13 Aralık 2021

‘Evanjelist evanjelist konuşmayın!’...

Görsel: Konuşan Gaziantep Twitter hesabındaki videodan alınan ekran alıntısı

Asgari ücret ve bütçe görüşmeleri sürerken, emekçilerin talepleri Evrensel’de haber ve mektuplarla sıkça yer alıyor. Siyaseti sokak bağlantısıyla takip eden başka mecraları da kıymetli buluyor ve izliyoruz.

Twitter’da bu yılın haziran ayından beri sokak röportajı videoları yayımlayan @KonusanAntep kullanıcı adlı portal bu açıdan ilginç. Sokakta insanlara, ülkenin gündemine dair kısa ve net sorular soruyorlar. Yönlendirme yapmadan objektif biçimde söyleneni aktardıkları videoları sosyal medya hesapları ile YouTube üzerinden paylaşıyorlar. Zeki oldukları kesin. Gündeme dair yalın sorular sorarak, sosyal medyada ilgi gören işlere imza atıyorlar.

Kim olduklarını merak edip kendileriyle iletişime geçtim. Biri kameraman, toplam 3 kişiler. Kameraman hariç diğerleri geçimlerini başka işlerden karşılıyorlar. Ofisleri yok. Son videolarına ilişkin olarak bazıları kurmaca olabileceğini iddia etmişti. Onu da sordum, tahmin ettiğim gibi değilmiş.

Daha önce çok paylaşılan bir çiftçi videoları vardı. Antep’te sokakta mikrofon uzattıkları çiftçi şunları söylüyordu: “50 kilo fıstık gübresi 400 milyon olmuş. Din karın doyuruyor mu? Tamam, hepimiz Müslüman’ız. Arkadaş, din ayrı siyaset ayrı. Ben cebimdeki paraya bakarım. Tayyip’e, Kılıçdaroğlu’na bakmam. Millet aç, millet yoksul. Ya oy vermeyin, ya da şikayet etmeyin. 1 teneke zeytinyağı 500 TL. 400 küsur lira maliyeti var. Bu kardeşimin almaya ama 500’e de parası yok. E ne olacak? Benim ürettiğime zam gelmiyor. Mazot -benim traktörüm var- 8 küsur. Ben ne yapayım kardeş? 128 milyon dolar nerede, 128 milyon dolar? Ben bundan payımı istiyorum. 1 ton gübre 9 bin lira olmaz!”

Son paylaşılan sokak röportajı ise iktidarı destekledikleri anlaşılan kişilerle yapılmış.

Nizip’te genç kadın gazeteci, sokakta bir tahta masanın etrafında oturmuş, orta yaş ve üzerindeki dört erkeğe yaklaşıyor ve mikrofonu uzatarak soruyor:

“- Hayat nasıl gidiyor, mutlu musunuz?

- Mutluyuh, mutluyuh…

- Neden?

- Nasıl neden? Her şey var, mutluyuh. Ne yani bu şey sorusunu bize neye soruyorsun? Hristiyanların sorduğu, Evanjelistlerin sorduğu, ‘Mutlu musun?​’ diye yani. (Eliyle meydanı göstererek) Herkes mutlu. Hepimiz mutluyuh, çok şükür.

Daha yaşlı olanı söze giriyor:

- Her şey var. Yani olmayan kıtlık yok, eskiden kıtlıkları gördük biz. 100 gram çaya sıraya girdik. Kuyruğa girdik.

İlk konuşan yeniden söze giriyor:

- Geçen sene Mersin’deydim, tamam mı? Atatürk Parkı’nda oturiyim. Evanjelist, Hristiyanlar…Müslüman mahallesinde salyangoz satiyler, ‘Mutlu musun?​’, ‘Hayatından memnun musun?​’ (Parmağını sallayarak) Bu sorular çok yanlış sorular. Türk insanına, Türk milletine bu soruları sormayın?

- Neden abi?

