28 Aralık 2021

Moral ve siyasal üstünlük sorunu...

Erdoğan hükümeti bir manevra yaptı ve hâlâ manevra yapabilme yeteneğinde olduğunu kanıtladı.

Faiz indirimi diye tutturmuştu hükümet. Erdoğan “Ben ekonomistim” diyordu; üst üste faiz indirdikçe ekonomik göstergeler tutulmaz olmuştu. Dolar 18, pound 23 TL’yi bulmuş, fiyat etiketleri saat başı değiştirilir, köylü ve esnaf üretim ve ticareti sürdürecek girdilere para yetiştiremez, tarlasını ekemez, raflarını yenileyemez, işçilerle kent yoksullarıysa yiyecek ve ulaşıma para yetiştiremez olmuştu. Kiralarla elektrik, doğal gaz ve su fiyatları yakalanamıyor, kalorifer ve sobalar yakılamıyor, evlerde battaniyelerle oturuluyordu.

Burjuva muhalefetin kendisine güveni gelmiş, sözcüleri üst perdeden konuşmaya başlamıştı. Hiç zahmete girmeye, mücadele etmeye gerek yoktu. Erdoğan ilk seçimde gidecekti, “Bekleyin, geliyoruz” diyor, öyle inanıyorlardı. Erdoğan ekonomiyi batırmıştı, bundan sonra seçim ve kendilerinin hükümeti kaçınılmazdı!

Ama kazın ayağı başka çıktı ve Erdoğan muhalefetin beklemediği bir manevrayla herkesi şaşırttı. TL’yi dövize endeksleyip hazine garantisine bağladı ve dolar birkaç günde 11 TL’nin altına kadar geriledi. Yazının yazıldığı pazar gecesi 1 dolar 10.95 TL’ydi. Efsane geri dönmüş görünüyordu. Burjuva muhalefetin birkaç gün sesi soluğu kesildi, beklemedikleri bir darbe yemişlerdi!

Halaylar ve bu kez Erdoğan yandaşlarının üst perdeden konuşmaları başladı: “Hani inmezdi dolar, tükürdüğünüzü yalayın bakalım!” Erdoğancılar morallenmişti bu kez. Moral dediğin pamuk ipliğine bağlıdır, gelir gider ve kendilerini “Kaf Dağı’nda” görenler, ertesi gün aşağı düşerler -halkı kardırma amaçlı uyduruk vaatleriyle burjuva politikası böyledir.

Oysa burjuva muhalefette ekonomistler, hatta eski Merkez Bankası başkan ve yöneticileri yok değil. Tümü gafil avlandı, Erdoğan’a karşılık veremez oldu. Sonra sonra kendilerine geldiler, ama o dalgasının üzerine bindikleri moral üstünlüğü de kaybettiler. Erdoğan bir nefes alırken, yeniden ele geçirmeleri zaman alacak, belki de hiç başaramayacaklar.

Ekonomiye emekçinin alın terinden bakmadıkları için Erdoğan’ın karşısında gafil avlandılar. Osmanlı’da oyun çoktur, ancak tümü emekçinin alın terine çökmeye dayalıdır. Biri olmazsa ötekisi…

Erdoğan’ın TL’yi dolara endeksleyerek tam bir dolarizasyona yöneldiği son hamlesiyle, işçi ve emekçilerin sırtındaki kambur büyüdü sadece. Öncesinde “Çin modeli” adı takılan yöntemle, ucuzlamış TL ve ucuz iş gücü sömürüsüyle ihracat artırılacak, ihracat artışı işçinin sırtından finanse edilecekti. Böylelikle üretimin artırılması ve piyasanın canlandırılması öngörülmüştü. Yoksa “Nas” falanla ilgisi yoktu.

Beklentisi ilk gerçekleşmeyen Erdoğan oldu. Faiz indirimiyle ipin ucunun kaçıp dövizin yükselişinin durdurulamadığı ve çözümsüzlüğe gidildiğini gördüğünde “ustalığını” konuşturup son kozlarından birini oynayarak, banka mevduatlarına hazine garantisi formülünü açıkladı. Doların yükselişi durdu, ama hâlâ bir ay öncesine göre yüzde 30-40 yüksek olan doların yükselişinin durması, “Dolar artacak” diyen burjuva muhalefeti susturmakla birlikte, ekonominin derdine deva olamazdı, olmadı. Sonradan toparlanan burjuva muhalefet sözcülerinin dediği gibi, öncelikle son operasyondan haberi ve elinde hangi cinsten olursa olsun birikimi olanlar vurgunu vurdu. 18 TL’den sattığı dolarını 11-12 TL’den alma şansı olanlar palazlandı. Ve asıl önemlisi, hazinenin garanti ödemeleri vergi ve zamlarla emekçi halkın sırtından finanse edilecek. Özetle, Mehmet sürekli “Nöbette kalacak” ve soyulacak!

Bunda Erdoğan hükümeti yandaşlarının sevinecekleri bir yön olması olanaksız; çünkü her önlemlerini işçi ve emekçilere fatura ederek, onları kendilerine karşı kışkırtıyor ve sonlarını yakınlaştırıyorlar. Ama burjuva muhalefet karşısında yeni bir morallenme şansı buldukları da gerçek. Bir koşulla bu moral üstünlüğün primini yiyebilirler: Dolar yükselirken durmaksızın pahalanan gıda maddelerini ucuzlatarak. Mümkün mü -değil ya da Erdoğan servetine kıyıp bu amaçla harcamaya yanaşırsa bir süre olabilir! Cebinde dolar ya da TL olmayan ve ay sonunu zor getirenleri TL’ye hazine garantisiyle yeniden kandırmak olanaksızdır.

Evrensel'i Takip Et