Transfer işleri medyadan sorulur!

Medyanın en sevdiği ortam… Hem zamanlama, hem de İstanbullu “büyüklerin” içinde bulunduğu durum açısından… Süper Lig’de devre arası, yani ara transfer dönemi. Öte yandan ilk devre sonunda lider Trabzonspor’un bir hayli gerisinde kalan ve şampiyonluk umutları önemli oranda tükenen “üç büyüklerin” puan tablosundaki konumu da palavra transfer haberleri için son derece elverişli!..

Sayfalar, “bitti”, “bitiyor”, “geliyor”, “bekliyor”, “imzalıyor” yüklemleriyle sonlanan başlıklarla dolu…

Liderden bu kadar geriye düşmek, medyaya göre pek çok yeni transfere ihtiyaç duyulduğu anlamına geliyor. Yeni transferler dışında toparlanma şansı olduğuna asla inanmazlar. Daha doğrusu transferden başka bir yol bilmezler. Zaten tiraja, reytinge en çok katkı yapan da transfer dedikoduları ve transfer palavraları değil mi? Ne de olsa, “üç büyükler”in transfer haberlerinden daha çok heyecan, beklenti yaratanı ve satanı yok…

Tabii işin ekonomik boyutu onları hiç ilgilendirmediğinden bu konuyla ilgili haber yapmazlar. Kulüpler borç batağındaymış; ülke, kariyerinin sonuna yaklaşmış yabancı oyuncuların vurgun kapısı haline gelmiş, medyanın umurunda mı? Hem, böyle can sıkıcı konuları gündeme getirip taraftarların umudunu, hevesini kırmaya ne gerek var ki? Avrupa’nın en yaşlı futbol ligine sahip olmamızı dert ettikleri de söylenemez...

Liderden 14 puan geride kalan ve üstüne bir de teknik direktörsüz olan Fenerbahçe, içinde bulunduğumuz dönemde medya için en ideal malzeme. Puan farkının çok küçük bir ihtimalle de olsa kapanabilir görünmesi ve teknik direktörsüzlük, Fenerbahçe ile ilgili söylentilerin ve spekülasyonların yoğunlaşmasına yol açıyor…

Fenerbahçeli yöneticiler işi hiç bilmiyor. Medyada bol keseden atıp tutan futbol ulemalarına(!) kulak verip onların tavsiye ettiği teknik direktörlerden birini ve oyuncuları transfer etseler, şampiyonluk mücadelesinde yeniden iddialı duruma gelebilirler!..

Bu dönemde yeni transfer yapmayı düşünmediğini açıklamasına karşın medya, Beşiktaş’la ilgili transfer söylentilerini de gündeme taşımaktan geri durmuyor.

Altyapı antrenörü Önder Karaveli, Sergen Yalçın’dan görevi devraldığından bu yana takımı iyi götürüyor. Bu nedenle şimdilik Beşiktaş’a uygun gördükleri yabancı teknik direktör için seslerini çıkar(a)mıyorlar. Ama tetikte beklediklerinden şüphe edilmez. Takım, birkaç kez takılsa, daha fazla sabredemezler ve parlak kariyerli yabancı teknik direktör önerilerini sıralamaya başlarlar...

Ligde çok gerilerde kaldığı yetmezmiş gibi, Türkiye Kupası’ndan elenen Galatasaray da palavralardan fazlasıyla nasibini alıyor.

Kulüp Başkanı Burak Elmas, ekonomik olanaklarının transfer yapmalarına izin vermediğini açıklasa da ne gam, sarı-kırmızılı ekibin Avrupa Ligi’nde yola devam edecek olması medyanın palavra iştahını kabartıyor. Avrupa Kupası’nda çeyrek final ve daha ötesini görmek istiyorlarsa Galatasaraylı yöneticiler medyanın transfer tavsiyelerini kesinlikle göz ardı etmemeli. Aksi takdirde iş işten geçebilir ve son pişmanlık fayda etmez!..

Transfer işleri elbette medyadan sorulur!..

Bilgiden uzak durmak, futbolun üzerindeki medya ve menajer etkisini/gölgesini büyütüyor.

Oyuna, bilgiyi hakim kılamadığımız sürece, yönlendirmelerle ve palavralarla palazlanan vurguncu zihniyet başımızın belası olmaya devam edecek…