Açılma
ÇOK AYAKLI
Tek başına iki ayağımız yetmez önümüzde uzanan yolu yürümeye. Çok ayaklı olmak gerek. Yan yana geldiğimizde hepimiz; su olur akarız. Dört bir yana. Milyonlarca ayakla.
SEN VARKEN
Sen varken sevilirdi kedi, okşanırdı köpekler. Çiçekler açardı her yerde. Püfür püfür eserdi rüzgar. Cisil cisil yağardı yağmurlar. Üşütmeden. Islatmadan. Sen varken!
SEN YOKKEN
Sen yokken uzun uzun miyavlıyor kediler, havlıyor köpekler. Açlıktan. Rüzgar çiçekleri eziyor. Yıkılıyor evler, ağaçlar. Fırtınalardan. Yağmur ıslatmakla kalmıyor boğuyor, boğuluyor insanlar. Sellerden. Ölüyorlar açlıktan, yokluktan. Yokken sen!
BOŞLUK
Nereye baksan bir boşluk. Ağaçlardan, yıkılan evlerden, çeşmelerden. Kalabalıklardan boşalan/boşaltılan. Dikilen beton duvarlarla dolan/doldurulan boşluk.
BOŞALAN
Kalabalıktı bu alan. Koşuşan insanlar, uçuşan kuşlarla. Allı güllü çiçekler, çiçekçilerle. Susamlı simit, kasketli simitçilerle renklenen. Şimdi siyah beyaz rengiyle boşalan.
TUTTURABİLDİĞİNE
Gölgelerini ölçüyorlar binaların. Gölgeler kaybolunca ölçüm tutturabildiğine artık.
KARANLIK
Sokaklar bomboş. Ne bir kedi, ne bir köpek. Ne ben, ne başkaları. Kapalı kapılar, sağır pencereler. Karanlıkta her yer. Güneş mi çıkacak, ay mı doğacak? Ne gündüz, ne gece. Tek sürüp giden karanlık. Açılmadıkça kapılar.
YAZSIZ
Kış bitti. Açıldı pencereler. Karşısı duvar. Asfalta bakıyor balkonlar. Tepede bir gökyüzü mendil kadar. Ne bir ağaç var, ne bir kuş. Ne de yaz.
AÇILMA
Günler uzuyor. Geriledi karanlık. Daralmadan gökyüzü. Erimeden toprak. Açılacak kapılar. Doluşacak insanlar. Ağaçlar yeşerip çiçekler açarken.
Evrensel'i Takip Et