- Biz mutluyuh, çok şükür devletimiz var, milletimiz var, bayrağımız var. Ülkemizin başında başbakanımız, reisicumhurumuz var. Suriye’nin halini de görik. Yani ne isteyik? Yani burada dolar üç kuruş arttı diye, kalkıp da fırsatçılar atıyi atiyi atiyi… A şu marketleri kapatsalar her şey biter bugün. Aha camımız, aha dinimiz, aha Allah’ımız, aha kitabımız… Çok şükür, niye mutsuz olah biz? Bizi vuran yok, PKK terörü yok, hırkız yok, soyguncu yok, üç kağıtçı, beş kağıtçı da yok. (Gazeteciye dönerek) Ne yani, ne şimdi ‘mutsuzuh, mutsuzuh’ diye edebiyat yapip niye yalan söyleyek! Çok şükür Türkiye’de her şey var, güllük gülistanlık.”

Sokak ile kitap arasında anlamlı bir ilişki kurmadan siyasette doğru sonuçlara varabilmek mümkün değil. Bize organik haliyle aktarılan videolarda konuşanların Türkiye’nin siyasal hayatında bugün ve geçmiş bakımından karşılıkları var.

Son videoda konuşanlar sadece bugünkü iktidarın ve medyasının söylemlerinin sokaktaki yansımasını temsil etmiyor. Geçmişten bugüne uzanan ‘din’ ve ‘milliyetçilik’ referanslı siyasetten etkiler taşıyorlar. Bugün açısından ise AKP’nin ve Cumhur İttifakının argümanlarıyla konuşuyorlar. Bu arada 2016-2018 arasında başbakanlık yapan Binali Yıldırım’dan sonra artık partili cumhurbaşkanlığı sistemine geçildiğini, yani bugün bir başbakanın olmadığını atlasalar da o diyalog içinde bir ayrıntı gibi uçup gidiyor. Onların asıl meseleleri, kuvvetli vurguları, ‘devlet, millet, Allah, kitap’ bağlamındaki siyaset üzerine.

Şimdi sorumuza gelelim: Muhalefet açısından böyle düşünen yurttaşlarla ilişki nasıl olmalıdır? Sandıkta bu kişilerin ve benzerlerinin oylarını alabilmek için onların tercihlerine uygun muhafazakar adaylar göstermek ya da siyasetteki ‘dini, milli’ referansları bolca kullanmak mıdır akıllı siyaset? Ya da böyle bir tabanın desteğini alabilmek adına laikliği geri plana itmek midir mesela?

Aslında ilk videodaki çiftçi ipucunu veriyor: “Arkadaş, din ayrı siyaset ayrı.”

İnsanlara cahil diyerek bir kenara bırakmak da, oylarını alabilmek adına onların söylemlerine eklemlenmek de doğru tutum olamaz.

Son bir soruyla bağlayalım: Seçim sathı mailine girilen Türkiye’de muhalefet cenahında her ikisini de görmüyor muyuz?

SOKAK RÖPORTAJI YAPANA GÖZALTI, HÜDA-PAR’IN GAZETESİNE İLAN KIYAĞI

Bu yazı bağlandığında, sokak röportajı yapan YouTube kanalı sahiplerinin evlerine operasyon yapıldığı haberi geldi. Basın özgürlüğü ve halkın haber alma hakkının açık ihlali olan bu baskınlar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “İlk ortaya çıktığında özgürlüğün sembolü olarak nitelenen sosyal medya, günümüz demokrasisi için ana tehdit kaynaklarından birine dönüşmüştür” açıklamasının ardından gerçekleşti.

Bu arada, Hizbullah’a yakınlığıyla bilinen ve AKP’ye destek veren Hüda-Par’ın yayın organı Doğru Haber gazetesinin Basın İlan Kurumundan kasım ayında, 50 bin tirajın altındaki gazeteler kategorisinde 441 bin 266.44 TL ile en fazla ilan alan gazete olduğunu da hatırlatalım.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Peşkeşe ‘dur’ de!

Peşkeşe ‘dur’ de!

Çayırhan Termik Santralinin özelleştirilmesi için alınan ve genelde mal değerinin yüzde 10 düzeyinde belirlenen geçici teminat bedeli 250 milyon TL oldu. Bu bedel madenin sadece 3.5 günlük kazancına denk geliyor. Satışa karşı direnişi sürdüren madenciler, ‘Yağmayı durduralım’ çağrısı yaptı.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
5 Mart 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et