Asgari ücret artırılır gibi yapılırken asıl kıyak patronlara yapıldı!
Fotoğraf: DHA
Asgari ücret, net 4 bin 253 TL olarak açıklandı.
63 yıldır Asgari Ücret Tespit Komisyonu (AÜTK) tarafından açıklanan asgari ücreti bu yıl ilk kez Cumhurbaşkanı Erdoğan açıkladı.
Cumhurbaşkanına göre bu artış son 50 yılın en yüksek artışıymış!
Ama bu yüksekliğin TÜİK’in maniple edilmiş enflasyonuna göre olduğunu artık iktidarın kara propagandası tarafından kafası karıştırılmamış olan herkes biliyor.
Nitekim özellikle son haftalarda başlıca tüketim malları başta olmak üzere tüm ihtiyaçların fiyatlarını anlamlandırmak için ekonomistlerden üreticilere, esnaftan ev kadınlarına herkes, fiyatları ve gelirlerini TL değil dolar üstünden hesaplıyor. Bu yüzden de son haftalarda asgari ücretteki kayıp ancak dolarla, avro ile, altınla ya da temel tüketim mallarındaki un, ekmek, et, yumurta, süt, ilaç… konut, kira, gibi temel ihtiyaçlardaki fiyat artışlarıyla karşılaştırıldığında anlaşılır olabilmektedir.
ASGARİ ÜCRETİN HER BİRKAÇ AYDA BİR YENİDEN BELİRLENMESİ İSTENİYOR
Malum müteahhit takımına verdiği ihaleleri ve “garantileri” dolarla, avro ile verip, kendi vatandaşına bile dolarla borçlanan Erdoğan, asgari ücretin dolarla ölçülmesine, “Yok geçmişte dolar şuydu, dolar üzerinden hesap yaparak asgari ücreti tespit etmek gerekir gibi yaklaşımlar çalışan-işveren istismarından başka bir şey değildir” diye öfkelenmektedir. Ama o öfkelense de burada asgari ücretteki kaybın boyutunun görülmesi için asgari ücreti dolar ölçüsüne vuracağız.
2021’in 1 Ocak günü yürürlüğe giren 2 bin 825 TL olan asgari ücretin dolar karşılığı 384 dolardı. 2022 için iki gün önceki dolar fiyatıyla ölçüldüğünde 2 bin 825 TL’nin dolar karsılığı 183 dolardı! Yani asgari ücretli daha yıl dolmadan 201 dolar kaybetmişti! Üstelik, “Tarihte görülmemiş yükseklikte zam” yapıldı diye Cumhurbaşkanı tarafından ilan edilen 4 bin 253 TL’lik 2022 asgari ücretinin dolar olarak karşılığı sadece 275 dolar olabildi! Yani 2022’nin asgari ücreti 2021’in asgari ücretinden 109 dolar daha azdı!
Dolardaki artışı bir an için bir yana bıraksak bile 4 bin 253 TL’lik asgari ücret ayın başında belki birçok emekçiyi kesebilirdi ama aradan geçen iki haftada çarşı pazardaki fiyatlardaki artış öylesine can yakıcı hale geldi ki, asgari ücrete yapılan yüzde 50’lik artış beklenen heyecanı uyandırmadı!
Nitekim gazetemize konuşan işçiler, sendikacılar ve bilim insanları, 4 bin 250 TL’lik asgari ücretin en fazla birkaç aylık bir rahatlama sağlasa da son birkaç aydaki dolardaki avrodaki artışın fiyatlara yansımaya başlamasıyla asgari ücretin yıllık değil örneğin iki-üç ayda bir yeniden belirlenerek enflasyona paralel olarak zamlanmasını da istiyorlar.
TİSK BAŞKANI CUMHURBAŞKANI VE BAKANA BOŞUNA TEŞEKKÜR ETMEDİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Asgari ücretten alınan gelir ve damga vergisini kaldırdık, asgari ücreti 4 bin 253 TL yaptık” diye açıkladı. Ama ne asgari ücretten verginin kaldırıldığı ne de 4 bin 253 TL’ye çıkarıldığı doğru! Çünkü, 4 bin 253 TL’lik asgari ücretin 450 TL’lik bölümü asgari ücretten işçiye çıkarılan yüzde 15‘lik gelir vergisinin işçiye iade edilmesiyle sağlandı. Dolayısıyla asgari ücret gerçekte 3 bin 850 TL ve patronların da istediğine çok yakın! Çünkü burada işçiden kesilen ve patron tarafından devlete ödenmesi gereken yüzde 15’lik vergi işçiye ödenecek.
Tabii burada bir de patronlara işçi başına İşsizlik Fonundan ödenen 100 TL’lik destek var. Bu desteğin devam edip etmediği belli değil ama Asgari Geçim İndirimi (AGİ)’nin de kaldırıldığı belirtiliyor.
Kısacası devlet, işçiden aldığı yüzde 15’lik gelir vergisinden vazgeçip bunu işçiye asgari ücret zammı gibi ödeyerek, patrona aylık 450 TL’lik kıyak yapmaktadır. Yani işçinin artık değerden aldığı payından, yani ücretinden kesilen vergiyi sanki patron artık değerden el koyduğu kârından ödüyormuş gibi göstererek asgari ücrete eklemektedir. Böylece patronlar ve iktidarı asgari ücreti yüzde 50 zamla 4 bin 250 TL yaptık diye övünürken gerçekte asgari ücret patronlar için 3 bin 800 TL’de kalmaktadır. Ki, burada kıdem tazminatının da 3 bin 800 TL’den hesaplanacağı anlaşılmaktadır!
