02 Ocak 2022 04:50

"Harekete kimse mani olamaz"

Görsel: Delawer Omar'ın (@delawerart) Facebook hesabından alınmıştır

Paylaş

Bir yılı daha geride bıraktık. 2022’den gün almaya başladık bile. “Ne tarihsel bir dönüm” diyerek heyecan duyduğumuz 2 binli ‘milenyum’un da 22 yılını devirmiş bulunuyoruz. Geçen yıllarla birlikte, zaman çok daha hızlı akıyor sanki. Gelişen teknik, insanın hayatını pratikleştirip kolaylaştırıcı unsurlarıyla birlikte, zaman mefhumunun hız ayarlarıyla da oynuyormuş gibi. Cebimizde jetonlarla telefon kulübeleri önünde sıra beklediğimizin üzerinden kaç zaman geçti ki şunun şurasında? Şimdi çocuklar bile dünyanın her yerine her an ulaşılabilecek olanaklar taşıyorlar ceplerinde. Günlük yaşamlarımızda değişmeyen şey yok gibi.

***

Ama bütün bu gelişme ve hıza rağmen, “yeni yıl bir öncekine benzemesin” temennileriyle bitiriyoruz geçtiğimiz her yılı. Hayatı kolaylaştıracak olanaklar silsilesi içinde daha da zorlaşıyor insan hayatı. Bir yandan insan yaşamına eklenen yeni boyutlar ve bir yandan da her bir boyutun büyük bir hızla biriktirip insanın omuzlarına yüklediği amansız yükler... Bu acayip çelişkiyi yaratan şey de bilinmez değil aslında. Toplumsal yaşam sözkonusu olduğunda bütün değişimlere karşın değişmeyen şey ne ise odur. Değişenler değil yani değişmeyendir hayatımızı zorlaştırıp çekilmez kılan. Nedir o? Üretim ve bölüşüm mekanizmalarındaki ana eksen değişmediği, servet ve sefalet arasındaki uçurum derinleştiği, her soydan, her türden “efendi” zümresinin “kimsesiz garibanlar milleti” üzerindeki tahakkümü devam ettiği sürece, çoğalan imkân ve olanaklar ile zorlaşan hayat arasındaki çelişki de sürecektir. “Mutlu bir yıl” da “mutlu yıllar” da çoğunluk için bir temenni olarak kalacaktır sadece.

***

Sözkonusu çelişkiyi temellendiren mekanizma kendiliğinden işlemiyor elbette. Devlet ve siyasal iktidarlar halinde örgütlenmiş koruyucu ve yürütücüleri var. İdeolojik hegemonya araçları da dahil, alt/üst yapılarıyla birlikte koca bir çarktır dönüp duran. Değişmeyen bu çark, değişen şeyleri kâra, ranta ve elbette ekonomik/siyasal iktidara endeksleyip dolaşıma sokuyor. İnsanın değişen hayatı da değişmeyenin boyunduruğunda kısılıp kalıyor. Sonuçlarını dünya ölçeğinde görüyoruz da Türkiye’de çok daha keskin, çok daha hoyratça yaşıyoruz. Bahsettiğimiz çarkın kumandasında bulunan kurmayın pek tabi ki ‘zenginsever’ olmanın yanında dinci/şoven karakteri ve kural, hukuk tanımazlığıdır yaşamı çok daha ağırlaştırıp soluk aldırmaz kılan. Büyük şanssızlıktır. Böylesi bir dönemde böylesi bir iktidarla yönetilmek, şanssızlığımızdır!

***

El attığı hiç bir sorunu çözemeyip sorun ve kriz yaratan, dahası kriz alanlarıyla yol almaya çalışan bir iktidar... Dışarda, içerde, her tarafta kriz... Suriye’de, Libya’da, Akdeniz’de aktör olunmaya çalışılan nafile krizler... İçerde işsizlik, pahalılık, zamlarla hüküm süren yıkıcı ekonomik kriz... Seneyi kapatırken yaşatılan döviz kuru vurgunları ve bakanın gözlerine vurmuş spekülasyon şavkı... Öncesinde, uçaksızlıktan cayır cayır yanan ormanlar, İkizdere vb. doğa katliamları, talanlar, beton hükümdarlığı... Ve siyasi cendere elbette. Her türden muhalefeti ve ekonomik krize itirazları bile ‘Milli Güvenlik’ parantezine almalar, Boğaziçi’ne vurulan kelepçe, parti kapatma tehditleri, bölgede hemen bütün belediyelere atanmış kayyumlarla seçme seçilme hakkının gaspı, cezaevlerinde rehin tutulan siyasetçiler ve adeta ölüme mahkum edilmiş hasta tutsaklar, yasaklanan grevler, nihayet yılın son günlerinde İstanbul belediyesinin kapısına dayanan soruşturma...

***

Uzayıp gider bu liste. Toplamı bir düğüme işaret etmektedir. Sadece ülke içinde değil, bölge düzeyinde bir düğüme dönüşmüş bir iktidara. Ya bu düğüm açılacak, ya da büsbütün kördüğüme dönüşecektir. Çok şey birikmiştir. 2022 yılı bu birikimlerin o düğümü açacak bir kuvvete dönüşeceği bir dönüm olacak gibidir. Siyasetse siyaset ve evet, (erken) seçimse seçim! Türkiye halkı kördüğüm olmaya koşan bu rejimin düğümünü çözerek ilerici insanlık birikimine de sahip çıkmış olacaktır.

Yılın ilk yazısının başlığı da son sözleri de büyük ozanımız Veysel’den olsun:

Veysel, günler geçti yaş altmış oldu

Döküldü yaprağım güllerim soldu

Gemi yükün aldı gam ile doldu

Harekete kimse mani olamaz

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa