı vatan eylemek 05 Aralık 2023 04:29
- Uzun mesafe koşucusuydu Osman 04 Kasım 2023 03:50
- Kitap yakmanın dayanılmaz ayıbı 02 Temmuz 2023 03:14
- İsveç’in de ATY’si var artık! 05 Mayıs 2023 04:14
- İhsan Doğan (Sinan Oza) ve Niyazi Dalyancı için 11 Nisan 2023 04:00
- Dünya Anadil Günü vesilesiyle 09 Mart 2023 04:15
- Soykırımı tartışmak 19 Ocak 2023 03:19
- Mahmut Baksi anısına 14 Aralık 2022 04:32
- Kendi kutsalına bomba koyan 06 Aralık 2022 04:10
- Yorum yetmez! 28 Kasım 2022 04:00
- Kesişen yollar 15 Kasım 2022 04:16
- Seyfo ya da kılıçtan geçirilmek 08 Kasım 2022 04:10