‘İktidar manyakları’ meselesi
Fotoğraf: DHA
Kirvem,
Şu sıralar hemen her gün önümüzdeki seçimde “Millet” İttifakının cumhurbaşkanı adayının kim olacağıyla ilgili sorular kimi ağızlarda sakız gibi çiğnene çiğnene gari bıkkınlık verirken, diğer yandan “cumhur” cenahının adayı zaten kapı gibi hazır ve nazır!
Memleket sathında “geçim” derdinin giderek tavan yaptığı bu nahoş ortamdan kurtulmanın yollarını arayan vatandaşlarımızın kahir ekseriyeti, bir an önce “seçim” sandıklarına koşuşturmanın zaruret haline geldiğini, hatta bunun vaktinin çoktan gelip çattığını, üstelik daha fazla oyalanmanın tahammül edilemez boyutlara ulaştığını çarşı pazarlardaki kereviz, maydanoz fiyatlarına ayna tutup avaz avaz dillendirirken, buna mukabil yıllardan beri iktidar tekelinin nimetlerinden bol kepçeyle faydalanan kimi koltuk sahiplerinin yanı sıra, keza onların gölgesinde yatanların nerdeyse tümü, seçimlerin vakti zamanında yapılacağını inatla vurgulayıp, dolayısıyla sağır numaralarına yatıyorlar…
Kirvem, senin de bildiğin üzere, zaman tüneli boyunca şu kırtıpil alemde şu veya bu yollarla, şu ya da bu şekilde iktidarlarını ilelebet sürdürmeyi düşleyen bilumum “iktidar manyakları”, eninde sonunda bu “ihtiras”larının bizatihi kölesi olmaktan kurtulamadılar…
Nitekim ülkemizin şu an içinde debelenip durduğu dahili, harici meselelerimiz son zamanlarda giderek katlanıp artarken, keza halkımızın çoğunluğu da, özellikle maddi sıkıntılar yüzünden bunaldıkları için hep beraber koro halinde, “Cümle kuşlar yuva yapmış, bir kuş kadar olamadım” türküsünü dillendirip, bu bapta feveran edip duruyorlar ama, yine beri yandan oturdukları koltuklara nal mıhı misali çakılıp, tutkal gibi yapışan bu “koltuk köleleri”nin derdi, aklı fikri sadece kendi iktidarlarını koruyup kollamanın inceden inceye zelil hesaplarıyla haşır neşir…
Aslında şu anda milletçe içine diz boyu gömüldüğümüz sorunlarımızdan kurtulmanın yollarını bir taraftan sözde ararken, öte yandan kimilerimize göre “falan” veya “filan“ adaylardan birini seçip, bunu da sanki olmazsa olmaz babında bir nevi “hint kumaşı” ya da sanki paha biçilmez kertede değerli bir “elmas” misali arşı alaya çıkarıp, ardından da her türlü “keramet”i, başımıza taç yaptığımız bu zatı muhteremlerden beklerken, belki de atalarımızdan miras kalan bu kul zihniyetinden henüz kurtulamadığımızı farkında olmadan mı kanıtlıyoruz acaba?..
Öyle veya böyle, tıpkı ansızın zıpkın yemiş sinarit balığı gibi üzerine her ahvalde titreyip durduğumuz “milli birlik” denen şey, neredeyse tam ortasından tıpkı karpuz misali ikiye bölünüp, bir tarafta “Cumhur” İttifakını oluştururken, diğer taraftan karpuzun geride kalan kısmı, “millet” veya namı diğeriyle “zillet” damgasıyla mühürlendiğine bakılırsa; anlaşılan o ki, bugün, yarın seçim sandıklarına sabahın kör karanlığında koşuşturmak için yola revan olan olup, ardından da vereceğimiz oylar sayesinde, kimilerimiz her bakımdan “makbul” ya da tam aksine birer “hain” yurttaşlar olarak kendi “kırat”larımızı bizatihi kendi ellerimizle belirleyip, bunu da dünya aleme gururla ilan edip, böylece bu kafa yapımızla, bu zihniyet doğrultusunda ne denli “demokratik” bir ülke olduğumuzu bu vesileyle elhamdülillah bir kez daha kanıtlayacağız Kirvem!..
- Bitmeyen yazı* 05 Nisan 2022 00:14
- ‘Saltanat kayıkları’ meselesi 19 Mart 2022 23:23
- 'Ayıp' meselesi 12 Mart 2022 23:00
- ‘Yamuk beyinler’ meselesi 05 Mart 2022 21:31
- ‘İp ipullah sivri külah’ meselesi 26 Şubat 2022 23:05
- ‘Laklakiyat’ meselesi 19 Şubat 2022 20:45
- ‘Saz çalıp çığırmak’ meselesi 12 Şubat 2022 22:00
- ‘Demirkazık’ meselesi 05 Şubat 2022 23:20
- ‘Minik serçe’ meselesi 30 Ocak 2022 02:15
- ‘Enkaz’ meselesi 23 Ocak 2022 02:43
- ‘Rektifiye’ meselesi 16 Ocak 2022 03:40
- "Aç tavuk" meselesi 09 Ocak 2022 02:30