AÜTK’deki ‘işçi temsilcileri’ işçilerin değil sendika bürokrasisinin sözcüsü!

1 Aralık'ta Çalışma Bakanlığında yapılan Komisyon toplantısı | Fotoğraf: Ali Balıkçı
Asgari Ücret Tespit Komisyonunun (AÜTK) 3’üncü toplantısı, perşembe günü, patronların örgütü olan TİSK’te yapıldı.
3’üncü toplantı sonrasında, komisyon adına Çalışma Bakanlığı Çalışma Genel Müdürü Nurcan Önder, TİSK Genel Sekreteri Akansel Koç, Türk-İş Genel Eğitim Sekreteri Nazmi Irgat medyanın karşısına çıktı.
Bu basın toplantısı, kapalı kapılar arkasında sürdürülen “asgari ücret tespiti” adı altında oynanan oyunun oyuncularının ipliğini pazara çıkardı.
Toplantıda ilk sözü alan “hükümet tarafı”nın Sözcüsü Nurcan Önder;
1) TÜİK’in her yıl AÜTK’nin 3’üncü toplantısına sunduğu, “Bekar bir işçinin asgari geçim maliyeti” hesabını yapmaktan imtina ettiğini,
2) TÜİK’in bu hesabı yapmayı reddetmesi üzerine kendilerinin (bakanlığın) Hacettepe Üniversitesinden aldığı “beslenme parametreleri”ne göre hesap yaptığını, 2 bin 979 ile 3 bin 567 TL arasında bir tutarın ortaya çıktığını,
3) AÜTK toplantılarında 2021 yılı asgari ücreti için TİSK’in 3 bin 100 TL teklif ettiğini, Türk-İş’in ise 3 bin 900’den aşağısını kabul etmeyeceğini söylediğini,
4) “Türk-İş ve TİSK’in SGK primi, vergi dilimi gibi konularda mutabakata vardıkları”nı aktardı.
Böylece üç toplantıdır kapalı kapılar arkasında neler konuşulduğunu öğrenmiş olduk!
İŞÇİNİN KAFASINI KARIŞTIRMAKTA ANLAŞMIŞLAR!
Önder’in açıklamalarından öğreniyoruz ki TÜİK, “Asgari ücrete siz karar veriyorsunuz ama hesabı bize yaptırdığınız için asgari ücretin düşük olması bizim üstümüzde kalıyor” diyerek “Bekar işçinin asgari geçim maliyeti”ni hesaplamayı reddetmiş!
Öyle anlaşılıyor ki asgari ücretin TÜİK rakamlarına göre belirlenmesini TÜİK yöneticileri bile göze almamış!
Önder’in açıklamasında, patronların asgari ücretin 3 bin 100 TL gibi TÜİK enflasyonunun bile yarısı düzeyinde bir artış önerdiğini söylemesine TİSK Sözcüsü Akansel Koç, “Biz 3 bin 100 TL önermedik. Biz asgari ücrete TÜİK enflasyonu dikkate alınarak zam yapılmasını istiyoruz” diyerek itiraz etti. Koç’un, kısa konuşması içinde “Zammın TÜİK enflasyonuna göre belirlenmesi”ne birkaç kez vurgu yapması dikkat çekiciydi!
AÜTK’ye başkanlık yaptığı belirtilen Önder’in “Türk-İş ve TİSK’in SGK primi, vergi dilimi gibi konularda mutabakata vardıkları” sözlerinin ise pratikte bir karşılığı yok. Sadece işçilerin kafasını karıştırma amaçlı bir mutabakat! Çünkü bu sorunlar yasayla yapılması gereken düzenlemeler olup sorunu “Komisyona havale etme” taktiğidir!
TÜRK-İŞ’İN TEKLİFİNİN 3 BİN 900 TL OLDUĞU ORTAYA ÇIKTI
Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay’ın, daha AÜTK toplanmadan, “Cumhurbaşkanına, Çalışma Bakanı ve Maliye Bakanına bildirdik” dediği ama işçilerden, kamuoyundan devlet sırrı gibi sakladığı asgari ücret talebini AÜTK’nin Başkanı Önder açıkladı.
Meğerse Türk-İş işçiler adına asgari ücretin 3 bin 900 TL olmasını talep etmiş!
Komisyonda “işçi tarafı” adına yer alan Nazmi Irgat, 3 bin 900 TL istedikleri yönündeki açıklamaya itiraz etmedi ama, asgari ücretin TÜİK enflasyonunun değil yüzde 50’yi aşan gerçek enflasyona ve “büyüme”den gelen (yüzde 7-10’luk) bir refah payı da eklenerek belirlenmesini istediklerini söyledi.
“İşçi tarafı” adına komisyonda bulunan Irgat, eğer söylediklerinde samimiyse, tekliflerini mevcut asgari ücrete yüzde 36 zam anlamına gelen 3 bin 900 TL değil, yüzde 60’lara karşılık gelen 4 bin 500 TL’nin üstünde, DİSK’in 5 bin 200 TL’lik asgari ücret talebine yakın açıklaması gerekirdi!
Ama Türk-İş’in daha baştan teklifini 3 bin 900 TL olarak vermesi, “pazarlık payı” da dikkate alındığında, 3 bin 900 TL’den de daha aşağı bir asgari ücrete evet diyeceği(*) anlamına gelmektedir. Ama, rakamlar apaçıkken Irgat, yukarıda sözü edilen basın toplantısında asgari ücretin “gerçek enflasyon” ve “refah payı” da dikkate alınarak tespit edilmesini söyleyerek emek cephesinden gelecek tepkilerin önünü kesmeyi amaçlamış görünmektedir.
İŞÇİNİN ASGARİ ÜCRET TALEBİ YARIN KARTAL MEYDANI’NDAN HAYKIRILACAK!
Elbette ki asgari ücretli olup olmamasına bakılmaksızın tüm işçiler ve emekçilerin kendileri adına asgari ücrete ne kadar zam teklif ettiklerini AÜTK’ye “işçi temsilcisi” olarak katılanlardan duymalarını isterlerdi. Ama öyle olmadı. Tersine “kendilerine işçi temsilcisi” diyenler bu teklifi şu anda bile telaffuz etmiyorlar. Nitekim, işçi tarafının “Asgari ücretin 3 bin 900 TL’nin altında olmasını kabul etmeyeceğiz” dediğini Hükümetin Temsilcisi Önder’den duyduk!
“İşçi temsilcileri” olarak Türk-İş’in belirlediği temsilciler sadece ne kadar asgari ücret talep ettiklerini saklamakla da kalmadılar, AÜTK toplantılarının öncesinde ve sonrasında yaptıkları konuşmalarda da bir takım birbiriyle çelişen rakamları ağızlarında yuvarlayarak, bu kararsızlıklarını öz güvensiz, “Ne diyorsanız o”, “Doğrusunu siz biliyorsunuz efendim” demeye hazır vücut dilleriyle de gösterdiler. Böylece işçileri temsil etmediklerini, tersine işçi sınıfına ihaneti kendilerine meslek edinmiş, burjuvaziyle uzlaşmada uzmanlaşmış sendika bürokrasisinin sözcüleri olduklarını göstermişlerdir.
Çünkü bu “atanmış” temsilciler ve onları atayanlar, sırtlarını işçi sınıfına değil koltuklarının konforlu arkalıklarına dayadıkları için sermayenin temsilcileri karşısında “ezik”, işçiler karşısında ise “aslan” kesilmektedirler.
Umuyoruz ki işçilerin gerçek sesi, asgari ücret ve bağlantılı taleplerin ne olduğu yarın İstanbul’da Kartal Meydanı’ndan haykırılacaktır!
(*) Dün bir açıklama yapan Türk-İş’in Genel Başkanı Atalay, “4 bin TL kırmızı çizgimizdir” diyerek, AÜTK’deki temsilcilerin 3 bin 900 TL’lik tekliflerini değiştiriyor görünse de buradaki amacının işçiler lehine bir düzeltmeden çok, işçilerin kafasını karıştırmaya yönelik bir hamle olduğunu söylemek daha gerçekçi olur.

Evrensel'i Takip Et