23 Şubat 2022 23:01

Utanç

Göztepe Teknik Direktörü Nestor El Maestro (solda) ile Galatasaray Teknik Direktörü Domenec Torrent (sağda) karşılaşma öncesinde birbirlerine başarı dilediler.

Göztepe Teknik Direktörü Nestor El Maestro (solda) ile Galatasaray Teknik Direktörü Domenec Torrent (sağda) karşılaşma öncesinde birbirlerine başarı dilediler.|Fotoğraf:Mahmut Serdar Alakuş

Paylaş

Futbol ortamımız o denli zehirleyici ki, yurt dışından gelen teknik direktörler ve futbolcular da kısa sürede sığ kültürümüzün bir parçası olmaktan kurtulamıyorlar. Burada işlerin ağırlıklı olarak çirkeflikle, uyanıklıkla yürüdüğünü keşfetmeleriyle birlikte kültürümüze uygun bir kişiliğe bürünüveriyorlar. İnsanların içindeki “cazgırı” ortaya çıkarmak gibi bir özelliğe sahip olduğunu söylemek mümkün futbol ortamımızın…

Bakıyorlar ki burada hakemler günah keçisi. Kaybedenler sorumluluktan sıyrılmak için hakemlere yüklenmeyi alışkanlık haline getirmiş. Bir süre sonra onlar da aynı tavırları sergilemeye başlıyorlar…

Bunun son örneğini Göztepe Teknik Direktörü Nestor El Maestro verdi. Genç teknik direktör Galatasaray ile oynadıkları karşılaşmanın ardından yaptığı açıklamada, maçta kendilerinin lehine verilen penaltı kararlarının doğru, rakiplerinin lehine verilen penaltı kararlarının ise yanlış olduğunu söyledi. Sonra da kendilerine yapılan bu haksızlık nedeniyle Türk futbolu adına utanç duyduğunu ve bunun bir parçası olmaktan utandığını ekledi sözlerine.

Nedense herkes yenilince tepki gösteriyor, utanç duyuyor. İşler yolunda giderken kimsenin gıkı çıkmıyor. Haliyle, çifte standardın sunduğu geniş alanın konforuyla zerrece tutarlılık kaygısı gütmeden boş boş konuşanları ciddiye almak mümkün olmuyor.

Hep öyledir zaten. Lehte verilen penaltı kararları doğru, aleyhte verilen penaltı kararları ise yanlıştır. Daha ötesi aleyhteki penaltılar, kötü niyet göstergesidir/ürünüdür. Hatta daha da ötesi bir tezgahın parçasıdır…

Nestor El Maestro da mükemmel uyum sağlamış görünüyor sığ futbol kültürümüze!.. Cehaletin hüküm sürdüğü ortamda kendisinden maçın teknik analizini talep eden, takımdaki eksikliklerin, hataların, yanlışların nedenini/kaynağını soran kimse yok nasıl olsa. O da bu durumdan yararlanıyor ve hakemlere sallıyor. İşin kolayını bulmuş!.. 

Hakem saha içinde görebildiği ve kendince yorumladığı kadarıyla vermiş olsa penaltıları hadi bir derece. Ama hakem penaltı kararlarını, pozisyonları VAR’da farklı açılardan birkaç kez izleyerek verdi. Ve maçtan sonra da “Şu penaltı kararı yanlıştı” diyen bir yorumcu çıkmadı. VAR’daki görüntüleri hakemle birlikte ülkedeki milyonlarca insan da izliyor. Hangi hakem, buna rağmen göz göre göre yanlış karar vermeye cesaret edebilir ki? Hakemliğini anında bitirirler…

Nestor El Maestro, maçla ilgili bilgilendirici, açıklayıcı konuşmalar yapmak yerine yenilgiye bahane bulmak amacıyla saçma sapan laflarla hakemlere saldırdığı için utanmalı asıl. Bir teknik direktör için bundan daha utanç verici ne olabilir acaba? Hakem takıntısı, utancın bile çarpık şekilde ortaya çıkmasına yol açıyor.

Futbolu skor odaklı bakış açısına hapsedip ağırlıklı olarak hakemler üzerinden açıklayan, fanatizmle hemhal geri bir kültüre sahibiz. Ne gariptir ki, buraya gelen yabancılar da bu kültürün “cazibesine” kapıldıklarından olsa gerek bize benzemeye başlıyorlar. Hakeme itiraz etme, hakemi kandırma, hakemi baskı/etki altına alma, hakemi suçlama, hakemi hedef gösterme, hakemi tehdit etme gibi iğrençlikler bu kültürün başat ve normal kabul edilen özellikleri. Yöneticisinden teknik direktörüne, futbolcusundan yorumcusuna, eski hakeminden taraftarına kadar bütün unsurların hakemleri hedef tahtasına oturttuğu bu çürümüş kültürü dönüştüremediğimiz sürece daha nice utançlar yaşayacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın…

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa