2 Ocak 2022

Sinema ve Faşizm (4)

Geçen hafta yazımızın sonunda “Mussolini İtalya’sında yaşanan dönemin, faşizmin, Nazizmin ağır eleştiriler aldığını da görürüz. Birçok ülke sinemasında (Türkiye dâhil) faşizmi eleştiren, anti-faşist çok sayıda film yapılmıştır” demiş, İkinci Dünya Savaşı sırasında çekilen, 1942 ABD yapımı Kazablanka (Casablanca) filmini örnek göstermiştik. Filmde hem Nazizm hem de Faşizm ideolojileri ağır şekilde eleştirilir ve film savaştan sonra da dünyada büyük ses getirir.

Bir başka önemli film de Charlie Chaplin’in yönettiği ve başrolü Paulette Goddard ile paylaştığı, 1940, ABD yapımı filmdir. Film aynı zamanda Chaplin'in ilk sesli filmidir. Filmde Nazizm ve Chaplin tarafından canlandırılan Adolf Hitler oldukça sert bir şekilde eleştirilmektedir. “Amerika Birleşik Devletleri'nin resmî olarak Nazi Almanya’sı ile hâlâ barış içinde olduğu ve savaşa henüz girmediği bir dönemde çekilen filmin, kendi dönemi içinde sıra dışı bir yeri vardır.” (Vikipedi)

Büyük Diktatör filminin final konuşması çok önemli ve etkileyicidir: “Üzgünüm ama ben bir imparator olmak istemiyorum. Bu benim işim değil. Kimseyi yönetmek ya da fethetmek de istemiyorum. Herkese yardım etmek istiyorum. Yahudi, Yahudi olmayan, siyahi, beyaz. Hepimiz başkalarına yardım etmeliyiz. İnsanlık böyle başlar. Biz birbirimizin mutluluğu için yaşamayı isteriz, kötülüğü için değil. Biz birbirimizin mutluluğu için yaşamayı isteriz, üzüntüsü için değil. Bu dünyada, herkes için yer vardır, yeryüzü zengindir ve bunu herkes paylaşabilir. Yaşam tarzımız özgürlük ve güzellik olmalıdır. Ama biz yolumuzu kaybettik. Açgözlülük insan ruhunu zehirledi, dünyayı nefretle kuşattı, bazıları bizi üzüntü içinde bıraktı. Hızlı geliştik ama bu sırada kendimize de zarar verdik. İstediklerimizi elde etmek için makineleri kullandık. Bilgimizi olumsuz, zekamızı sert ve kaba kullandık. Çok fazla düşündük ama çok az hissettik. Makinelerden çok, insanlığa ihtiyacımız var. Zekadan çok şefkat ve kibarlığa ihtiyacımız var. Bunlar olmadan yaşam şiddet dolu olur ve her şeyi kaybederiz. Şu anda bile sesim milyonlarca insana, milyonlarca umutsuz erkek, kadın ve çocuğa erişiyor. Sistemin kurbanlarına ve işkence çeken kişilere ve hapisteki masum insanlara. Beni duyanlara şunu söyleyeceğim, umutsuzluğa kapılmayın. İnsanlığın nefreti geçecek, diktatörler ölecek ve onların insanlardan aldığı güç insanlara geri dönecektir. Son insan ölene kadar özgürlük asla yok olmayacaktır.”

DÜNYA SİNEMASIDA ANTİ-FAŞİZM TEMALI FİLMLER

Faşizm temalı filmlere örnek olarak Ekşi Sinema'da Kaan Karsan’ın derlediği filmler listesini verebilirim. Derleme şu notla yer alıyor sitede: “Faşizm meselesine bir şekilde değinen yüzlerce film bulmak mümkündür belki de ancak konuyu nedenselliği de bir kenara bırakmayarak sorgulayan ve faşizmin acıları üzerinden yeni kapılar arayan filmlerin sayısı oldukça azdır. Faşizmi anlatmaktan çok tanımlamaya çalışan bu filmlerden on iki tanesini derledik.”

  1. The Great Dictator Büyük Diktatör (1940) - Charlie Chaplin,
  2. Le chagrin et la pitié Keder Ve Acıma (1969) – Marcel Ophüls
  3. Sorgiardino dei Finzi Contini (1970) – Vittorio De Sica
  4. Il conformista Konformist (1971) -Bernardo Bertolucci
  5. Amarcord (1973) – Federico Fellini
  6. Salò o le 120 giornate di Sodoma Salo ya da Sodom'un 120 Günü (1975) – Pier Paolo Pasolini
  7. 1900: Novecento (1976) – Bernardo Bertolucci
  8. Una giornata particolare Özel Bir Gün (1977) – Ettore Scola
  9. Die Ehe der Maria Braun Maria Braun'un Evliliği (1979) – Rainer Werner Fassbinder
  10. El laberinto del fauno Pan'ın Labirenti (2006) – Guillermo del Toro
  11. Die Welle Tehlikeli Oyun (2008) – Dennis Gansel
  12. Das weisse Band – Eine deutsche Kindergeschichte Beyaz Bant (2009) – Michael Haneke

Yazımızda dünya sinemasından anti-faşist mücadeleyi anlatan iz bırakmış birkaç unutulmaz filmden ve Türkiye sinemasında politik eleştiriler içeren darbe-faşizm karşıtı muhalif filmlerden söz edelim. İlgili ve meraklı olanların film-yönetmen adlarından filmlerle ilgili daha kapsamlı bilgiye ulaşabileceğini umuyorum.

  1. Rosselini'nin Savaş Üçlemesi - Roberto Rossellini
  2. La Battaglia di Algeri Cezayir Bağımsızlık Savaşı – Gillo Pontecorvo
  3. Hunger Açlık - Yönetmeni: Steve McQueen
  4. Capitaes de Abril Nisan Devrimi- Maria de Medeiros

TÜRKİYE SİNEMASINDA FAŞİZM KARŞITI FİLMLERDEN ÖRNEKLER

Türkiye’de politik sinema başlığı altında değerlendirilecek çok sayıda film çekildi. Bu filmlerin çoğunu kapitalizm ve faşizm karşıtı olarak değerlendirebiliriz. 12 Eylül filmleri olarak adlandırılan 40’a yakın film de darbelerle ilgili kategoride değerlendiriliyor. Faşizm ve kapitalizm eleştirisi içeren çok sayıdaki önemli filmden bazılarının adlarıyla bitirelim yazıyı.

  • Sürü / Zeki Ökten (1978)
  • Tahtacı Fatma - Belgesel, Süha Arın (1979)
  • Yol / Yılmaz Güney-(1981)
  • Duvar / Yılmaz Güney (1983)
  • Uçurtmayı Vurmasınlar / Tunç Başaran (1989)
  • Büyük Adam Küçük Aşk / Handan İpekçi (2001)
  • Eve Dönüş / Ömer Uğur (2006)
  • Beynelminel / Sırrı Süreyya Önder, Muharrem Gülmez (2006)
  • Güz Sancısı - Tomris Giritlioğlu (2008)
  • Son Olsun / Orçun Benli (2012)
  • F Tipi / Hüseyin Karabey, Reis Çelik, Ezel Akay, Aydın Bulut, Barış Pirhasan, Mehmet İlker Altınay, Grup Yorum, Sırrı Süreyya Önder, Vedat Özdemir - 2012
  • Abluka / Emin Alper (2015)
  • Babamın Kanatları / Kıvanç Sezer (2016)
  • Anons / Mahmut Fazıl Coşkun (2017)

4 haftadır sürdürdüğümüz “Sinema ve Faşizm” başlıklı yazıdaki bilgiler ve alıntılar için yararlanılan kaynaklar:

  • 1945 sonrası İtalyan sinemasında faşizm eleştirisinin estetik politikası Yüksek Lisans Tezi, (2020) Hazırlayan Eylem Şen Yazıcı
  • Faşizme Karşı Birleşik Cephe Georgi Dimitrov
  • Sinemada Faşizm İdeolojisinin Eleştirel Sunumu, İlker İspir Uluslararası Sosyal Bilimler Dergisi, Sayı: 1, Yıl: 2018, Sayfa: 69-88
  • Sinema, İdeoloji, Politika “Büyüleyen Faşizm” Ve Diğer Yazılar.  Orient Yayıncılık,  Nirengi Kitap Dizisi: 2 Sinema İdeoloji Politika; Sinemasal Yazılar 1
  • Devlet, Toplum ve Sinema, Mesut Kara. Klaros Yayınları,
  • Sinema ve 12 Eylül, Mesut Kara, Klaros Yayınları
  • Ekşi Sinema
  • İleri Haber

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Yüzsüzlük seferberliği

Yüzsüzlük seferberliği

“Vergide adalet” sözünü ağzından düşürmeyen Maliye Bakanı Şimşek’in başlattığı seferberlikten yine sermayeye kıyak çıktı. Bütçede sermayeden alınacak 2.2 trilyon TL vergi gelirinden vazgeçen iktidar, trilyonlarca liralık gelir elde eden 100 şirketin, 62.5 milyar liralık vergisini erteledi. Yüksek enflasyon nedeniyle Türkiye’nin en zenginleri listesinde yer alan patronların ödeyeceği vergi kuşa dönecek.

Borsa İstanbul’da işlem gören ve 2024 yılında 3.6 trilyon TL gelir elde eden 100 büyük şirketten 62.5 milyar TL tutarında vergi tahsil edilmedi.

Türkiye’nin en zengin 10 ismine ait sadece 8 şirketin toplam 18 milyar TL’lik vergi borcu ertelendi.

Çevre Bakanı Kurum’un Emlak Konut Genel Müdürlüğü döneminde özelleştirilen Emlak Konut’tan tahsil edilmesi gereken 6.9 milyar TL tutarında vergi alacağı ertelendi.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
MEB’in tarikatlardan sonra Ülkü Ocaklarıyla protokol imzalamasının ardından Ülkü Ocaklarının okullarda düzenlediği etkinliklerin propaganda ve eleman kazanmaya dönüştüğü iddiaları gündeme geldi

Evrensel'i Takip Et