Helalleşme

Fotoğraf: DHA
CHP Genel Başkanı helalleşme konusunu gündeme getirdiğinden beri kiminle helalleşileceği konusu tartışılıyor. Herkesin helalleşilecek bir kesime itirazı var. İktidar yanlılarını bir tarafa bırakalım, CHP içinde bile helalleşilecek kesimler konusunda farklı düşünceler var. Kimi Varlık Vergisi mağdurlarıyla helalleşilmesine karşı çıkıyor, kimi Dersim Katliamı mağdurları ile...
Tabii, CHP, üyelerinin tümünün aynı ideolojik, siyasi çizgiyi savunduğu bir parti değil. Ulusalcısı var, solcusu var…
Kılıçdaroğlu’nun helalleşme taktiği bir stratejinin unsuru herhalde. Durup dururken Kılıçdaroğlu’nun ortaya attığı bir husus değil helalleşip barışma. Strateji ve taktiği belirleyen bir ekibin kafa yorarak gündeme getirdiği bir konu. Anlaşıldığı kadarıyla CHP kemikleşmiş yüzde yirmi beş oy oranını aşmak için bu tür yollara başvuruyor. Gerekli ama CHP açısından tehlikeli de olabilecek bir konu. Belki bu aşamada konunun tartışılmasına son verip, atılacak günlük adımlarda demokratik tutumu göstermek bundan sonra Kılıçdaroğlu ve ekibi için daha yararlı olabilir.
AKP din ve milliyetçilik üzerinden toplumu böldü. Kısmen kemikleştirdi. AKP ve MHP taraftarlarından toplam yüzde otuz civarında bir kesim, takım tutar gibi bu partileri destekliyor. Bir partiyi desteklemenin takım tutmaktan farklı olduğunu kitlelere anlatmak gerek. Sağ-sol, milliyetçi-dindar ve laik ayrışması yerine sınıf, sınıfının çıkarlarını savunmak, sınıfının çıkarları için mücadele etmek ve örgütlenmek gerektiğini emekçi kitlelere anlatmak gerek.
CHP de belki helalleşme taktiği kadar işçi ve emekçilerin çıkarlarını, taleplerini savunma pratiği ile ulaşmak istediği kitlelerin bir kısmına ulaşabilir.
Bugünler, emekçi kitlelerin en politik olduğu dönemler. Geliri evinin ihtiyacını karşılamayan insanlar bunu nedenini sorgulamaya başlar. Yoksulluğun ve sömürünün nedenlerinin insanlara doğru anlatmadığınızda, nedenin Suriyeli işçiler, dinsizler, milletini sevmeyen solcular vs. olduğunu insanlara sürekli tekrar edenler, faşist rejimlerine onları payanda yapabilir.
AKP-MHP iktidarı gittikten sonra ne olacak? Yoksulluk ve sömürü nasıl ortadan kalkacak? Şimdi getiremediğimiz ayın sonunu o zaman getirebilecek miyiz?
Bırakalım CHP’yi, sendikalar bile “Ne ezen ne ezilen insanca hakça bir düzen” demiyor henüz. Ecevit bu tür sloganlarla, kendini işçi sınıfı ve yoksul köylülüğün dostu olarak göstererek oyunu yüze kırk ikiye kadar çıkarmıştı.
Üretime yönelik yatırımlar desteklenecek, böylece istihdam sağlanacak, insanlar iş bulacak deniyor da, şu anda çalışanlar da geçinemiyor. Sadece iş bulmak değil, en azından temel ihtiyaçların karşılanacağı bir ücret gerekiyor. O nasıl olacak? Asgari ücret arttırınca mı? En yüksek asgari ücret öneren beş bin iki yüz lira diyor. Ama, bu parayla da bir ailenin geçinmesi mümkün değil. O zaman, helalleşmenin dışında bir şeyler söylemek gerek daha geniş kitleleri, emekçileri kazanmak için.
CHP merkez partisi olmak istiyor gibi görünüyor ama dünyada her ülkede kitleler merkezden daha sağa ve daha sola kayıyor.
Bakalım CHP işçi sınıfı ve emekçi kitlelerle de helalleşebilecek mi?
Evrensel'i Takip Et