Sendika hakkı

İşçi sınıfı sendika hakkını çok ağır bedeller ödeyerek ve çok çetin mücadeleler sonunda kazandı.

Sendikal haklar uluslararası sözleşmelere, anayasalara ve yasalara geçti.

Bizim yasalarımızda da ve imzaladığımız uluslararası sözleşmelerde de sendikal haklar var.

Var da, Türkiye’de patronlar sendikal hakları tanımamakta ısrarcı.

Özellikle askeri darbeler dönemlerinde ve son olarak AKP döneminde sendikal haklar, Anayasa ve yasalarda mevcut haklar ortadan kaldırılıyor.

Son günlerde sendika üyesi olan işçilerin işten çıkarılması çok yaygınlaştı. Cumhuriyet Gazetesi dahi bunu yaptı.

Sendikalı olduğu için işten atılan işçiler dava açtıklarında işe dönebiliyor. Fakat, dava yıllarca sürüyor. Hürriyet Gazetesi’nden sendikalı olduğu için atılan gazetecilerin davasını izliyoruz.

Patronlar işe iade yerine, iade etmeyip tazminat ödemeyi yeğliyor ama tazminatları da ödemiyor. Son örnek yine Hürriyet Gazetesi.

Farplas işçileri sendikaya üye olma hakkı için direniş yapıyor. Sendikalı oldukları için işten atılan arkadaşlarının geri dönmesi ve sendikaya üye olmanın engellenmemesi, sendikanın patron tarafından tanınmasını istiyor. Yani yüz elli yıl önceki işçi taleplerini savunuyor. Kanunlarda, anayasalarda, uluslararası sözleşmelerdeki hükümleri savunuyor. Anayasaya göre yasaların uygulamasının güvencesi olması gereken AKP iktidarı, işçilerin sendika hakkını kullanmasını savunacağına, bunun güvencesi olacağına, fabrikaya polis gönderip işçileri gözaltına aldırıyor.

Biliyoruz, AKP iktidarı askeri darbe yönetimleri ile birlikte en işçi düşmanı hükümetlerden biri. Adeta patronların iradesinin billurlaştığı bir iktidar. Yoksullardan alıp patronlara dağıtıyor. Patronlara ballı ihaleler vererek, vergi indirimleri yaparak, ucuz krediler ya da geri dönmeyen krediler vererek, iş cinayetlerinde patronları kollayarak patronseverliğini gösteriyor.

Kanun tanımayan patrona karşı direnen işçilerin gözaltına alındığı saatlerde Sakarya Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Hendek’ te yine kanun tanımaz patronların neden olduğu bir işçi katliamının davası vardı. Orada da patronlar korunuyor.

Gözaltılar, patronlara kol kanat geren yargı, patronsever iktidarın kanun tanımazlığı işçi sınıfının hak mücadelesini durduramayacak. Böylesi ağır sömürü koşullarında, yoksulluk ve açlık koşullarında her gün yeni bir grev, yeni bir işçi direnişi ortaya çıkacak. Bu direnişler birleşecek. İşçi sınıfı ve emekçiler güçlerini birleştirecek.

İşçi sınıfı yüz elli yıllık kazanımlarından vazgeçmeyecek.

Bu kaçınılmaz. Bütün dünyada, tarihte böyle olmuş.

Yine olacak.