Salgının ikinci yılında, yine yeniden

Vuhan'da sokakta yürüyen insanlar | Fotoğraf: DHA

Yılbaşı sonrası ilk yazıda biten yılın muhasebesini yapmak adettendir. Ama Çin’de henüz yılbaşı değil, o yüzden 2021’in değerlendirmesi için bu yıl 1 Şubat’a denk gelen Çin yeni yılı kutlamaları baz alınıyor daha çok. Aslında, pazar ekonomisine geçişten beri kentli orta sınıfların tüketim çılgınlığına Cadılar Bayramı, Şükran Günü, Noel, Batı yılbaşısı gibi günler de dahil olmuştu, ama 2021’e damgasını vuran yasaklar kampanyasından ‘Batı’nın yozlaştırıcı etkisine’ bir örnek olarak Noel de nasibini aldı, ve artık geleneksel olmuş pazarlama stratejilerini ve etkinliklerini görmedik. Diğer yasaklar arasında yine orta sınıfın yaşam tarzını doğrudan etkileyen dersanelerin kapatılması, 18 yaş altı çocukların internette oynadıkları oyunlara gündelik saat kısıtlaması getirilmesi gibi kararlar vardı. ÇKP yönetiminin önemli meşruiyet kaynaklarından birinin iktisadi büyümeden kentli orta sınıflara düşen pay olduğunu düşünürsek, bu kararlar şaşkınlık verici. Özellikle, 2022’de Çin Devlet Başkanı Xi Jinping’in üçüncü kez başkan seçilmesi oylanacağı için, yeni yıla böyle giriyor olmak daha da merak uyandırıcı.

Çin yılbaşısının Çin hükümeti için bir başka önemi daha var. 23 Ocak’ta Korona pandemisinin ikinci yılını bitirmiş olacağız. 2020’de bugün Wuhan kenti resmi olarak karantina altına alınmıştı. Burada karantinadan kasıt, 2020 yılında Türkiye’de uygulanan geceleri ve hafta sonlarına mahsus ve delmenin binbir türlü yasal yolunun olduğu sokağa çıkma yasakları değil. 8 milyonluk bir kente gıda takviyesi dahil 76 gün boyunca giriş-çıkışların yasaklanması, yaşayanların evden dışarı çıkamaması, arabası olmayanların hastaneye ulaşımda dahi zorluk yaşaması gibi aslında oldukça sınıfsal olan bir önlemden bahsediyoruz. O günden beri de, Çin ‘sıfır vaka’ hedefinden şaşmadı. Gerçekten de, Wuhan’daki ilk salgın kontrol altına alındıktan sonra Çin’de vaka sayılarında bir patlama yaşanmadı, hastaneye yatış ve ölüm sayısı pandeminin ilk etabında tüm dünyanın gerisinde seyretti. Varyantların ortaya çıkmasıyla yaşanan ikinci ve üçüncü aşamalar ise Çin’i neredeyse teğet geçti. ‘Sıfır vaka’ politikası, Çin’e uluslararası diplomaside ABD gibi rakiplerini eleştirme ve gelişmekte olan ülkelerde sempati kazanma fırsatı yarattı.

Fakat, bugün, hükümetin ‘sıfır vaka’ politikasına toplumun verdiği destek azalmaya başladı. Salgının ilk aşamasında da, bugün de, hükümetin kamu sağlığı politikaları kentli yoksulları ve kırdan kente göç etmiş güvencesiz işçileri mağdur edecek şekilde düzenlendi. Üstelik, bu politikalar görece daha az gelişmiş bölgelerde sıkı bir şekilde uygulanırken, ülkenin sanayi ve finans merkezlerinde küresel ekonomiyle bütünleşme aksamasın diye elden geldiğince gözardı edildi. Az sayıda görülen vakalarda bile, işyeri kapatma, seyahat engeli gibi uygulamalar pandeminin ikinci yılında dahi devam edince işsizlik arttı. Pandeminin ilk döneminde, karantina önlemlerinden halkın etkilenmemesi için iktisadi teşvikler devreye sokulmuştu. Ama bu teşvikler doğrudan çalışanlara değil, işverene sunulmuştu. İşsizliği, iflasları engelleyerek kontrol altında tutma gibi dolaylı bir refah politikasından yararlananlar haliyle çalışanlar olmadı. Bugün, Wuhan karantinasına çok benzer bir durum Xi’an kentinde yaşanıyor. Wuhan gibi orta Çin’in büyük bir sanayi kenti olan, ama hükümet için Şanghay gibi küresel finansal merkezler kadar hayati olmayan Xi’an’da yaşam durmuş vaziyette. Evlerinden çıkamayan yurttaşlara muhtarlıklar sebze dağıtıyor. Ulaşım kesildiği için üretim durmuş durumda.

Çin, aşılama oranında yüzde 85’e geç de olsa ulaştı. Geç ulaşmasının nedeni uluslararası diplomaside öne geçmek için üretilen aşıları öncelikli olarak gelişmekte olan ülkere dağıtması ve ülke içinde sadece çalışan nüfusa öncelik tanımasıydı. Nüfusun çoğu şu an aşılı da olsa, ‘sıfır vaka’ politikası sürü bağışıklığı kazanıp normalleşmenin önünü kesiyor. ‘Sıfır vaka’ politikasında ısrar edilmesinin en önemli nedeni, hükümetin özellikle 2022 yılı içinde başarılı bir görünüm çizmek zorunda hissetmesi. Şubat ayında Pekin’de yapılacak kış olimpiyatlarını, ciddi bir mali kayba rağmen, seyircisiz yapma kararı aldı. Hatta, yazın Hangzhou’da yapılacak olan Asya olimpiyatları bile seyircisiz olabilir. 2022 içinde bir finansal çöküşü önlemek için emlak piyasalarının ve bilişim sanayiinin önde gelen özel şirketleri devlet kontrolü altına alındı. Hong Kong’da muhalefet, tutuklamalar, gazete kapatmalar, üniversite kampüslerine getirilen yeni kurallarla neredeyse tamamen bastırıldı. Ekim ayında yapılacak ÇKP Kongresi’nde Xi’nin üçüncü dönem başkanlığı oylanıncaya kadar 2022 yılında Çin patlamaya hazır bir bomba gibi olacak.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Vergide sahte sefer

Vergide sahte sefer

Maliye Bakanı Şimşek’in servet sahiplerinin vergi ödememesine tepkiler üzerine ilan ettiği “vergi denetimi seferberliği”nden koca bir hiç çıktı. Müfettiş yetersizliği nedeniyle şirketlerin sadece yüzde 2’si denetlendi. Sınırlı denetimde bile kaçırıldığı tespit edilen vergi tüm şirketlerin ödediği kurumlar vergisinin yarısına erişti. Vergi yükü her zaman olduğu gibi bordro mahkumu emekçinin sırtında kaldı.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
Suriye’de Aleviler hem katledildiler hem de “Esed artığı”, “mezhepçi fitne”, “provokatör” gibi suçlamalara maruz kaldılar.

Evrensel'i Takip Et