18 Kasım 2021

Yüzde bilmem kaç

Fotoğraf: Mahmut Serdar Alakuş/AA
DİĞER YAZILARI
Rüyada diploma 13 Mart 2025
Kaybettiniz 6 Mart 2025
Örgüt 27 Şubat 2025
Mehmet Türkmen 20 Şubat 2025
Güç bende artık 13 Şubat 2025
Hadi yine iyiyiz 6 Şubat 2025
Sorun modelde 30 Ocak 2025
Tan ile Bulu 23 Ocak 2025
İkinci çocuk 16 Ocak 2025
Pislik 9 Ocak 2025
YAZI ARŞİVİ

Yine 50 artı bir. Ortaklar kapışacak gibi. Eski yazılarıma baktım. Geçen yılın tam bu zamanı yine 50 artı 1 gündeme gelmiş. Kasım klasiği gibi. Bu kez iş ciddi. Reis’in 50 artı 1’i MHP ile bile sıkıntılı. Hani MHP yerine HDP ve yeni partiler olsa iş çözülecek ama “Seni başkan yaptırmayacağım” diyen HDP’den geri adım yok.

Gevelemeye başladılar. “Kırk artı 1 olsun”. Hani içişleri bakanına kızan adalet bakanından utanmasalar, “Önce seçim yapalım. Reis yüzde kaç alırsa baraj tam o yüzde olsun. Fazla ya da eksik alan kaybetsin” diyecekler. 

Derler mi?

Bıraksalar diyecekler ama o zaman Sayın Bahçeli’ye ne gerek var.

Bu 50 artı bir işi dünyanın çivisini çıkaracak. 2 kutuplu dünyanın 2 kutbunu ülkelerin hücrelerine sokacak, adına da “50 artı 1” demokrasisi denecek.

Geçen Kasım ayında da aynı şeyi yazmışım. 50 artı 1 demokrasisi ülkeleri, mahalleri, hatta aileleri tam ortadan 2’ye böldü. Esasen iktidarın ve seçimlerin milli gelirden hak ettikleri payı alma mücadelesi ve kararı olduğunu düşünemeyen kafaları karışık insanlar yoğun medya kuşatması ile 2 tarafa itildi. Aslında aynı safta olmaları gereken emekçilerin yarısı birini desteklerken diğer yarısı diğerini destekledi. Hem de desteklediği her iki tarafın da kendisi, çocukları, geleceği için hiçbir şey vermeyeceğini bile bile. 50 artı 1 demokrasisi ile kutuplaşan toplum birbirine tahammül edemez noktaya geldi. Halkın sanal sinir uçlarına ulaşmayı becerebilen yeteneksiz siyasetçiler, kimi yerde “vatan, millet”, kimi yerde “din, cemaat”, kimi yerde “yerli, milli” numarasıyla 50 artı 1’i ele geçirmeye çalıştı.

Ama artık o ikiye bölünmüşlük payları eskisi gibi değil. Yoksul halk “Yıllarca besledik. Beraber ıslandık. Ama ıslandıktan sonra biz ıslak ceketle gezmeye devam ederken bunlar jakuzili banyolarda iliklerini ısıtmışlar. Bunlar bizden değilmiş yahu”yu görmeye başladı. 

50 artı 1’i, yani atı alıp New York’u, Üsküdar’ı, Paris’i geçen siyasetçiler seçim sonraları “Biz 50 artı 1’in değil 50 eksi 1’in de mutluluğu için varız.” deseler de bu söylem hiç hayata geçmedi ve kimseyi ikna edemedi. Sadece 50 eksi 1’in değil 50 artı 1’in de okumuş, yazmış gençlerinin büyük çoğunluğunun başka diyarlara göçme isteğini yok edemedi.

Eğer dünya 50 artı 1 demokrasisine(?) son verip herkese katma değere verdiği destekle orantılı eşit temsil hakkı sağlamazsa 50 eksi 1, 50 artı 1’in baskısına boyun eğmeyecek ve dünya hücrelerine kadar ortasından ikiye bölünecek.

Ama şimdi gündem “Dünyanın ne olacağı” değil, ballı 5 maaşların, uçan, kaçan makam araçlarının, sarayların, külliyelerin, bu tatlı hayatın, tatlı ihalelerin nasıl bırakılacağı.

Tek yol, “Seçilmek için tam devletlinin aldığı oranda oy almak esastır. Ne eksik, ne fazla” kanunu çıkartmaktır.

Olur mu?

Dolar 10.40 olduğuna göre o da olur mu olur.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Vergide sahte sefer

Vergide sahte sefer

Maliye Bakanı Şimşek’in servet sahiplerinin vergi ödememesine tepkiler üzerine ilan ettiği “vergi denetimi seferberliği”nden koca bir hiç çıktı. Müfettiş yetersizliği nedeniyle şirketlerin sadece yüzde 2’si denetlendi. Sınırlı denetimde bile kaçırıldığı tespit edilen vergi tüm şirketlerin ödediği kurumlar vergisinin yarısına erişti. Vergi yükü her zaman olduğu gibi bordro mahkumu emekçinin sırtında kaldı.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
Suriye’de Aleviler hem katledildiler hem de “Esed artığı”, “mezhepçi fitne”, “provokatör” gibi suçlamalara maruz kaldılar.

Evrensel'i Takip Et