16 Aralık 2021 04:00

Yeni Terimlere ihtiyaç yok

Spor Toto Süper Lig'in 15. haftasında Galatasaray ile Altay takımları karşılaştı. Altay Teknik Direktörü Mustafa Denizli (solda), Galatasaray yardımcı antrenörü Selçuk İnan (sağda) ve Necati Ateş'e (ortada) başarılar diledi.

Spor Toto Süper Lig'in 15. haftasında Galatasaray ile Altay takımları karşılaştı. Altay Teknik Direktörü Mustafa Denizli (solda), Galatasaray yardımcı antrenörü Selçuk İnan (sağda) ve Necati Ateş'e (ortada) başarılar diledi. (Fotoğraf: AA)

Paylaş

Teknik direktörlerin hakem isyanı bitmiyor. Galatasaray’ın puan kaybettiği her maçtan sonra Fatih Terim hakemler hakkında atıp tutuyordu. Terim şimdi cezalı olduğu için tribünde. Ama yerini alan yardımcıları, puan kayıplarını hakeme bağlamak konusunda Terim’i hiç aratmıyor. Bunca senedir Terim ile birlikte çalışmanın avantajı!.. Strateji net: Dikkatleri hakeme çek, sorumluluktan sıyrıl…

Geçtiğimiz hafta Necati Ateş hakemden yakınmıştı, bu hafta ise isyan etme sırası Selçuk İnan’daydı.

Fatih Terim İtalya’daki Lazio maçı öncesinde açık açık isimlerini zikrederek VAR’da görev yapan bazı hakemleri ve bir temsilciyi hedef göstermişken, nasıl dolamasınlar ki? Başkanından yöneticisine, teknik direktöründen futbolcusuna, medyasından taraftarına kadar puan kayıplarını hakemlerle açıklamak, futbol kültürümüzün en önde gelen özelliği.

Roma’daki konuşmasında ayrıca, maçlardan sonra kendilerinin stadyumdan “aslanlar gibi” ayrılmasına karşılık, hakemlerin gizlice ayrıldığını vurgulamıştı Terim. Herhalde; hakemlerin, medyadan gelecek sorulara yanıt veremeyecekleri için böyle bir gizliliğe ihtiyaç duyduklarını kastediyor. Böylesi bir gizliliği, hakemlerin suçluluğunun kanıtı gibi göstermeye çalışmak hiç de sağlıklı bir yaklaşım değil.

Medyanın ve taraftarın gücünü arkaya alarak hakemlerin kişiliğine, onuruna, mesleki yeterliliğine laf söylemek ve onları hedef göstermek de, “aslanlar gibi” yapılan işler arasında sayılıyor mu?

Kulüp Başkanı Burak Elmas da ateşi harlamaktan geri durmuyor. Her konuşmasında, federasyonda etkili olan birtakım karanlık güçlerin başarılı olmalarına izin vermediğini iddia ediyor. Peki bunu nasıl yapıyorlar? Tabii ki hakemleri kullanarak!.. Taraftarlar zerrece şüphe etmeden bu iddialara prim tanıdığı sürece hiçbir şey değişmez ve bu klişeleri duymaktan kurtulamayız.

Hakem hatasından girip kirli tezgahlardan çıkan söylemlerden fena halde bıkkınlık geldi artık…

Eh, başkan ve teknik direktör hakemleri diline dolarsa teknik direktör yardımcıları onlardan geri kalır mı? Sorumluluktan sıyrılmanın en kolay yolu. Zaten oyuna bakan, oyunda nelerin başarılıp nelerin başarılamadığıyla ilgilenen pek kimse yok. Herkes pürdikkat hakem hatası kolluyor. İllaki de bulunuyor. Onu bulunca, can yeleği bulmuş gibi oluyorsun. Hemen o hatanın arkasına sığınıyor ve sorgulanmaktan, eleştirilmekten kurtuluveriyorsun.

Hakemler, her maçta iki tarafın da aleyhine hatalı kararlar verir. Ne var ki kararların hatalı olduğu çoğu zaman, pozisyonlar farklı kamera açılarından birkaç kez izlendikten sonra anlaşılır. Hakemler bazı pozisyonlarda yoruma dayalı karar vermek zorunda oldukları için yanılmaları son derece doğal. Çok kısa sürede pozisyonları doğru süzüp, doğru yorumlayarak karar vermek hiç kolay değil. Bu nedenle hakem hatalarının önüne geçmek mümkün olmuyor. Bunun örneklerini tüm dünyada görüyoruz…

Ayrıca hakemlerden standart yönetim beklemek bu oyunu hiç bilmemek, anlamamış olmak demektir. Futbol, sonsuz sayıda pozisyon olasılığı içerir. Oyun dahilinde birbirinin tıpatıp aynısı pozisyonlardan nasıl ki söz edilemezse, hakem kararlarında da bir standart olması gerektiğinden söz edilemez...

Ülke futbolunun, oyunu hakemlerle açıklayan yeni teknik direktörlere ihtiyacı yok. Onlardan bol miktarda var zaten...

Derin kültürü, sağlam bilgisi, yüksek öz güveniyle futbola hakim olan komplocu, bahaneci yaklaşımı yıkacak ve oyunu hem teknik hem de kültürel anlamda geliştirip güzelleştirecek teknik direktörleri bekliyoruz, umutla…

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa