Ayinesi pankartıdır derbinin, skora bakılmaz

Geçtiğimiz haftanın ‘en büyük’ futbol olayı, şüphesiz Galatasaray-Fenerbahçe derbisiydi. Elbette ki pek çok ‘kanaat önderi’, hakemin kararlarından tartışmalı gollere ve iptal edilen gole değin nice detayı şimdiye dek ele almıştır. Başka şartlarda olsaydı, bundan birkaç yıl önce alt liglerde forma giyen Kerem Aktürkoğlu’nun günümüzde Milli Takım ve Galatasaray forması altında sergilediği muazzam performansı yazmak isterdim.

Ancak başka bir detay dikkatimi cezbetti.

Seremoniye çıkarken, iki takım futbolcularının taşıdıkları pankartları ezelden beridir dikkatle takip ederim. Bu maçta da öyle oldu.

Pankartta ne yazdığını anımsayamadıysanız, ben tekrarlayayım:

“Korsan yayın suçtur, bu suça ortak olmayın”

Maçın oynandığı günden bir gün önce, Dünya Çocuk Hakları Günü idi. Pek çok kulüp sosyal medyada bu özel güne destek çıkan paylaşımlar yaptı. Elbette, bir gün sonra ‘modası’ geçmiş olabilir. Ancak her gün onlarca kadının şiddet haberlerinin medyaya düştüğü, cinayetlerin gırla gittiği, tramvaydaki bir köpeğe iftira atılabilecek kadar düzeysizleşilen bir sevgisizlik ortamı söz konusuyken…

Türkiye’nin ama öyle, ama böyle; marka değeri söz konusu olduğunda futboldaki en yüksek çıtası olan bir maça birkaç dekoder daha fazla satmak isteyen yayıncı kuruluşun bu denli mühür vurması çok ilginç değil mi?

Hadi bir gün önceki Dünya Çocuk Hakları Günü için, modası geçti diyelim…

Bundan bir yıl önce, 23 Şubat 2020’de oynanan Fenerbahçe-Galatasaray maçına takımların hangi pankartla çıktığını hatırlıyor musunuz?

“Yeter Artık! #EsReicht #Hanau” yazıyordu pankartta.

19 Şubat’ta (yani maçtan tam üç gün önce) Almanya’nın Hanau kentindeki Türklere karşı gerçekleştirilen ırkçı terör saldırısına dönük hazırlanmış bir pankarttı ve elbette, çok kıymetliydi.

Peki günümüzde tek sorun, yayıncı kuruluşun dekoder satışı mıdır? Bu ülkede ‘dünya derbisi’ sıfatıyla anılan bir maça çıkan takımların verebileceği daha iyi bir mesaj yok muydu?

Hiç yoksa, ‘dünya barışı’ falan dileselerdi…