Öncü, kitleler ve mücadele biçimleri
Fotoğraf: Eren Ergine/Evrensel
Kuşkusuz öncü vardır, öncü vardır. Cumhur ve Millet İttifakı partileri de öncüdürler; kitlelere yön verir, örgütleyerek amaçları doğrultusunda seferber ederler, ediyorlar. Sorun, amaç ve doğrultularındadır. Amaçları, sömürülen kitlelerin çıkarlarıyla çelişiktir. Halk kitlelerini çıkarları doğrultusunda yönlendirip seferber etmek yerine, onları, sömürünün devamını gerektiren kendi bencil sömürgen çıkarları doğrultusunda etkilemeye çalışırlar. Halkı, dinci, milliyetçi, görünüşte demokratik vb. vb.. çeşitli ideolojik biçimlerle aldatarak, sömürünün devamına razı etmek üzere kurulmuşlardır. Aralarında fark olsa da, sömürü düzeninin devamında anlaşma halindedirler.
Sözünü ettiğimiz, halk kitlelerinin sömürü ve zorbalık koşullarıyla zıtlık içindeki kendi çıkarları yönünde ilerletme durumundaki öncüdür. Bu açıdan da birden fazla öncülük iddiasıyla karşılaşırız. Kapitalist düzenden zarar görüp değişmesini isteyen birden fazla sınıf ve bu sınıfların çıkarlarını esas alan birden fazla öncülük iddiası olanaklıdır. Vurgumuz, nesnel çıkarları kapitalizmin bütünüyle ortadan kaldırılmasını gerektiren, bu nedenle en tutarlı ve devrimci sınıf olan işçi sınıfı ve onun kapitalizmi tasfiyeye yönelmiş öncüsüdür.
Öncülük, bir iddiadır ve kitleleri yönlendirdikçe, iddia olmaktan çıkıp gerçeğe dönüşür. Öncü; kitleden bilinç ve örgütlülük durumuyla farklılaşır, ancak onun bir parçası değilse gerçekleşme koşullarına sahip değil demektir ve iddiadan öteye geçemez. Devrim kitlelerin eseridir; öncü kitleleri birleştirerek mücadelesini yönettikçe işlevini gerçekleştirebilir. Tek başına kendisinin, “öncünün mücadelesi” ile öncü olunamaz!
Sınıfının ve halkın parçası olmasının yanı sıra öncülüğün gerçekleşmesinin başlıca koşulu kitle içinde yürüttüğü çalışmadır. Bu çalışma sürekli kılınmış günlük bir çalışma olmak zorundadır ve üç ana yönü vardır: İşçi sınıfı ve halkın, düzen partilerinin aldatıcı açıklamalarının etkisinden kurtularak, toplumsal siyasal gerçekleri anlamalarına yönelik propaganda çalışması. İşçi ve sömürülen sınıfların, kendilerinin devletle olan ilişkilerini kapsayarak, toplumsal siyasal gerçeği değiştirmelerini sağlamaya yönelik ajitasyon çalışması. Bu iki çalışma ilerledikçe kazanımlarının ve eylemin örgütlenmesi çalışması. Bu üçü, öncünün her koşulda hiç ara vermeden kesintisiz olarak sürdürmeden edemeyeceği çalışmalardır.
Çalışmasının ilerlemesiyle de ilişkisi içinde, ama asıl olarak nesnel koşulların farklılaşmasıyla, öncünün çalışmasının yönelik olduğu işçi sınıfı ve halkın tutumları ve mücadelesi farklılaşmadan edemez. Kitle mücadelesi farklılaştıkça öncünün kitle içindeki çalışması da ona bağlı olarak farklılaşır. Olağan dönemlerde görece hareketsiz ya da düşük düzeyde hareketli kitleler içinde çalışma yürüten öncü, mücadelenin değişen koşullarında kitlelerin giderek hareketlenmesine uygun olarak çalışmasını yenilemelidir. Kitlelerin örgütlenmesinin önemi giderek artar ve örgütsel çalışma öne çıkmaya başlar. Öne çıkmakta olan ve çıkan, şüphesiz mücadele halindeki kitlelerin, öyleyse, kitle mücadelesinin örgütlenmesidir.
Olağan dönem geride kalıp kitlelerin hareketlenmesi sokağa taşarak arttıkça, öncü, artık gelişmeleri analiz etmek ve siyasal gerçekleri açıklamakla yetinemez. Kitleleri ve kitle mücadelesini örgütleyip ilerletmeye çalışmayan öncü adına layık olamaz, öncülük iddiadan ibaret kalır.
Ve kitle mücadelesinin gelişmesinin somut durumuna uygunlukları içinde, mücadele biçimleri, bir yenisi, eskiyen bir diğerinin yerini alarak, farklılaşır. Bu biçimler öncü tarafından “masa başında” belirlenemez, ama mücadelenin gelişimi içinde ve denebilirse kitlelerin yaratıcılığıyla kendilerini ortaya koymaya başlar. Öncüye düşen, mücadele biçimlerinin değişmesini önceden sezip koşullara uygun yeni biçimleri sistemleştirerek gelişmelerinin önünü açmaktır. Öncü, bu yönüyle de, ancak, yeni mücadele biçimlerini sistemleştirip yayarak ve kitlelerin giderek genişleyen kesimleri tarafından kullanılır kılarak adına layık olabilir. Koşullar, biçimler ve görevler bakımından eskiye takılıp kalarak kitlelerin öncüsü olunamaz.
- Ortadoğu yeniden dizayn edilirken... 10 Aralık 2024 05:08
- Esad’la görüşüp anlaşma mı, kavga mı? Hangisi? 03 Aralık 2024 06:45
- CHP ile Cumhur ve sınama yanılma… 27 Kasım 2024 06:45
- Papatya falı ve havuçla sopa... 19 Kasım 2024 04:58
- İngiltere'de Kasım Gelincikleri ya da 'şehitleri anma' günü 12 Kasım 2024 04:26
- Hoş geliyorsun faşizm… 06 Kasım 2024 04:55
- İşçi sınıfının ekonomik mücadelesinde kendisinden başka güvenecek kimsesi yoktur! 22 Ekim 2024 04:50
- Bahçeli, MHP ve terör... 17 Ekim 2024 05:43
- CHP ile nereye kadar? 15 Ekim 2024 05:11
- Sadece İsrail mi terörist? 08 Ekim 2024 04:51
- İsrail’le uzlaşıp anlaşma mı, mücadele mi? 06 Ekim 2024 03:57
- Haydut başı: Amerikan emperyalizmi 01 Ekim 2024 05:02