Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun toplanmasına iki gün kala durum-vaziyet!
DİSK'in basın açıklaması | Fotoğraf: Eren Ergine / Evrensel
Asgari Ücret Tespit Komisyonu (AÜTK), 1 Aralık Çarşamba günü toplanacak.
DİSK günlerdir ulaşabildiği kadarıyla medya ve binlerce işçinin katıldığı basın açıklamalarında; asgari ücretle ilgi talepleri dile getirip, bu taleplerin elde edilmesi için “genel grev” dahil her mücadele biçimine başvurmak için çağrılar yapıyor.
Sadece emekten yana parti ve çevreler değil, Millet İttifakı partileri bile asgari ücretle ilgili değerlendirmeler yapıyor. İşçiden emekten yana iktisatçılar, gazetemize konuşan işçiler asgari ücretin ne olup olmaması gerektiğini tartışıyor. Ama, “işçi tarafı”nın temsilcisi olarak AÜTK’ye beş temsilci gönderecek olan Türk-İş’in Genel Başkanı Ergün Atalay, asgari ücretle ilgili, işçinin insanca yaşayacağı bir asgari ücreti ve bağlantılı diğer talepleri açıklayarak işçileri mücadeleye hazırlamak yerine asgari ücret şu olsun, bu olsun diye tartışanları bile eleştiriyor.
TÜRK-İŞ ASGARİ ÜCRET TESPİTİNİ OLDUBİTTİYE GETİRMEK İSTİYOR
Türk-İş’in Genel Başkanı Atalay, “Önce Hükümet teklifini açıklasın, biz de ona göre kendi tespitimizi söyleyeceğiz” diyerek bir pazarlık stratejisi izlediği intibaını uyandırmak istiyor. Ama Atalay, tekliflerini Cumhurbaşkanına, hükümete ve Çalışma Bakanına bildirdiklerini de söylüyor. Yani Atalay’ın dolayısıyla Türk-İş’in asgari ücrette ne kadar zam yapılacağını Cumhurbaşkanı, Çalışma Bakanı ve hükümet biliyor ama asgari ücretle geçinmek zorunda kalacak olan milyonlarca işçi bilmiyor!
Atalay rakam söylemiyor ama, “Asgari ücret 4 bin, 5 bin, 7 bin TL olsun diyenler var. Ben de güzel bir rakam söyleyebilirim. Ama alınacak olanla istenen arasındaki makas da bu kadar açık olmamalı” diyerek asgari ücrete yapılmasını istedikleri zammın azamisinin bile 4 bin TL’nin altında kaldığını itiraf etmiş oluyor.
Yani ülkemizin saygın iktisatçılarının oluşturduğu ENAG’ın enflasyon hesabına göre gerçek enflasyonun yüzde 50’ye dayandığı, TÜİK’in yüzde 19.87’lik enflasyonunun maniple edilmiş bir rakam olduğunu herkesin kabul ettiği, iktidarın bile vergi, harç ve cezalara yüzde 36 (TÜFE) düzeyinde zam yapacağının açıklandığı koşullarda Türk-İş’in Genel Başkanı Atalay, asgari ücretin 4 bin TL olmasını talep edenleri bile “Elde edilmesi mümkün olmayan bir talep öne sürmek”le eleştiriyor.
Atalay’ın söylediklerine bakıldığında, ister istemez akla, hükümet ile Türk-İş arasında 14 Ağustos 2019’da bağıtlanan Kamu Kesimi Toplu İş Sözleşmesi’nin sonuçlarının açıklandığı toplantıda, önündeki mikrofonunu açık unutan Atalay’ın, “Uzasa işi karıştıracağız. En azından kapattım böyle” biçimindeki skandal sözleri geliyor.
Çünkü şimdi de Atalay, “Uzasa işi karıştırırım” diye korktuğu için olacak,“uzatmadan” asgari ücretin bir an önce ilan edilmesini istiyor.
Sanki magribden mal kaçırıyorlar!
DİSK, ‘İŞÇİ SINIFI İÇİN KIŞI BAHARA ÇEVİRELİM’ ÇAĞRISI YAPIYOR
DİSK bu yıl kasım ayının başından itibaren başlattığı kampanyayla asgari ücretin tespiti öncesinde ve çeşitli illerde sokağa çıkıp, “Artık yeter! Geçinmek istiyoruz” diyerek, iktidarın TL’yi değersizleştirerek Türkiye’yi bir sömürü cenneti haline getiren politikasına karşı tepkisini dile getiriyor.
DİSK sözcüleri meydanlardan, “İşçiler için kışı bahara çevirelim, yoksa kış bizim için kara kış olacak” içerikli, asgari ücret talebi etrafındaki mücadeleyi de öne çıkaran, gerektiğinde “Genel greve başvurulmasını” isteyen çağrılar yapıyor.
Bu kampanya içinde DİSK, “Asgari ücretin net 5 bin 200 TL olmasını” da istediğini açıkladı. “Asgari ücret ve tüm ücret ve maaşların asgari ücret kadar bölümünün vergi dışı bırakılmasını” da talep eden DİSK, “Bu ülke ve işçi sınıfı satılık değil” diyor. İktidarın, enflasyon-faiz-döviz fiyatları ekseninde asgari ücret başta olmak üzere bütün ücret ve maaşları “en aşağı çekme” merkezli ekonomik programına karşı çıkan DİSK, tüm sendikaları ve konfederasyonları “grev dahil her yolla mücadeleye” çağırıyor.
Hak-İş ise; “Reis ne yaparsa doğru yapar”a duydukları “iman”ın verdiği rehavetle hiç ortada görünmemeyi tercih ediyor.
Olmaması da kimseyi şaşırtmıyor elbette!
İLERİ İŞÇİLER VE MÜCADELECİ SENDİKACILAR ÜSTLERİNE DÜŞENİ YAPARSA…
Bütün bu tartışmalar içinde tek adam yönetiminin, 25 Kasım’da toplanan Milli Güvenlik Kurulunun bildirisinde; “Türkiye’nin hedeflerine uygun şekilde yatırım, üretim, istihdam ve ihracat odaklı ekonomi politikalarını hayata geçirme sürecinde karşılaştığı ve karşılaşabileceği sınamalar ile tehditler değerlendirilmiş” denilerek, iktidarın ülkeyi ucuz işçi cenneti yapma politikasına karşı çıkanların ülkenin “güvenlik tehdidi” olarak görüldüğü açıklanmıştır.
Elbette MGK böylece, bu tutumuyla, asgari ücretle çalışan 8 milyondan fazla işçi ve ailelerinin doğrudan açlığa terk edilmesinin sefaletinin de arkasında olduğunu söylemiş olmaktadır.
Elbette ki sermayenin ekonomik politikalarını MGK’nin görev alanına alması tek adam yönetiminin güçlülüğünün değil güçsüzlüğünün göstergesidir.
Dahası işçilerin, emekçilerin kendi sınıf tutumları ve güçleriyle sahneye çıktıklarında karşılarında hiçbir gücün duramayacağı tarihin gösterdiği en bilinen gerçeklerdendir.
Asgari ücret mücadelesinde de işçilerin karşısında oluşturulan patronlardan MGK’ye, iktidardan sendika bürokrasisine kadar geniş ittifaka karşın işçiler ve emekçiler isteklerini elde edebilecek potansiyele sahiptir.
Yeter ki;
- İleri işçiler, mücadeleci sendikacılar ve sendika olma adını hak eden sendikalar üstlerine düşenleri yeterince yerine getirebilsin!
- İşçi toplantılarında sıkça söylendiği gibi, işyerlerinden başlayarak işçilerin emekçilerin ana kitlesinin örgütlenip mücadeleye çekmenin gerekleri yapılabilsin!
Zaman iyi kullanıldığında bu hâlâ mümkündür.
- Ülke ve halkın sorunlarını çözmeyen iktidar yeni suç ve cezalar ihdas ediyor 13 Kasım 2024 04:58
- Sermaye ve emek güçleri arasında sert mücadeleler dönemi! 10 Kasım 2024 04:46
- İktidar kayyımı muhalefeti ezmenin koçbaşına dönüştürüyor 06 Kasım 2024 04:58
- Tek gerçekçi seçenek yığınların siyasete doğrudan müdahale ettiği bir mücadeledir! 03 Kasım 2024 04:47
- İnsanca yaşayacakları bir asgari ücret için işçiler kendi ölçütlerini koymalı! 31 Ekim 2024 07:58
- Sermaye tüm güçlerini emekçilere karşı seferber ederken sendikalar ne yapıyor? 27 Ekim 2024 04:45
- Erdoğan-Bahçeli ittifakı: Büyük iddialar küçük hesaplarla nereye kadar? 24 Ekim 2024 12:49
- Emek mücadelesi için son derece önemli bir dönemin eşiğinde! 21 Ekim 2024 05:04
- ‘Kürt sorununun çözümü’ konusunda demokrasi güçlerinin inisiyatif alma zamanı! 17 Ekim 2024 05:14
- İktidarın ‘iç cepheyi güçlendirme’ stratejisi muhalefeti etkisizleştirmekten geçiyor 12 Ekim 2024 05:03
- 10 Ekim Katliamı davası bölgede barış mücadelesinin alanı olarak da önemli 09 Ekim 2024 04:57
- 'İç cepheyi güçlendirelim' çağrısı, muhalefet ve emek güçlerine arkamızda hizalanın çağrısıdır! 06 Ekim 2024 04:41