18 Şubat 2022 23:40

Başka bir tarihi fotoğraf ihtiyacı

6 muhalefet partisinin genel başkanlarının toplantısından bir fotoğraf.

Fotoğraf: AA

Paylaş

Geçen haftanın gündemi, muhalif olduğunu iddia eden altı siyasi parti liderinin bir araya gelmesiydi. Toplantı sonrasında altı liderin birlikte verdiği fotoğraf, önümüzdeki dönemin stratejik planlamasına ilişkin önemli ipuçları içeriyor.

Detayları özenle kurgulanmış bu toplantının ‘tarihi’ olarak nitelenmesi için pek çok neden mevcut. Ancak toplantı, kapsadıkları kadar dışladıkları, ürettikleri kadar teğet geçtikleriyle de tarihi bir dönüm noktası oldu. Daha çok güncel boyutlarına ilgi gösterilen bu kritik adımın tarihsel koordinatları da üzerinde düşünülmeyi gerektiriyor.

Türkiye siyasetinde örneği çok olmayan bu uzlaşma başarısının hakkının teslim edilmesi şart. Kuş bakışıyla, yasama ve yargının tek merkezli ve baskıcı yürütmeye tabi kılındığı bir ortamda, genişletilmiş ‘Millet İttifakının Erdoğan rejiminden canı yanan milyonların tepkisinden güç derlemeyi hesap ettiğini söylemek mümkün.

Ancak, başta Kürt meselesi olmak üzere ülkenin çözüm bekleyen konularından uzak duran, içinden ‘sokak’ geçen cümlelerden çekinen, elektrik zammına karşı ‘sivil itaatsizlik’ önermekle yetinen bir söylemin, karda kışta fabrika önlerinde direnen işçiye, evinde donan emekliye, açlık kıyısındaki yurttaşa ne sunacağı bilinmiyor. Dolayısıyla ‘Ahlatlıbel sofrası’nı ‘dünün verisi’ üzerinden ‘Yarını kurma’ niyeti olarak tanımlamak olanaklı. Oysa geride kalan dört ayda sadece fiyatlar, elektrik ve doğal gaz faturaları değil, direniş ve arayışlar da arttı. Ahlatlıbel’in muhafazakar aritmetiğinin, emekçiler ve yoksullar arasında gözlenen kıpırdanmaya nereye kadar cevap vereceği meçhul.

Ahlatlıbel haritasının tarihsel referansları güncel eksikliklerinden daha da endişe verici görünüyor. Her toplu fotoğraf çekiminde olduğu gibi, karenin dışında kalanlar fotoğrafı tamamlıyor ve devlet aklının muhafazakar tercihlerine işaret ediyor. Oy oranına bakılmaksızın masada yer verilen Demokrat Parti lideri, masanın sadece güncel kaygılar ve seçim önceliği ile kurulmadığının en önemli kanıtı. Kimilerinin oy oranına bakarak masada bulunmasına anlam veremediği bu partinin masadaki varlığı, restorasyoncu aklın merkez sağ için yaptığı ön rezervasyonun tescili gibi. Biri dışında Milli Görüş tabanından gelenlerin kurduğu partilerin masada eksiksiz bulunuşunu da rastlantı olarak kabul etmek mümkün değil.

Peki, her birisi tartışmalı bir siyasi geçmişe sahip olmakla birlikte, çok da birbirinden farkı olmayan altı ‘lider’in bir araya geldiği masada yer bulamayanlar/yer verilmeyenler bize ne söyler?

* * *

Siyasal ittifaklar, bir seçim dönemi veya daha uzun süre ile partiler arasında yapılan iş birliğini tarif eder. Seçim barajını aşmak, hükümet kurma sürecinde yer almak, siyasal istikrarsızlığın önüne geçmek gibi kısa erimli gerekçelerle kurulabileceği gibi, uzun döneme yayılmış siyasal ittifak örnekleri de mevcuttur. Tarihsel dönüm noktalarında, krizden çıkış için kurulan ittifaklara da sıkça rastlanmıştır.

İttifakların önemli bir özelliği ortak aklın öne çıkması, paydaşların birbirine etki etmesi ve hatta dönüştürmesidir. Bu yanıyla, hegemonik bir rejim altında zayıf muhalefet algısını kırar, mümkünün sınırını genişletir ve farklı kesimleri bir araya getirerek kitlelere moral ve enerji verir. Güncel ihtiyaçlara yanıt verdiği kadar, tarihsel bir sürekliliği/kopuşu, ilkesel konumu ve öncelikler sırasını görünür kılar.

Glenn H. Snyder ‘ittifak siyaseti’ üzerine yazdığı kitabında ittifak kavramından ne anladığını detaylandırıp, okuru metne ısıtırken ‘hizalanma’ kavramını yardıma çağırır. ‘Hizalanma’nın ‘ittifak kurmak’tan daha geniş ve temel bir kavram olduğunu belirtir. İttifakın, hizalanmanın somut biçimi, bir alt kümesi olduğunu ekler. Daha da önemlisi her hizalanmanın, dostları olduğu kadar muhtemel karşıtları da işaret ettiğini hatırlatır.

* * *

Demokrasi, adalet ve mutluluk endekslerinde dibe vuran, tarihsel problemleri birikmiş, yolsuzluk ve kayırma düzeyinde zirveyi yakalamış bir ülkede elbette talan ve baskının sonlanması için yanyana durulması gerekir. Kitlelerin acil taleplerini gören, Erdoğan rejiminin bir an önce sonlanmasını arzu eden ve bu yolda birliği önceleyen kolektif emeği kimsenin dışlaması düşünülemez.

Ancak, koşulların yakıcılığı ve gündemdeki derin sorunlar ortadayken Ahlatlıbel’de kurulan masanın kompozisyonu umut vermiyor. Erdoğan rejimi sonrası restorasyon planlarının ve paylaşım düzeninin tartışıldığı bir dönemde Ahlatlıbel’de gösterilen ‘hizalanma’, sahici ve net bir itirazı, sosyalist parti ve yapıların tarih önünde ‘başka bir tarihi fotoğraf’ vermelerini, açık ve doğru tanımlanmış hedefler için ‘hizalanma’sını zorunlu kılıyor.

 

 

* Snyder, Glenn H. (2007). Alliance Politics. Ithaca: Cornell University Press.

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa