25 Kasım 2021

‘Özgürlüğün Sesi’ sergisi Diyarbakır’da

Fotoğraf: Tahir Elçi Vakfı

Tahir Elçi’nin ölüm yıl dönümünde “Özgürlüğün Sesi” adlı fotoğraf sergisi Tahir Elçi Vakfının düzenlediği etkinlikler kapsamında 26 Kasım’da (bugün) Diyarbakır Barosunda açılacak.

Sergiyi, uzun yıllardır tutuklu ve hükümlülerle dayanışan, onların içeride zor koşullarda ürettikleri eserleri görünür kılmaya çalışan Görülmüştür Kolektifi ve objektiflerini sosyal sorunlara çevirmeleriyle tanınan fotoğrafçılardan oluşan Redfotoğraf Grubu gerçekleştiriyor.

Bu proje kapsamında binbir güçlüğü aşarak içlerinde yazar ve şairlerin de yer aldığı 50 mahpus ile farklı coğrafyalarda yaşayan 50 fotoğrafçının özgürlük imgelerinin buluşması sağlandı..

Sergi düzenleyicilerden Adil Okay çalışmalarını şöyle özetliyor. “… Farklı hapishanelerde kalan 50 mahpusa mektup yazdık. Özgürlük temalı yazı istediğimizi ifade eden mektupların bazıları mahpuslara ulaşamadan kayboldu, ulaşanlara verilen yanıtların birçoğunu da kimliği bilinmeyen virüsler yok etti. Yanıt alamadığımız tutsaklara faks çektik. Bazılarının aile bireylerine ulaşıp mesaj ilettik. Ve nihayet bir yıllık uğraştan sonra Redfotoğraf Grubundan, Görülmüştür Kolektifinden ve tutsak yakınlarından bir grubun özverili, sabırlı çalışması sonuç verdi. 50 tutsağın daha önce yayımlanmamış, özgün özgürlük betimlemesini bir araya getirdik.”

HASTA MAHPUSLAR SORUNU

Milenyum çağındayız. İnsanlık 3. bin yıla girişini 2000 yılında şaşaalı kutlamalarla karşılamıştı. “Savaşların son bulduğu, kardeşliğin ve barışın hüküm sürdüğü yeni bir çağa giriş olarak milenyum çağı karşılanmıştı.” Kutlamaların üzerinden 21 yıl geçti. İnsanlık hâlâ yerlerde, sorunlar her alanda artarak sürüyor.

Hapishaneler gerçeği önemli bir sorun. İnsanlar düşüncelerinden ötürü hâlâ tutuklanıyor, hapsediliyor. Yoksulluk ve yoksunluktan kaynaklanan suçlara karışanlar adli mahpuslar olarak “kader kurbanları” olmaya devam ediyor.

Hapishaneler gerçeği, temelde insan hakları bağlamında değerlendirilmesi gereken bir olgu olarak hâlâ duruyor.

Hapishanelerde ölen/öldürülen, hastalanan, tedaviye ve bakıma muhtaç mahkumların sorunları toplumsal bir yara olarak ortada.

Sivil toplum örgütleri ve mahpus yakınları/aileleri bu sorunları duyurmak, görünürlük sağlamak ve çözüm bulunması için çalışıyorlar.

Özetlersek;

Nüfusa göre tutuklu oranında Türkiye Avrupa birincisi

Avrupa cezaevlerinde nüfusa oranla en fazla tutuklu ve mahkum Türkiye’de bulunuyor. Avrupa Konseyi 2020 ceza istatistiklerine göre, 31 Ocak 2020 tarihi itibarı ile 100 bin kişide 357.2 tutuklu ve mahkum sayısı ile Türkiye, ilk sırada.

Cezaevlerindeki yoğunlukta da Türkiye birinci

Rapora göre, 31 Ocak 2020 tarihi itibarı ile Türkiye’deki cezaevlerinde ikamet eden 297 bin 19 tutuklu ve mahkumdan 285 bin 433’ü erkek, 11 bin 586’sı ise kadın.

Annesiyle cezaevine giren çocuk sayısında Türkiye birinci

Cezaevinde annesi ile birlikte kalan çocuk sayısı bakımından da Türkiye 803 ile başı çekiyor.

Türkiye, müebbet hapis cezası almış olan 8 bin 463 mahkum ile de Avrupa’da başı çekiyor.

Türkiye 50 ve 50 yaş üstü tutuklu ve mahkum sayısında da başı çekiyor.

Evrensel'i Takip Et