21 Kasım 2021

Enflasyonun faturası

Pazartesi sabah uyandığımızda Şili’deki başkanlık seçimlerinin ilk turunu aşırı sağcı, Pinochet ve sermaye sever José Antonio Kast’ın mı yoksa kamusal eğitim ve sağlık hizmetlerini savunan yeni anayasa sürecini destekleyen solun adayı Gabriel Boric’in mi önde bitirdiğini öğrenmiş olarak haftaya başlamış olacağız. Aynı şekilde Venezuela’da bu sefer muhalefetin bazı unsurlarının da seçim sürecine ve komisyonlarına dahil olmayı kabul ettiği yerel seçimlerin sonuçları hakkında da bilgimiz olacak ve Meksika’da Chavistler ve muhalifler arasındaki masanın geleceği belirlenecek. Arjantin’de ise geçtiğimiz hafta gerçekleşen senato seçimlerinde iktidardaki Peronistler -her ne kadar daha kötüsünü beklediklerinden bu sonuçları yenilgi olarak görmeseler de-  senatoda çoğunluğu kaybetmiş bulunuyorlar ve kemer sıkma politikalarından sorumlu tutulan ekonomi bakanının geleceği IMF anlaşmasına bağlanmış durumda. Tüm bu seçimlerin ana gündeminde ise yaşanan ekonomik zorluklar, büyümedeki sorunlar ve enflasyon tartışmalarının önemli yer kapladığını söylemek mümkün.

Arjantin’de enflasyon yüzde 50’yi geçmiş bulunmaktayken hükümet çareyi eylül ayından itibaren 1400’e yakın temel tüketim maddesinin fiyatlarını dondurmakta bulmuştu. Ocak ayına kadar sürecek olan bu fiyat kontrollerine enerji sübvansiyonları ve et ihracatının kısıtlanması gibi bazı geçici önlemler eşlik ediyor. Bununla birlikte IMF ile devam eden görüşmelerin tamamlanması ve 2022’de ekonomik büyüme ile kurun ve enflasyonun kontrol altına alınması en önemli hedef. Enflasyondan mustarip ve seçim sathında olan bir diğer ülke ise Brezilya. Tarihi bir kuraklığın da ekonomide kendisini hissettirdiği ve enerji fiyatları ve temel gıda maddeleri üzerindeki baskıyı arttırdığı ülkede Bolsonaro rejimi çareyi faizleri sert bir biçimde arttırmakta buldu. Ağustos, eylül ve ekim aylarında merkez bankasının arka arkaya gittiği artışlarla ulaşılan 7,75 puan faizin de realdeki değer kaybını bugün için durduramamış olması enflasyonun daha yükseleceği endişelerini arttırdı.

Enflasyon riskinden korkan bir diğer ülke Şili’de ise merkez bankası faizleri 2,75’e yükseltmek durumunda kaldı. Şili uzun yıllardır enflasyonun büyük oranda sabit kaldığı bölge ülkelerinden biri. Bu bağlamda enflasyonda yaşadığı yukarı doğru ivme refah devletinin neredeyse hiçbir uygulamasının var olmadığı ülkede önemli bir sorun olarak addediliyor. Ancak Şili’deki enflasyonun an itibari ile bölge ülkelerinden bir nebze ayrıştığı da söylenebilir; artan enerji maliyetlerine bağlı olarak yıllık yüzde 6’ya yaklaşan enflasyon kendisini hâlâ daha çok ulaşımda hissettiriyor gibi görülüyor.

Bölgenin en önemli ekonomilerinden biri olan Meksika’da ise ABD’de yaşanan enflasyonun etkilerini kaçınılmaz olarak hissediyor, ülkede enflasyon yıllık 6,2’yi geçmiş durumda. Buna karşılık ülkenin Merkez Bankası da çareyi faizleri yüzde 5’e yükseltmekte bulmuş gibi gözüküyor. Meksika’da da özellikle ev içi tüketimde yaygın olarak kullanılan gazın fiyatı devlet tarafından kontrol ediliyor ve benzin fiyatlarına müdahale ediliyor olsa dahi, ülkedeki en büyük fiyat artışının gıda fiyatlarında olması tedirginlik yaratan bir unsur.

Bölgenin diğer ülkeleri de benzer enflasyonist baskılar ile karşı karşıya bulunuyor ve ücretlerin artmadığı, işsizliğin genişlediği bir dönemde ham madde fiyatlarının artışına bağlı olarak tüm genel tüketim maddelerinin fiyatlarının arttığını gözlemlemek mümkün. Uruguay ve Paraguay’da enflasyon yıllık 7,4 ve 6,4 oranlarına doğru yaklaşırken, Kolombiya yüzde 5’e doğru ilerliyor. Gıda maddelerinde dışa bağımlı bir yapıya sahip Peru’da ise temel tüketim ürünlerinin fiyatları küresel fiyatlara paralel bir biçimde artış gösteriyor. Kolombiya’da da gıda fiyatlarındaki artışın enflasyonun başat unsuru olduğu görülüyor.

Tüm bunlar değerlendirildiğinde ise bölgede bugün için bir enflasyon dalgasının hakim olduğunu söylemek mümkün. Gelirlerin enflasyona paralel bir biçimde artış göstermediği, pandeminin olumsuz etkilerinin halen yaşanmaya devam ettiği bir dönemde enflasyonun faturasının birilerine kesilmemesi ise neredeyse imkansız gibi ve siyasi iktidarlar bunun bilincinde olarak davranıyorlar. Yalnız hatırlamakta fayda var, bölgede yüksek enflasyondan ve yarattığı endişe dalgasından bahsederken Venezuela ve Arjantin dışında ele aldığımız oranların yüzde 4 ile 10 arasında değiştiğini unutmamak gerekiyor.

Evrensel'i Takip Et