Anayasa Mahkemesine avukat üye
Fotoğraf: Cem Öksüz/AA
Anayasa Mahkemesine avukat kontenjanından bir üye seçilecek. Prosedür şöyle: Seksen iki baro var. Her baro kendi üyeleri içinden bir avukat önerebiliyor. Avukatlarda yaş ve kıdem şartı aranıyor. Daha sonra baro başkanları toplanıp oylama yapıyor. Her baro başkanı adaylar içinden sadece bir adaya oy verebiliyor.
Ne beklenir? Anayasa Mahkemesi ve yargılaması hakkında kitaplar yazmış, uzmanlaşmış, AYM’ye bireysel başvurular yapmış, aynı şekilde AİHM konusunda uzman adaylar beklersiniz değil mi? Öyle beklenir normal olarak ama öyle olmuyor. Üç aday dışında böyle adaylar gelmiyor barolardan. Herkes benden olsun, benim adamım olsun anlayışında. Adamım olsun diyorum, çünkü adayların çoğunluğu yine erkek. Oysa AYM’de hiç kadın yargıç yok. İstanbul, Ankara, İzmir gibi avukatların çoğunluğunun üye olduğu baroların üyelerinden şöyle bir öneri geliyor: Üç uzman kadın aday seçelim ve TBMM mecburen kadın yargıç seçmek zorunda kalsın. En az AYM konusunda uzman aday var. Fakat, olmuyor. Kadın adaylar önce baroları tarafından eleniyor. Sonra, baro başkanları seçiminde… Seçilen üç adaydan ikinci yüksek oyu alan kadın aday. O da Bölge avukatlarının özel gayreti ile ilk üçe girebiliyor. Seksen iki baro başkanından seksen biri oy kullanıyor. Kırk küsur üyeli Tunceli, Bayburt baroları ile elli beş bin üyeli İstanbul barosunun birer oyu var. Bir Bayburt barosuna kayıtlı avukat bin beş yüz İstanbul Barosu avukatı değerinde. Seksen bir baro başkanından elli sekizi Cumhur İttifakı karşıtı, yirmi üçü iktidar yanlısı. Bu durumda, TBMM’nin seçimine sunulacak üç adayın iktidar karşıtı baro başkanlarının seçtiği adaylar olması gerekir değil mi? Öyle olması gerekir ama olmuyor. Elli sekiz baro başkanı anlaşamıyor. Üç adaydan en çok oyu iktidar yanlısı Çorum Baro Başkanı alıyor. İkinci bölge barolarının seçtiği kadın aday, üçüncü Muğla Baro Başkanı. Elbette bu adaylar TBMM’ye gittiğinde AKP ve MHP oyları ile Çorum Baro Başkanı AYM’ye yeni üye seçilecek. AYM’de yine hiç kadın hakim olmayacak. Hakimlerin çoğu Cumhurbaşkanı tarafından seçilmiş ve onun siyasi görüşlerine yakın kimselerden oluşacak.
Ne denir, nasıl açıklanır bilemiyorum? Cumhur İttifakı önceki Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu’na biraz da AYM’ye seçilecek avukat üyenin garantiye alınması için sahip çıkıyordu. O nedenle çoklu baro sistemini getirdiler. Bayburt Barosu ile İstanbul Barosunu eşit saydılar avukatlarının temsili açısından. Muhalif avukatlar ve barolar bu oyunu bozdu. Feyzioğlu’nun yeniden seçilmesini önledi. Ama küçük çıkarlar için hareket etme alışkanlığından kurtulamayan, bizden olsun da ne olursa olsun anlayışından kurtulamayan bazı avukatlar ve baro başkanları sayesinde yine iktidar kazandı. İktidarın kendi adamlarını her yere yerleştirdiğinden şikayetçi olan, liyakat, liyakat diye çığlık atan muhalif barolar da liyakat yerine bizim adam olsun yaklaşımı ile AYM’ye istemedikleri birini gönderiyor.
Hayırlı olsun!
- Onların çocukları 19 Kasım 2024 04:42
- Etki ajanlığı 12 Kasım 2024 04:59
- Senaryo belli oldu 05 Kasım 2024 04:52
- Açılım senaryoları 29 Ekim 2024 04:48
- Haklar pazarlık konusu olmaz 22 Ekim 2024 04:13
- Erdoğan'ın dediklerinin meali 15 Ekim 2024 04:37
- Bilinen yalanlar 08 Ekim 2024 04:41
- Barış mücadelesi 01 Ekim 2024 04:48
- Yirmi altı sabıka 29 Eylül 2024 04:34
- İnsancıl hukuk 24 Eylül 2024 04:45
- Narin cinayeti nedeniyle akla gelenler 17 Eylül 2024 04:49
- Omerta 10 Eylül 2024 04:51