Demokrasi adımları

İnsan Hakları Derneği Dersim Şubesi'nin açıklaması | Fotoğraf: Evrensel

Türkiye bir girdaba sürüklenmekte. Bunu hemen herkes görüyor, hissediyor ve yaşıyor. Mesele yalnızca enflasyon değil. Enflasyon sonuçlardan birisi. Sorun asıl olarak bir siyasal ve hukuksal krizin yaşanmasında. Eşitlikçi ve özgürlükçü bir düzen beklentisi, bu uğurda mücadele edenler için her dönemde başat sorundu. Beklenti de değil, hedefti. Talepti. Çok bedeller ödendi bu mücadelede. Hâlâ da ödeniyor.

Türkiye’de sorunlar, hükümet değişikliğine indirgenerek tartışılıyor.

Oysa temel mesele Türkiye’nin sistemi ile ilgilidir.

Sisteme dair makro ölçekte elbette, sosyalizm/kapitalizm karşıtlığı temeldir. Fakat demokrasi adlı bir sorun hep önümüzde. “Sosyalist demokrasi” falan da değil, günlük tartışmalarda konuştuğumuz. Bildiğimiz, “burjuva demokrasisi” diye bazen de küçümseyerek bahsettiğimiz demokrasiden söz ediyoruz. Türkiye’nin şu haliyle de altına imza attığı ya da atmadığı, evrensel ya da bölgesel ölçekte kabul ve ilan edilmiş ulusalüstü insan hakları belgelerine yansımış değerlere nasıl ulaşılır, nasıl uygulanır? Siyasal ve hukuksal sistem nasıl bu evrensel standartlarla donatılır ve uygulanır? Düşündüren ve yanıtı aranan sorular bunlardır diye düşünüyorum.

Mesela demokrasiyi, Birleşmiş Milletler Dünya İnsan Hakları Konferansı Viyana Belgesi’nin 8.maddesindeki gibi anlamak ve yeryüzünde de, -bütün ülkelerde- böyle anlaşılması ve uygulanması, yaşanması gerektiğini düşünmek mümkün değil mi? Viyana Belgesi’ndeki tanım şöyledir:

“a) Demokrasi, kalkınma/gelişme ve insan haklarına ve temel özgürlüklere saygı, birbirlerine bağlıdır ve birbirlerini karşılıklı olarak güçlendirirler.

 b) Demokrasi, halkın, i-) kendi siyasal, ekonomik, toplumsal ve kültürel sistemlerini belirlemek için, istencinin özgürce ifade edilmesine ve ii-) kendi yaşamlarının tüm yönlerine/veçhelerine  tam katılımına dayanır.

c) belirtilen bağlamda, insan haklarının ve temel özgürlüklerin ulusal ve uluslararası düzlemde geliştirilmesi ve korunması, i-) Evrensel olmalıdır ve ii-) Koşullara bağlanmaksızın/ilintilendirilmeksizin yönlendirilmelidir.

d) Uluslararası toplum, tüm dünyada, demokrasinin, kalkınmanın ve insan hakları ve temel özgürlüklere saygının güçlendirilmesini desteklemelidir.” (Gemalmaz Semih, Temel Belgelerde İnsan Hakları, s.44-45, İHD yayını, Ankara, 1995)

Birkaç gün önce Emek Partisi Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, partisinin “Bağımsız, Demokratik Bir Ülke ve İnsanca Yaşam Bildirgesi”ni açıkladı. İnsan hakları açısından baktığımızda Bildirge’de konunun iki bölümde işlendiğini görüyoruz. İlk bölüm medeni ve siyasi haklara ilişkin 14 maddelik, ikinci bölümde de sosyal ve ekonomik haklara ilişkin 8 maddelik sorun tespit ve çözüm vaatleri yer alıyor.

Çok zengin ve geniş bir bakış açısı ile sorunlar ve çözüm önerileri sıralanmış. Daha da katkılarla çeşitlendirilebilir.

Bütün sol, sosyalist ve komünist partilerden de bu tür çalışmalar beklenir.

Özgürlük temeldir. Eşitlik temeldir. Hak eşitliğinden söz ediyoruz. Eşit haklı yurttaş, eşit haklı insan olmaktan söz ediyoruz.

Demokrasi adımları, tartışarak, tabuları-yasakları aşarak atılabilir.

Türkiye’nin girdaba sürüklenmesine dur diyecek olan da bilinçli çabalar, perspektifler, öneriler, talep, itiraz ve direnişlerdir.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Palavra çöktü

Palavra çöktü

Merkez Bankası, 2025 yıl sonu enflasyon tahminini, daha yılın ilk sunumunda yüzde 21'den yüzde 24'e yükseltti. Enflasyonu düşürme bahanesiyle 20 aydır ücret ve maaşlara saldıran ekonomi yönetiminin hiçbir öngörüsü gerçekleşmedi. Enflasyonun temel sebebinin iç talep ve ‘ücret artışları’ olduğu palavrası tamamen çöktü.

2025’te asgari ücrete yüzde 30 zam

Memur ve emeklilere yüzde 11.54 zam

İşçi emeklilerine yüzde 15.75 zam

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
RTÜK Başkanı “Ülkemizde olumlu olaylar olmuyormuş gibi haber servis ediliyor” deyip ‘yandık’, ‘bittik’ haberleriyle karamsarlık aşılandığını savundu, ceza tehdidinde bulundu.

Evrensel'i Takip Et