05 Aralık 2021 03:26

Gerçek enflasyon yüzde 60’a dayandı; asgari ücret, metal TİS’i yüzde kaç zamlanacak?

DİSK'in basın açıklaması

DİSK'in basın açıklaması | Fotoğraf: Eren Ergine / Evrensel

Paylaş

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), kasım ayı enflasyon verilerini cuma günü açıkladı.

TÜİK’in verilerine göre; tüketici fiyat endeksi (TÜFE), kasım ayında bir önceki aya göre yüzde 3.51 artarken yıllık artış ise yüzde 21.31 oldu!

TÜİK’in açıkladığı rakamlara ne çarşı pazarda çıldırmış olan fiyatlardaki artışı sofrasında yaşayan halk ne de iktidarın emriyle yatıp kalkmayan bilim insanları inanıyor.

Nitekim, saygın bilim insanlarının oluşturduğu Enflasyon Araştırma Gurubunun (ENAG) enflasyon hesaplarına göre, kasım ayı enflasyonu yüzde 9.91, yılık enflasyon ise yüzde 58.65 oldu!

Aslında TÜİK’in üretici fiyat endeksi (ÜFE) bile TÜFE’yi nasıl maniple ettiğini gösteriyor. Çünkü TÜİK, kasım ayında ÜFE’nin yüzde 9.99 arttığını açıkladı. TÜİK’e göre ÜFE’deki yıllık artış da yüzde 54.62. Yani ENAG’ın TÜFE’sine çok yakın!

TÜİK, 2021’de ÜFE yüzde 54.62 artarken TÜFE sadece 21.31 arttı deyip üreticilerin 54.62’ye ürettiği malları 21.31 TL’ye sattığını iddia ederek aklımızla alay ediyor.

SERMAYE VE İKTİDARI NEDEN TÜİK ENFLASYONUYLA OYNUYOR?

TÜİK’in rakamlarla böylesi açıkça oynayarak itibarsızlaştırılmasının göze alınmasının arkasında ise bir tek neden vardır. O neden de asgari ücret başta olmak üzere ücret ve maaşlardaki artışların TÜFE’ye bağlı olarak artırılmasıdır!

Kısacası, gerçek enflasyonun yüzde 60’lara dayandığı bir zamanda ücret ve maaşlara TÜİK enflasyonu gibi yüzde 20’ler dolayında zam yapılması demek, aradaki yüzde 40’lık farkı sermaye sahiplerinin cebine koyması demektir.

Nitekim yıllardır asgari ücret ile TİS’lerdeki ücret-maaş ve diğer parasal maddelerdeki artışları TÜİK enflasyonuna bağlı olarak belirleyen patronlar ve hükümetleri, görünüşte emekçileri enflasyona ezdirmezken gerçekte emekçinin üstünden silindirle geçmişlerdir.

Ancak bütün üstünü örtme çabalarına karışın emekçiler oynanan oyunun farkına varmaya başlamışlardır.

Nitekim son aylarda yapılan kamuoyu araştırmaları TÜİK’in verilerine halkın yüzde 93’ünün güvenmediğini göstermektedir. Bu, bu tür araştırmalarda pek görülmemiş bir orandır.

Bu nedenledir ki, asgari ücret ile ücret ve maaşlarla ilgili hesaplamalarda TÜİK’in değil ENAG’ın enflasyonunu esas alacağız.

ASGARİ ÜCRETTE İŞÇİLER ALEYHİNE ‘FEVKALENİN FEVKİNDE’ BİR ZAM KONUŞULUYOR

Evet, halkın yüzde 93’ünün TÜİK’in verilerine, en başta da enflasyon verilerine inanmadığı anlaşılıyor. “Peki, bu TÜİK’e inanan yüzde 7 kim?” denirse, bir tahminde bulunulabilir. Ki, bu yüzde 7 herhalde iktidarın nimetlerinden yararlananlardır. Ama ne yazık ki kimi sendikacıların da bu yüzde 7’nin içinde olduğu anlaşılmaktadır.

Nitekim ülkemizin en büyük TİS’i olarak da bilenen asgari ücretin belirlenmesinde de TÜİK enflasyonu esas alınmaktadır.

Bunu, Asgari Ücret Tespit Komisyonunun (AÜTK) 1 Aralık’taki ilk toplantısında tek adam yönetimi ve patronların temsilcilerinin konuşmalarında olduğu kadar işçiler adına konuşması beklenen Türk-İş temsilcisinin konuşmasında da gördük.

Bu toplantının hemen öncesinde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Asgari ücrete bugüne kadar yapılan zamların fevkinde bir zam yapılacak” diyorsa da yüzde 35-40’lar dolayında bir zamdan söz edilmektedir. Ki, gerçek enflasyonu gösteren ENAG enflasyonunun yüzde 58.65’e vardığı, aralık ayında yüzde 60 küsurları görmesi beklenen gerçek enflasyon karşısında Erdoğan’ın “fevkaladenin fevkinde zammı” gerçekte “fevkaladenin fevkinde” işçilerin aleyhine olan bir zamdır.

Çünkü yaşananlar kadar ENAG enflasyonu da göstermektedir ki, eğer asgari ücrete yüzde 60 küsur zam yapılırsa işçi, 2021 başındaki kadar ücrete sahip olabilecektir. Buna yüzde 7’den fazla olacağı belirtilen “büyüme”den gelen “refah payı” da eklenmeli ki, işçinin insanca yaşayabileceği bir ücret doğrultusunda adım atılmış olabilsin!

Doların rüzgarının yelkenini şişirdiği enflasyonun muhtemel seyri gösteriyor ki 2022, zam kasırgası yılı olacaktır. Bu yüzden de yılın başında belirlenen asgari ücret, gerçek enflasyon dikkate alınarak belirlense bile birkaç ay sonra anlamsızlaşabilecektir. Bu yüzden AÜTK’de işçiler adına bulunan temsilcilerin asgari ücretin birkaç ayda bir gözden geçirilip ek zamla desteklenmesini sağlayan bir formül geliştirmeleri gerektiği de ortadadır.

AÜTK’de işçiler adına konuşan temsilciler, Erdoğan’ın söylediklerine övgüler dizmeyi bırakıp işçilerin çıkarlarının sözcüsü olarak davranmazlarsa, TÜİK’e inanan yüzde 7 içindeki kafası karışıkların değil sınıfa ihanet edenlerin safına düşeceklerdir.

Tabii, onları oraya gönderenler de!

METAL TİS’İ DE MEMUR VE EMEKLİ ZAMLARI DA TÜİK ENFLASYONUNUN TEHDİDİ ALTINDA

Sadece asgari ücret değil, 150 bin metal işçisinin TİS görüşmelerinde de TÜİK enflasyonunu baz alan bir ücret tartışması sürmektedir. 5 ay önce belirlenmiş olan sendikaların tekliflerindeki yüzde 29-30’luk ücret zammı, yüzde 60’lara varan gerçek enflasyon karşısında anlamını çoktan yitirmiştir!

Nitekim gazetemize konuşan, mektup yazan işçiler, metal TİS’indeki parasal tekliflerin yenilenmesini istiyorlar. Ama Türk Metal, Birleşik Metal ve Öz Çelik-İş’in bu konuda adım attıklarını gösteren herhangi bir işaret görünmüyor.

Sadece metal TİS’i değil, yılın başında zam yapılmasını bekleyen kamu emekçileri ve milyonlarca emekli de “TÜİK enflasyonu kadar zam” tehdidi altındadır. Dolayısıyla, bir avuç haramzade dışında emeği ile geçinen milyonlar insanca yaşayacakları bir ücret ve maaş istemektedir. Ama Erdoğan’ın tek adam düzeninin gözü, yandaş sermaye kliğinin çıkarından başka bir şey görmemektedir. Bu yüzden emek cephesinin topyekün mücadelesi, sadece genel değil çok yakın ve somut bir ihtiyaç olarak gündeme alınmak durumundadır.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa