Bu bir hürriyet kavgasıdır
Fotoğraf: Evrensel
Biliyorsunuz, geçen hafta “Beyaz Yürüyüş” üzerine yazmış, Nâzım Hikmet’in Hürriyet Kavgası şiirine atıfla “Bu bir HÜRRİYET mücadelesidir. Bu memleketin hekimleri, hekimlerin örgütü Türk Tabipleri Birliğinin dayanışması toplumla buluşup hepimizi yarınların kurucu öznesi kılacak, elbet karanlıkları yaracaktır” diye bitirmiştim yazımı.
Beyaz Yürüyüş sırasında ve sonrasında Sağlık Bakanından vaatler duyduk. Ardından sağlık bütçe görüşmelerinde; tüm hekimleri eşitlikle kapsamayan, kamuda görev yapan hekimlerin dışındaki hekim ve sağlık emekçilerini görmeyen bir düzenleme TBMM gündemine geldi. Kısmen bir iyileştirme yapılmış olsa da üniversiteler, aile sağlığı merkezlerindeki ve BAĞ-KUR ile SSK’li hekimleri ve diğer tüm sağlık çalışanlarını kapsam dışında bırakan, emekli hekimler arasındaki eşitsizliği iyice derinleştiren bu “sözde” iyileştirmenin adaletsizliğine vurgu yaptık. Sağlığın bir ekip işi olduğuna ve ekibin yalnız bir bölümüne yapılan iyileştirmenin adaletsizliği derinleştireceğine dair açıklamamızın mürekkebi kurumadan Hazine ve Maliye Bakanının itirazıyla tasarı geri çekildi. Sağlık Bakanının para pul işlerinden konuşmak için izne ihtiyaç duyduğu anlaşılalı zaten çok olmamıştı. Muhalefet partilerinin hekim milletvekillerinden, iptal edilen tasarı yerine getirmeyi hedefledikleri yeni düzenlemede iyileşme namına hiçbir şey olmadığını, hepimize yoksulluğu dayatacakları bu yeni tasarıyı bütçe görüşmeleri sonrası 21 Aralık gününe ertelediklerini öğrendik.
Elbette insanca yaşayacağımız bir ücreti talep etmeye ve haklarımız için mücadeleye devam edeceğiz. Ancak salgın yönetme beceriksizliğinin çalışma koşullarımızı düzenlemekte de tekrarlandığı bu birkaç gün başka bir hedefini şaşırmış çatışmaya tanıklık ettik, ne yazık ki! Sağlık emek ve meslek örgütleri sağlık emekçilerini görmezden gelen ilk tasarıya seslerini yükseltirken bazı emekçiler öfkesini hekimlere yönelttiler, tasarı geri çekilince de hekimler bunu sağlık emekçilerinden bilip öfkelendiler. Hem hekimler arasında ciddi bir eşitsizlik yaratan, hem de sağlık emekçisini dışlayan ve adaletsizliği büyüten bu tasarı için söz kurduğumuzda hekimler bu kez de meslek örgütü olduğumuzu ve yerimizi bilmemiz gerektiğini hatırlatan, hekimleri korumadığımızı, siyaseti bırakıp hekimler için bir şey yapmadığımızı iddia eden sözlerle bizi suçlamaya karar verdiler.
Türk Tabipleri Birliği her zaman olduğu gibi bir meslek örgütü olmanın gereği hekimlerle birlikte sağlık ortamında yaşanan yıkıma karşı, emeğin değersizleştirilmesine ve emeğimize yabancılaştırılmamıza karşı mücadele etmeyi sürdürüyor ama belli ki meslektaşlarımızı bundan haberdar etmekte eksik kalıyoruz. Son iki ayda Türkiye’nin her yerinden yükselen ve taleplerimizi dile getiren toplantılar, açıklamalar, beş günlük “Beyaz Yürüyüş” ve sonunda yapılan “Beyaz Forum” tam da bu kapsamdaydı. Meslek örgütü olmanın ötesinde TTB bir demokratik kitle örgütü ve tüm emek ve meslek örgütleriyle yan yana durduğu, sözü birlikte kurduğu ölçüde güçlü. Yürüyüşümüz ve forum bu dayanışmayı görünür kıldığı için alelacele ortaya bir tasarı çıkarmak zorunda kaldılar ama dayanışmanın zayıflaması için ellerinden geleni yapacaklarından kimsenin kuşkusu olmasın. Yaptılar da... Bizi birbirimize düşüreceğini düşündükleri eşitsizlikleri ortaya atıp geri çekildiler.
Şiiri hatırlama zamanı yeniden... “Yine kitapları, türküleri, bayraklarıyla geldiler, / dalga dalga aydınlık oldular, / yürüdüler karanlığın üstüne. / Meydanları zapt ettiler yine. / Beyazıt’ta şehit düşen / silkinip kalktı kabrinden, / ve elinde bir güneş gibi taşıyıp yarasını / yıktı Şahmeran’ın mağarasını. / Daha gün o gün değil, derlenip dürülmesin bayraklar. / Dinleyin, duyduğunuz çakalların ulumasıdır. / Safları sıklaştırın çocuklar, / bu kavga faşizme karşı, bu kavga hürriyet kavgasıdır.”
Bize düşen aramızda kavga etmeyi bırakıp, bu kavganın kime karşı ve ne için verildiğini unutmamaktır. Bu kavga Hürriyet Kavgasıdır, hepimizin bizi bölenlere karşı vermesi gereken kavgada ancak birlikte olduğumuz kadar güçlü oluruz.
- Çetelere bütçe 21 Kasım 2024 04:59
- Büyümeden annen sana, ölüm alacak 14 Kasım 2024 04:42
- Bu zamanda hekim olmak 07 Kasım 2024 04:43
- İnsan hakları mücadelesine devam 31 Ekim 2024 04:43
- Çeteler kol geziyor 24 Ekim 2024 04:43
- Kimi, niye aşağılıyoruz? 17 Ekim 2024 04:34
- Şiir yazmanın sorumluluğu 03 Ekim 2024 04:43
- Siyah çöp torbasına atılan insanlığımız 26 Eylül 2024 04:45
- Sistematik işkence 19 Eylül 2024 04:41
- Narin bir çocuk 12 Eylül 2024 04:43
- Savaş hesabı 05 Eylül 2024 05:26
- TTB Afetlerde Sağlık Hizmetleri Yönetimi Akademisi (ASHYA) 22 Ağustos 2024 04:42