G(ö)rev: TTB

Adana | Fotoğraf: Evrensel
Bugün İzmir’de hava yağmurlu ve kapalı. Hekimler, sağlıkçılar TTB’nin G(ö)rev çağrısı ile iş bırakmış olacaklar. Umutlar ise aydınlık!
2006 yılıydı. Yağmurlu bir gündü. Sağlık emek örgütleri grev kararı almış, öğlen de Konak’tan Sağlık Müdürlüğüne yürüyüş planlanmıştı. Sabah erkenden İzmir Kemeraltı’da toptan satış yapan bir şemsiyeci bulmuştum sora sora. Ne kadar gerekiyor demişti: ‘İkiyüz tane en sağlamından’ deyince şaşırmıştı. ‘O kadar hazırda yok, isterseniz yarına getiririz’ deyince, olmaz bugün grev ve yürüyüşümüz var demiştim.
Tabip odası başkanı olduğumu öğrendiğinde daha da şaşırmış, o kadar sayıda olmasa da sağdan soldan bulup yüz şemsiyeyi denkleştirmişti. ‘Dayanışma bu boyuttaysa, onların yağmurdan ıslanmalarını dert edinen bir meslek örgütleri, sendikaları varsa sonuç almamaları mümkün değil’ demişti ardından.
Halkın olduğu kadar hekimlerin, tüm sağlık çalışanlarının esenliğini kendine dert edinen bir meslek örgütü var ülkemizde: Türk Tabipleri Birliği ( TTB).
Yaşam hakkından sağlık hakkına, barıştan örgütlenme özgürlüğüne emek veren, dayanışan bir örgüt: TTB
1980 darbesinden sonra siyasetin ve örgütlenmenin yasak kılındığı yıllarda kah siyaset üreten bir kurum oldu, kah TİHV ve İHD gibi kurumların olmadığı yıllarda insan hakları kurumu gibi rol aldı, kah memur sendikalarının yasaklı yıllarında sendikal refleksler gösterdi: TTB
Yaşam hakkı bağlamında “İdam cezası kaldırılmalı” dediği için darbeciler tarafından da yargı kıskacına alındı, “Savaş bir halk sağlığı sorunudur’ dediği için AKP’li yıllarımızda da yargılandı: TTB.
Şimdi ülkenin yüz akı kurumlarından TTB grev kararı aldı bugün için.
TTB Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı hekimlere ‘Emek Bizim Söz Bizim’ başlıklı bir mektup yayımladı. Mektupta sağlıkta özelleştirmeci, hastanelerimizi satan politikalara karşı bu uyarı G(ö)REV’inin hedefleri şöyle özetlenmekte:”
- Koruyucu sağlık hizmetlerini savunmak için
- Emekliliğe de yansıyacak yaşanabilir temel ücret talebimiz için
- Güvencesiz, gerçek dışı bahanelerle işimizden edildiğimiz ve köleliği dayatan çalışma koşullarına son verilmesi, güvenceli çalışabilme talebimiz için
- Şiddete karşı etkili yasa, güvenli işyerleri, sağlıklı çalışma ortamları talebimiz için
- COVID-19 başta olmak üzere meslek kaynaklı hastalıklara karşı bütüncül bir meslek hastalıkları yasası çıkarılması için
- Ağır ve tehlikeli işler kapsamında faaliyet yürüten tüm iş kolu emekçileri için 3 yıla 1 yıl yıpranma payı verilmesi; ek göstergelerin 3600’den 7200’e kadar kademeli olarak yükseltilmesi için”.
Sağlıkçılar bugün salt kendileri için değil, halkın sağlık hakkı için de grevdeler. Şimdi dayanışma zamanı.
Sağlıcakla kalın.
Evrensel'i Takip Et