15 Ocak 2022 04:03

The 355: Aksiyonu iyi, entrikası olmamış

Görsel: Kod 355 filminin afişinden alınmıştır. 

Paylaş

Kendi adıma, Jessica Chastain, Penélope Cruz ve Diane Kruger’in “The 355” adlı bir aksiyon filminde bir araya geleceğine dair haberler son yıllarda sinemada duyduğun en heyecan verici bilgiler arasındaydı! Üstelik bu ekibin içinde Marion Cotillard’ın da olacağı ama son anda yer alamadığı yazılıp çizildi. Tam bir rüya takımı… Yukarıdaki üçlüye, son dönemin yükselen oyuncularından Lupita Nyong’o ve Çinli şöhret Bingbing Fan da eklenince beklentinin yüksek olması gayet anlaşılır hale geliyor. Üstelik Edgar Ramírez ve Sebastian Stan gibi isimlerle erkek oyuncu tarafını da hayli güçlü kılıyordu.

Ama bu güzel malzemeden iyi bir film çıkmış mı? Orası biraz karışık. Aralarında X- Men ve Deadpool serileri, “Chappie”, “Mr. and Mrs. Smith” gibi yapımların da bulunduğu önemli gişe filmlerinin yapımcılığını üstlenmiş Simon Kinberg bu kez pek de işin altından kalkamamış görünüyor. İlk kez yönetmen koltuğuna oturduğu ve serinin en kötülerinden biri olarak kabul edilen “X-Men: Dark Phoenix”ten sonra yapılan eleştirileri pek umursamamış olacak ki, bu verimli kadroyu heba etme görevini kimseye bırakmamış.

Senaryo için televizyon dizilerinde kariyer yapmış Theresa Rebeck’i yanına alan Kinberg beklentiyi karşılayamıyor maalesef. Ama filmle ilgili yurt dışında o kadar kötü eleştiriler yapıldı ki, sanırım hiçbir beklenti olmadan basın gösterimine gittiğimiz için bize “O kadar da felaket değil” hissi geldi. Bu tür filmlerde iki unsur çok iyi olmak zorunda: Aksiyon ve entrika. İkinciden başlarsak, entrikanızın gerçeğe ya da mantığa uygun olmasının bir önemi yok. Önemli olan seyirciyi bunun olabilirliğine ikna edebilmek. Yani yalan bir dünya kuruyorsanız, yalanlarınızda açık vermemeniz gerekir. Çünkü seyircinin kafasına şüpheyi bir kez düşürürseniz, artık geri dönüşü yoktur ve o ilişki bitmiş demektir!

İşte “The 355”in sorunu tam burada başlıyor. Bu kez dünyayı yok edecek alet o kadar çok özelliğe sahip ki, tam olarak ne olduğunu bile anlamıyoruz. Ama nihayetinde anladığımız kadarıyla dünyadaki her şeyi kontrol etmeye yarayan bu yazılım, her nasılsa Kolombiyalı bir uyuşturucu baronunun elinde. Ben mesela Mark Zuckerberg, Elon Musk ya da Bill Gates’in elinde olmasını beklerdim. Çünkü böyle bir icadı ve kötülüğü ancak onlar yapabilir! Böyle müthiş bir yazılımı uyuşturucu baronunun oğlu ormandaki villada yapmış anladığımız kadarıyla. Yaşıtları facebook falan kurup, insanların bilgilerini şirketlere, istihbarat örgütlerine verip yavaş yavaş dünyayı yok ederken, bu çocuk doğrudan hedefe kilitlenmiş belli ki.

CIA Ajanı Mace (Chastain), Alman istihbaratı BND’den Schmidt (Kruger), MI6’ten Adiyeme (Nyong’o), Kolombiya gizli servisinden bir Psikiyatr Rivera (Cruz) ve Çin istihbaratından Sheng (Fan) bir biçimde iş birliği yapıyorlar ve kayıp hard diski bulmak için ülke ülke geziyorlar. Beklendiği üzere kimi istihbarat birimleri kötü adamlarla iş birliği yapıyor. Dünyanın sonunu getirecek alet neden bir evde saklanıyor, kötü adamlar 15 dakika içinde dünyanın dört bir yanındaki dört eve aynı anda nasıl ulaşabiliyor vb. gibi sorulara takılmazsanız gerisi kolay.

Bütün bunları geride bırakıp koltuğa yaslanırsanız beş kadının hem kötü adamlara hem de dünyanın en güçlü istihbarat örgütlerine meydan okuduğu bir aksiyon seyri mümkün. Özellikle Mace ve Schmidt arasında ilk başta inşa edilen gerilim güzel kuruluyor. Karakterlerin zayıflıkları, kadın dayanışması dozunda ayarlanıyor. Çin’in fendinin diğerlerini dize getirişi milyarlık ülkenin sinemalarında gösterime girebilmek için altın anahtar olarak kullanılıyor.

En nihayetinde sinemayı tümüyle ya da arada sırada da olsa ‘Hoşça vakit geçirilen bir etkinlik’ olarak görenler için iyi bir seçenek “The 355”.

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa