Baloncu

“Bebelere, çocuklara, çocuk kalanlara baloooonn.”

Balonlara baktım. Bizim çocukluğumuzdaki balonlara benzemiyor. Çeşit çeşit şekiller, renkler.

Uçan balon. Hava kararmaya yakın. Yaklaştım.

Balonlar kaç lira?Tanesi 20 abi, 2’si 30 olur.Yok, ben bir tane alayım. 15 versem olur mu?İnan abi sabahtan beri sadece 1 balon satabildim. Balonu kurtarır da beni kurtarmaz.Tamam. Ver bakalım şu köpek balığı şeklindekini, mavi olanı. İpi uzun olsun.

Bir yandan balonu uzun sopasından çözerken bir yandan da beni inceleyerek sordu.

Öğretmen misin abi?Sayılır. Üniversitede mühendislik öğretiyorum.Sayılarla aran nasıl?İyidir.Benim de hocam. 2 normlu uzaylarda süreklilik konusunu incelemiştim bir zamanlar. Sonra asal sayıları tanımlayan tek bir kapalı denklem üzerine takıldım. Oradan çıkamadım. Ama halen uğraşıyorum. Azeri bir hocam vardı. Soyadı Aliev. Ama o Alievlerden değildi. Birlikte yayın bile yaptık. O memleketine geri gidince, ben de biraz aykırı tip olduğumdan kadro alamadım. Yaşamak lazım. Bir ara göçmenlerin arasına karışıp Ege’den Yunan’a geçmeyi düşündüm. Orada matematikçilere değer veriyorlarmış. İnsan kaçakçılarının istediği parayı denkleştiremedim. Arkamızda anamız, dayımız, şeyhimiz, şıhımız olmadığı için elimize ne geçerse satmaya başladım. Şimdi balon satıyorum. Ama millette ekmek alacak para yok, balonu nasıl alsın. Neyse ki çocukları kıramıyorlar.Güzel kardeşim aykırı olmayandan matematikçi olur mu? Asal sayılar arasında düzenli bir diziliş aramaya devam et. Ara sıra bana uğrarsan sayıları konuşuruz.

Gözlerinin içi güldü. Heyecanlandı. Sevindi. Sonra birden durgunlaştı. Okuldan çıkan çocukların ellerinden tutan annelere, babalara, dedelere döndü.

Balooooon. Uçan balooonnnn.