Kapitalist çirkef!

Devlet idaresini elinde tutan bir ayrıcalıklılar gurubu, muhalif politik parti başkanını, on yaş çocuklarından birine küfrettirip gülücükler dağıtmayı politik güç gösterisi ya da kitle iletişiminde kazandırıcı yöntem ve işaretlerden biri olarak görecek duruma gelmişse, egemen burjuva politik ahlak büsbütün ayağa düşmüş demektir. Ama bu işaret ediş sadece bu kadarına değildir: Toplumsal `atmosfer`e egemen burjuva kapitalist ahlak tefessüh etmiş, her tarafından dökülüyorsa, onu üreten özel kapitalist çıkarlarla bağlı toplumsal ilişkilere bakmak gerekir. Sonuçta, her biri ve tümü, toplumun tüm kesimlerine seslenme iddiasında olsalar da, burjuva politikasının temsilcileri, bu ilişkilerin ve üzerinde şekillendikleri üretim tarzı ve ilişkilerinin temsilcileri-savucularıdırlar. Birbirleriyle kavgalarına yön veren, mevcut ekonomik –sosyal sistemin kendilerinin politik yönetiminde sürdürülmek istenmesidir. Aralarında elbette çeşitli farklılıklar da vardır. Kişisel, ailesel-çevresel çıkar ve ilişki ağı içinde ülke kaynaklarını yağmalayarak özel mülkiyetleri için her tür kötülüğü yapmaktan, şiddet ve zorbalığın her biçimine baş vurmaktan geri durmayanları olduğu gibi, liberal burjuva politikasıyla, burjuva demokratik kimi hakların kullanılmasını sistemin devamı için daha yararlı görenleri de vardır.

 Kendi deyişleriyle, toplumun yüzde 50`sini “milli ve yerli“ saymayan, muhaliflerini sindirmek için polis ve askeri kuvvetlerle sistematik baskı cenderesine alan, eleştiride bulunanları dilini koparmak, kafasına sıkmak, gittikleri yere kadar kovalayarak ezmek vb. tehditlerle susturmaya çalışmak, yönetim politikasının en dinamik özelliğidir. Buna, sistematik denebilecek zam yağmuru eşlik ediyor. Çarşı-pazardaki enflasyon yüzde 80 değilse, asgari yüzde 60 tır. Çalışabilir nüfusun yüzde 14`ü işsizdir. 15 milyon işçiden ancak 1.2 milyonu sendikalıdır. Yoksulluk sınırı dört kişilik aile için 13 bin TL civarına çıkmıştır ve on milyonlarca insan bu sınırın çok çok altındaki ücret ve maaşla yaşam savaşı vermektedir.

 Böylesi toplumsal ilişkiler içinde kirlenmemek özel bir insani erdem sorunudur, ama gereklidir. Yolu, bireyci-özel çıkarlar tarafından yönlendirilen her tür kötülüğün üreticisi özel mülkiyet ilişkilerine esir olmamak, aksine bu ilişkilerin son bulması için mücadele etmekten geçiyor. Bu türden bir mücadele gerçekte, insan soyunun gerçek insanal kurtuluşu, özgürlüğü ve denebilirse eğer yükselişinin yol açıcı koşuludur. Mevcut üretim sisteminde, birlikte ve aynı ya da benzer koşullarda emek güçlerini satarak kendileri ve çocukları-aile bireylerinin yaşam gereksinimlerinin temini için bir tür yaşam savaşı veren işçiler, bu mücadelenin öznesi konumuna yerleşmedikçe, burjuva tiranlığı altında bu çürüyüş devam edecektir. Ondan beslenenler de yalan-dolanla, riyakarlıkta sınır tanımadan, genç kuşakları ve çocukları istismar ederek yoksulların aldanmışlığını silah edinerek saltanatlarını sürdürecektir. Burjuva politikasının ikiyüzlü-kirli ve alçaltıcı kuşatmasını yarmak için mücadele yol, araç ve yöntemlerini çeşitlendirip çoğaltarak ileri dayanaklar yaratmak bugünün işçi-emekçi-aydın genç kuşaklarının en önemli sorunu ve sorumluluğudur. Toplumumuzu boydan boya saran kapitalist çürümüşlüğün çocukları, kadınları, gençleri ve genelleştirerek söylersek kitleleri bataklığa daha fazla çekmesine engel olmak için, sermaye ürünü ve kapitalizm öncesi gericilikten miras alınmış egemen burjuva anlayış ve politikaya direnmek şarttır. Bu direnç, ancak tekelci tiranlık için gelenekselleştirilerek sürdürülmek istenen her türden aldatı ve istismarın geniş halk kitleleri saflarında açıklık kazanmasıyla güç bulacaktır. Günümüz iletişim teknolojisi bunun için yeni olanaklar sunmaktadır. Tekelci gericiliğe ve burjuva çirkefliğinin her türü ve tezahürüne karşı bu olanakların başarıyla kullanılması, birbirinden kopuk lokal direnişlerin birleşik bir mücadeleye dönüşmesine de hizmet edecektir. Ülkemiz sosyalist hareketinin birikimi ve dünya işçi-emekçilerinin tarihsel tecrübesinin mirası, bunun için sadece dayanak oluşturmuyor, gerekli malzemeyi de sunuyor.