Altyapılar sorgulanmalı
Fotoğraf: Pixabay
Beşiktaş ve Fenerbahçe’deki teknik direktör değişikliklerinin ardından Galatasaray’da da Fatih Terim’in görevine son verildi. Ligin henüz yarısındayken şampiyonluk yarışından kopmanın faturası bu. Spor yorumcuları, ligin ortasında üç büyüklerin teknik direktörsüz kalmasına dikkat çekiyor. Oysa Beşiktaş teknik direktörsüz değil. Ama belli ki Önder Karaveli’yi Beşiktaş’ın teknik direktörlüğüne bir türlü yakıştıramıyorlar. Bir altyapı antrenörünün Beşiktaş’ın teknik direktörlüğüne getirilmesi onların sindirebileceği bir durum değil. Onlara göre teknik direktör dediğin, illaki parlak bir kariyere sahip olmalı ve çok para karşılığında takımın başına getirilmeli. Altyapıdan gelen bir teknik direktör, çok bilmişlerin(!) gözünde her zaman“geçici”dir…
Son gelişmelerle birlikte, takımlardaki gençleştirme hamleleri de gündeme geldi. Ekonomik olarak zor durumdaki kulüplerin zorunluluktan da olsa genç oyunculara ve altyapıya yönelmesi, başarı bağlamında sabır gerektiren bir değişim sürecinin başlaması anlamına geliyor. Lakin iş, sadece yaşı genç birkaç oyuncunun takıma katılmasından ibaret kalıyor ve geri kalan her şey eskisi gibi sürüyorsa yani oyun bir türlü gelişmiyorsa buna değişim demek zor. Gelişme sağlayamayan ya da en azından gelişme umudu vermeyen değişim hiçbir anlam taşımaz.
Gençleştirme girişimi sonucunda, oyunda hiçbir umut veren gelişme görülmüyor üstüne bir de skor olarak da kötü bir tablo ortaya çıkıyorsa, kısa vadede başarı bekleyenlerin çıkardığı çatlak sesler giderek güçleniyor ve bir süre sonra bunlara karşı koyabilmek, bunlara rağmen yol almak imkansız hale geliyor.
Fatih Terim’in başına gelen tam da bu. Kendisi her ne kadar tünelin sonunda ışık gördüğünü söylese de bu ışığı ondan ve yardımcılarından başka gören olmadı. Oyunun gelişebileceğini gösteren hiçbir işaret olmayınca, bir süre sonra “tünelin sonundaki ışık” metaforunun inandırıcılığı da kalmadı.
Gençleştirme girişimi; oyunda umut veren bir değişim gerçekleştirebildiği ve oyunun gelişmesine katkı sağlayabildiği ölçüde destek bulur. Yoksa, istersen takımı, hepsi 20 yaş civarındaki oyunculardan kur, aynı hataları bu kez genç oyuncular tekrarlıyorsa, gençleştirme girişimi elbette sorgulanır.
Altyapıdan gelen genç oyuncuların takıma yeni bir soluk getirmesini beklerken, onların kısa süre içinde var olana uyum sağlayıp eskinin bir parçası olması büyük hayal kırıklığı yaratıyor. Genç oyuncular, altyapıda öğrenmeleri gerekenleri ya öğrenmemişler ya da özümseyecek şekilde öğrenmedikleri için unutmuşlar. Oyunun temel ilkeleri konusundaki yetersizlikleri ve eksiklikleri fazlasıyla göze batıyor…
Zaten A takımda bir düzen yok, oyuna manasız koşuşturmalar, karmaşa ve kargaşa hakim. Bu düzensizlik ve karışıklık içinde belki bildiklerini de unutuyorlar. Ama ne olursa olsun, doğru pozisyon alma, doğru koşu yapma, doğru kademeye girme gibi temel konularda yaptıkları hatalar kabul edilemez…
Altyapıyla ilgili umut kırıcı bir başka örneği, Beşiktaş’ın genç oyuncusu Emirhan İlkhan verdi. Emirhan İlkhan, ilk kez ilk 11’de sahaya çıktığı Rizespor maçından sonra yaptığı değerlendirmede iki şanssız gol yediklerini söyledi.
17 yaşında bir oyuncu, yenen golleri şanssızlıkla ilintilendiriyorsa, onun yetiştiği altyapının içeriği, niteliği acilen sorgulanmalı. Serpil Hamdi Tüzün Hoca’nın bilim ve bilgi temeli üzerine kurduğu özkaynak sistemi yıllar sonra ne hale gelmiş ki, oradan yetişen bir oyuncu ilk konuşmasında şanssızlıktan yakınıyor…
Altyapılarda; oyunu şans(sızlık), kısmet(sizlik), talih(sizlik) gibi kavramlarla açıklamanın yeri kesinlikle olmamalı. Oyuncuların ve oyunun gelişimi önünde her zaman en ciddi engeli oluşturan bu kavramlar çocukların, gençlerin zihninde asla yer bulmamalı…
Görüldüğü gibi altyapı kurmakla iş bitmiyor. O yapılarda her şeyden önce bilimin ve bilginin önemi, çocuklara ve gençlere özümsetilerek öğretilmeli. Aksi takdirde, bilgi yoksunluğunun oluşturduğu boşluğu, hamaset ve klişelerden oluşan safsataların doldurması kaçınılmaz…
- Yapı 12 Aralık 2024 04:32
- Herkesi kendi gibi sananlar 05 Aralık 2024 04:28
- Bize oyunu anlatın 28 Kasım 2024 06:10
- Tutuculuğun bedeli 21 Kasım 2024 04:37
- Buyrun cinnet ortamına... 14 Kasım 2024 04:14
- Komplodan komediye 07 Kasım 2024 04:12
- Seviyesiz saha dışı, kalitesiz saha içi 31 Ekim 2024 04:34
- Mourinho öğretiyor 24 Ekim 2024 03:33
- Milli takım kazandı çünkü... 17 Ekim 2024 04:04
- Hapishaneden milli takıma 10 Ekim 2024 04:45
- Ne kadar rezil olursak... 03 Ekim 2024 04:28
- Oyunu geriden kurma saplantısı 26 Eylül 2024 03:26