17 hocaya 1 öğrenci
LGS'ye giren öğrenciler | Fotoğraf: DHA
Anadolu’da bir üniversite. Mühendislik fakültesinin bir bölümü. Kuruluşu oldukça eski, akademik kadro güçlü. 17 öğretim üyesinin 14’ü profesör. Hocaların yarıdan fazlası yurt dışı doktoralı. İngiltere’nin, Amerika’nın iyi üniversitelerinde yüksek lisans, doktora çalışması yapıp ülkeye dönmüşler. Uluslararası yayın sıralamasında ortalamanın çok üzerindeler. Ve geçen yıl üniversite sınavı sonrası bu bölümü tercih eden öğrenci sayısı 1. Yazıyla “bir”.
Hoca başına bir öğrencinin 17’de 1’i düşüyor.
Mühendisliğin temel dersleri olmasa hocalara verecek ders kalmayacak. “Olsun. Onlar da araştırma yaparlar” diyeceğiz ama dışarıda üniversiteye girememiş yüz binlerce öğrenci duruyor. Ve çoğu 3 saatlik sınavla ortaya çıkan sonucun mağduru.
Gençlerin hayalleri harçlıklarının küçüklüğüyle sınırlı. Gelir düzeyi yüksek, çocuklarını iyi(?) okullara göndermiş ailelerin çocukları mühendis, doktor, pilot olmak istiyor, yoksul ailelerin çocukları bekçi, polis, sözleşmeli uzman er.
Tersten bakarsak ülkede ipin ucu çoktan kaçtı. “Gelecek 5 yılda, 10 yılda kaç mühendis, kaç doktor, kaç pilot, kaç psikolog lazım. Yetiştirdiğimiz gençlere kim iş verecek, nerede çalışacaklar” sorusuna en tepedekiler de dahil doğru cevabı verecek hiç kimse yok. En iyisi bu tür soruları sormayacak, sorgulamayacak, “Tepedekiler ne yaparsa doğru yapar” diyen gençler yetiştirmek.
O da olmuyor. Sıkı bir eğitim almasına rağmen etrafını gözleyen genç yaşadığının “kader” olduğunu kabullenmekte zorlanıyor. Aldığı eğitimi ve sonuçlarını sorguluyor. Kaderin yoksullukla alakalı olduğunu görüp, mühendis, doktor olan arkadaşıyla aynı kaderi paylaşmak istiyor.
Plan yapabilme kabiliyetinden yoksun insanların günlük kararlarla yönettiği ve neredeyse her yıl bakanın ve eğitim sisteminin değiştiği güzel ülkemin bir yerinde 1 tek öğrenciye düşen 14 profesör, diğer tarafında bir tek hoca bulamayan 100 binlerce genç var.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
- Esaaad 12 Aralık 2024 05:18
- Zekai Çıngıllıoğlu 05 Aralık 2024 04:49
- Niye dövüyoruz? 28 Kasım 2024 04:37
- Kanal İstanbul 21 Kasım 2024 04:54
- Ormanlarımız için direneceğiz 14 Kasım 2024 04:31
- Zııt Erenköy 07 Kasım 2024 04:22
- BARIŞ 31 Ekim 2024 04:21
- Bölünmez bütün 24 Ekim 2024 04:41
- Martı başı 1 buçuk 17 Ekim 2024 04:28
- Öcü 10 Ekim 2024 04:50
- Siyaseten palavra 03 Ekim 2024 04:38
- Gömün 26 Eylül 2024 04:16
YAZARLAR
Fatih Polat
Diyarbakır notları: Seçim öncesi gelip ‘Ser sera, ser çava’ demeyin
Zeki Gül
Tamamlayıcı sağlık sigortası: Eksik olan ne?
Devrim Avcı
İşçi, kıdem tazminatı almamış olsa da manevi tazminat alabilir
Ertan Erol
Milei’in birinci yılının ardından
Özer Akdemir
Kıbrıs’tan Şam’a bir siyasal İslam okuması
