Faşistçik

Türkler,

“Avrupa, Avrupa duy sesimiziiiii,

Bu gelen Türklerin ayak sesleriiii”

diye bağırsa iyi,

Araplar,

“Türkiye, Türkiye duy sesimiziiiii,

Bu gelen Arapların ayak sesleriiii.”

diye bağırırsa kötü, öyle mi?

Türkler, Almanya’da, Berlin’de Kreutzberg, Münih’te Goethestrasse, Paris’te Saint Denis, Londra’da Islington’da gettolaşırlarsa iyi; Suriyeliler, Afganlar, Iraklılar, Afrikalılar İstanbul’da, Antep’te, Urfa’da, Bursa’da birikirler, gettolaşırlarsa kötü, öyle mi?

Sen “Böyle giderse Gaziantep, Hatay, Urfa belediye başkanlıklarını Araplar kazanacak” diye ağlayacaksın, Hannover Belediye Başkanlığını Türk kazanınca, Hollanda’da iki Türk kadın bakan olunca alkışlayacaksın, öyle mi?

Sen “Ey Almanya’da, Fransa’da, Hollanda’da, Avusturya’da yaşayan Türk kardeşlerim. Bulunduğunuz ülkenin vatandaşlığını alın. Siyasete ve yönetime ortak olun, güçlenin” diye nutuk atarken iyi,

Suriyelilere vatandaşlık verilirken kötü, öyle mi?

Sen gidip Paris’te Fransız’a komşu olmaktan gurur duyacaksın, İstanbul’da Suriyeli komşuna nefret duyacaksın, öyle mi?

Senin kafadaki sen, Suriyeliye, Afgan’a, Iraklıya nasıl bakıyorsan, ondan ne kadar nefret ediyorsan, Senin kafandaki o da senden o kadar nefret ediyor.

Ve size dünyanın her yerinde “faşistçik” deniyor.