Çünkü asgari ücrete şu kadar zam yaptık diye gürültü yapılsa da resmiyette asgari ücret 3 bin 800 TL olacaktır.
Demek ki, Saray’da yapılan toplantıda TİSK başkanının Çalışma Bakanı Cumhurbaşkanına teşekkür ederken gösterdiği nezaket boşuna değilmiş!
Oysa işçiler, asgari ücret vergiden muaf olsun derken, “patrona kıyak” yapılmadan vergide muafiyet istiyorlardı! Ve elbette tüm emekçilerin ücret ve maaşlarının asgari ücret kadar bölümünün vergi dışı bırakılmasıyla birlikte!
Ki, konuyu önümüzdeki günlerde ayrıntıları ortaya çıktıkça tartışmaya devam edeceğiz.
Yılın fotoğrafını Asgari Ücret Tespit Komisyonu verdi!
Gerek Çalışma Bakanı gerekse Asgari Ücret Tespit Komisyonunun diğer yetkilileri, cuma günü, yaptıkları 3’üncü toplantının arkasından, “Pazartesi günü asgari ücreti açıklayacağız” demişlerdi.
Ancak pazartesi günü ne asgari ücret açıklanabildi ne de toplantı yapılabildi. Salı günü de, çarşamba günü de toplanmadı AÜTK!
Perşembe günü bile AÜTK’nin TİSK ve Türk-İş’ten gelen üyelerine herhangi bir toplantı çağrısı yapılmamıştı. Perşembe günü asgari ücretin Cumhurbaşkanı tarafından açıklanacağı duyurulmuş, gazeteciler de Saray’a çağrılmıştı.
Asgari ücretin ne olacağını Cumhurbaşkanının açıklayacak olmasına, “Hayırdır İnşallah” deseler de gazeteciler, AÜTK’nin toplanacağı Çalışma Bakanlığının yolunu tuttular. Çünkü asgari ücreti Cumhurbaşkanı açıklayacak olsa da, yasaya göre asgari ücret, 63 yıldan beri, AÜTK tarafından, üyelerin çoğunluğu tarafından onay verilen bir rakam olarak açıklanıyordu! (*)
Oysa saat 13.00 olduğu halde salon bomboştu!
Halk TV’nin Çalışkan Muhabiri Mevsim Altay, salonun fotoğrafını çekip yayına verince, asgari ücretin sadece ilanının değil, belirlenmesinin de Saray tarafından yapıldığı ortaya çıktı.
Rezalet ortaya çıkınca AÜTK oyununun yönetmenleri, komisyonu alelacele o salonda toplayarak “Zevahiri kurtarıp” bir saat kadar sonra da Saray’daki seremoniye yetiştirdiler!
Mevsim Altay’ın çektiği “boş salon” fotoğrafı aslında tek adam rejiminin nasıl çalıştığının fotoğrafıydı. Bu yüzden de yılın fotoğrafı olmayı hak eden bir fotoğraftı. Çükü bu fotoğraf sadece AÜTK’nin nasıl bir orta oyunu olduğunu değil aynı zamanda tek adam rejiminin nasıl çalıştığının da fotoğrafıydı!
(*) Ülkemizde asgari ücret, 1957 yılından beri (63 yıldır) Asgari Ücret Tespit Komisyonu tarafından belirleniyor.
- İşçilerin özelleştirmeye karşı cepheden ‘hayır’ demekten başka bir seçeneği yok! 27 Kasım 2024 06:55
- Tek adam yönetiminin ülkeyi nereye getirdiğinin bir haftaya sığan fotoğrafıdır! 24 Kasım 2024 04:47
- Bakan Tekin ve arkasındakiler laikliğe cepheden savaş açan bir konumdadır! 21 Kasım 2024 04:52
- İktidar 'iç cepheyi güçlendirmek' istiyor, emek ve demokrasi güçleri ise 'birleşik mücadele' diyor 17 Kasım 2024 04:44
- Ülke ve halkın sorunlarını çözmeyen iktidar yeni suç ve cezalar ihdas ediyor 13 Kasım 2024 04:58
- Sermaye ve emek güçleri arasında sert mücadeleler dönemi! 10 Kasım 2024 04:46
- İktidar kayyımı muhalefeti ezmenin koçbaşına dönüştürüyor 06 Kasım 2024 04:58
- Tek gerçekçi seçenek yığınların siyasete doğrudan müdahale ettiği bir mücadeledir! 03 Kasım 2024 04:47
- İnsanca yaşayacakları bir asgari ücret için işçiler kendi ölçütlerini koymalı! 31 Ekim 2024 07:58
- Sermaye tüm güçlerini emekçilere karşı seferber ederken sendikalar ne yapıyor? 27 Ekim 2024 04:45
- Erdoğan-Bahçeli ittifakı: Büyük iddialar küçük hesaplarla nereye kadar? 24 Ekim 2024 12:49
- Emek mücadelesi için son derece önemli bir dönemin eşiğinde! 21 Ekim 2024 05:04