13 Ocak 2022 03:53

Gidiyorlar

İstiklal Caddesi'nde yürüyen kalabalık

İstiklal Caddesi'nde yürüyen kalabalık | Fotoğraf: DHA

Paylaş

Doktor.

6 yıl zorlu tıp öğrenimini en yüksek puanla girilen tıp fakültesinde tamamlamış. Yetmemiş uzmanlık sınavını kazanıp 3-5 yıl uzmanlık eğitimi almış. Bir devlet hastanesine atanmış. 48 saat dinlenmesiz çalıştırıldığı gibi, bir de hiçbir şey okumayıp sağa sola saldıranlardan dayak yemiş.

Gidiyor. Haftada 40 saat çalışıp, 10 kat maaş almak için değil, en azından canını kurtarmak için gidiyor. Cemaat yurdunda bunaltılan genç arkadaşı gibi bir gün cinnet geçirip camdan atlamamak için gidiyor.

Mühendis.

Ülkenin en başarılı üniversitelerinden birinden 4 yılda mezun olmuş. “Kim çalıyor ulan geleceğimizi” dediği için kendisi gibi geleceği çalınan ama farkında olmayan tosuncuklardan dayak yemiş. Yetmemiş. Tosuncuklardan dayak yediği için bir de polisten, jandarmadan dayak yemiş. Sınıfta olması gereken saatlerini, günlerini hapishane hücresinde geçirmiş. Ama başarmış. Mezun olmuş. Samanlıkta iğne gibi bulmuşlar onu. Davet etmişler. 10 kat maaş, haftada 35 saat çalışma için değil, sokaklarda kovalanmadan özgürce dolaşmak, hırsıza hırsız, uğursuza uğursuz diyebilmek için gidiyor.

Öğretmen.

Eğitim fakültesinin fizik, matematik, Türkçe bölümlerinden birini bitirmiş. “Bitirdiğin yetmez. Senin diplomana güvenmiyoruz. Bir de KPSS’ye gir” demişler, ona da girmiş. En yüksek puanları almış. Çekmişler mülakata. “Lan biz KPSS’ye girip yüksek puan alıyoruz da, koskoca ülkeyi yönetenler neden sınava girmiyor” demek dilinin ucuna kadar gelmiş, ama dememiş. Mülakatı yapan KPSS kaçkınları onun ne diyebileceğini bakışlarından anlayıp elemişler, yerine daha düşük puanlı ama daha iyi huylu bakışlı tosuncuğu almışlar. O da gidiyor. Bebek bakmak, bulaşık yıkamak, ama aptala aptal diyebilmek için gidiyor.

Ev genci. Okumuş ama İşsiz.

Gitmek için her yere başvuruyor. “Devlet her mezuna iş bulmak zorunda değil” dendiği için, umudunu kaybettiği için gidiyor.  “Sokağa çıkın da sizi kaçtığınız yere kadar kovalayayım” cümlesini en tepelerden duymamak için gidiyor.

Okumadan, öğrenmeden bağıranlar kalıyor, bin düşünüp bir söyleyenler gidiyor.

Gidenler bir gün dönmek, dönüp, hırsıza hırsız, uğursuza uğursuz demek için, dönüp, topraklarına, derelerine, çocuklarının geleceğine sahip çıkabilecekleri, patronun şikayeti ile işçinin sendikacının değil, işçinin şikayeti ile patronların göz altına alınabileceği günlerin gelmesini beklemek için gidiyor. 

Dönecekler.      

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa