07 Kasım 2021 00:35

İklimi ciddiye alanlar kimler?

İklim zirvesinde lobide çok sayıda kişi, tepelerinde dünya maketi

Fotoğraf: Hasan Esen/AA

Paylaş

Geçen hafta içerisinde Glasgow’da yapılmakta olan 26. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı (COP26) dolayısıyla çok söz söylendi, bol bol da reklam yapıldı. Dünyaya şirin görünmek isteyen dev şirketlerin reklamları hafta boyunca medyadan fışkırdı durdu.

Reklam verenler arasında Google da yer alıyordu. New York Times Avrupa baskısında yer alan tam sayfa ilanlar şirketin iklim değişikliğini gerçekten çok önemsediğini iddia ediyordu. Özetle, artık şirketin harita uygulamasını kullananlar daha az atık, daha az salınımlı rota seçeneklerini görebilecekti. Şirketin uçak bileti sattığı siteyi kullananlar artık daha az karbon salınımına neden olan seçenekleri görebilecek ve ona göre karar verebilecekti. Şirket isterse her gün arama motorunu kullanan milyonlarca kişiye bir satır ek bilgi taşıyabilir; her gün iklim değişikliğine neden olan büyük şirketlerden birinin adını verebilirdi. Ama şirketin asıl derdi kendi çarkının dönmesinden ibaretti.

Aynı gazetenin sayfalarında yer alan, yine tam sayfa bir ilanda çok büyük bir Wall Street şirketi yatırımcıların iklimi koruyacak şekilde yatırım yapmasına nasıl yardımcı olduklarını anlatıyordu. Aslında büyük bir yatırım bankası olan bu şirket geçen yıl büyük bir reklam kampanyası yürütmüş ve 2050 yılına dek karbon salınımına neden olan yatırımlarını sıfıra çekeceğini açıklamıştı. Bunun hemen ardından birçok kuruluş, bankanın Exxon, Chevron, Shell gibi büyük petrol şirketlerine yatırım yapmayı sürdürürken böyle bir açıklama yapmasının en hafif deyişle çelişkili olduğuna dikkat çekmişti.

Çarşaf büyüklüğündeki göz alıcı ilanlar vermek elbette ki, büyük paralar gerektiriyor. Büyüklerin demokrasisi işte böyle işliyor. Parayı veren ilanı verir, hatta isterse halkla ilişkiler şirketleri tutar ve büyük kampanya düzenler. Parayı veren düdüğü çalar. Parayı veremeyenler ise duyulmaz. Kitlelerin suskun kalması düzenin gereğidir.

Çocuklar hem Türkiye’de, hem de dünyada sesleri duyulmayanlar arasında yer alıyor. Yapılan araştırmalar çocukların yetişkinlere göre hem çevre, hem de iklim değişikliği konusunda çok daha ilgili, çok daha bilgili, çok daha istekli olduğunu gösteriyor. Hemen eklemek gerekir: Çocuklar başka konularda olduğu gibi çevre ve iklim değişikliği konusunda da ilkeliler. Yani, ilgi ve isteklerini eyleme de geçirmek istiyorlar.

Araştırmalar genel olarak çocukların hemen hepsinin iklim değişikliği konusunda kendilerini sorumlu hissettiklerini gösteriyor. Dahası, çocukların büyük çoğunluğu iklim değişikliğini engellemek için anlamlı bir görev üstlenmek de istiyorlar. Öte yandan, çocukların çoğu iklim değişikliği ile ilgili yeni bilgilere gereksinim olduğunu da biliyorlar ve yeni bilgiler edinmek istiyorlar. Bundan sonrasını tahmin etmek zor değil. Çocukların çoğu yaşadıkları ülkede, örneğin Türkiye’de, iklim değişikliğinin yetkililer tarafından önemsenmediğini ve sonuçta yeterli önlemlerin alınmadığını da biliyorlar. Tüm dünyayı etkileyen bir tehlike karşısında sergilenen bu aymazlık, doğal olarak çocukların kaygılanmasına ve üzülmesine neden oluyor.

İklim değişikliği konusunda çocuklardan daha derin bilgiye sahip olan gençler ise daha da kaygılılar. On ülkede gerçekleştirilen yeni bir araştırma, gençlerin üçte ikisinin kendilerini korkutucu bir geleceğin beklediğine inandığını gösteriyor. Araştırmaya katılan gençlerin gözünde gezegenin yok edilmesi artık “kişisel bir mesele” ve önlem alınmaması kabus gibi bir gelecek anlamına geliyor.

Çocuklar ve gençler çarşaf çarşaf ilanlar veremiyor olabilir. Ama büyük şirketlerden ve yetkililerden çok daha dürüst ve çok daha istekliler. İklim değişikliğini engellemek için dürüst ve kararlı olmaktan başka seçenek de yok.

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa