Ayvalık’ta satranç

Arzum Türkiye Kadınlar Satranç Şampiyonası 5 Mart’ta Ayvalık’ta gerçekleşecek. Uzun zaman önce huzurlu bir yaşam için Ayvalık’a yerleşmiş biri olarak turnuvanın burada yapılıyor olmasını son derece memnuniyetle karşıladım. Böylesi önemli turnuvaların her yıl Antalya’da beş yıldızlı ve pahalı otellerin Federasyonca kiralanarak sporculara fahiş fiyatlarla satılmasını ise halk ve satranç düşmanlığı olarak gördüm, görmeye devam ediyorum. Konuya devam etmeden önce biraz Ayvalık’tan bahsetmek istiyorum.

Ege’nin incilerinden biri olan Ayvalık, Balıkesir’in en batısında bulunan ilçesi ve ülkemizin en önemli turizm merkezlerinden birisidir. Tarihte çeşitli uygarlıklara ev sahipliği yapmış olan Ayvalık, 2017’den beri UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alıyor. Çam ormanları ve zeytin bakımından zengin olan ilçe aynı zamanda Ayvalık Adaları olarak bilinen takımadalarına sahiptir ve sit alanıdırlar. Bu takımadaları kuşbakışı görebileceğiniz “Şeytan sofrası” adı ile bilinen tepe, size hayatınızda her zaman göremeyeceğiniz inanılmaz bir görsel şölen sunar. Bu tepede gün batımı anında panoramik bir fotoğraf çekmemişseniz anılarınız eksik kalır. İlçe merkezinde eski Rum mimarisi hakimdir. Denizi pırıl pırıl, kumsalları davetkardır. Paşa Çorba Salonu’nda mideniz, Kaz Dağlarından gelen yüksek oksijen sayesinde ciğerleriniz bayram eder.

Ancak işin gerçeğini söylemek gerekirse yukarıda saydıklarımın bir tanesi bile Ayvalık’a yerleşme nedenim değildi. İlçeye ilk girdiğimizde pazara uğramış, aldıklarımızı arabaya taşıyorduk ki arkamızdan “Abi bakar mısın” diyen sesiyle pazarcının tezgahında unuttuğumuz üç liralık soğanla arkamızdan beş yüz metre yürüyerek gelip soğanı teslim etmesiydi beni etkileyen. Şenşakrak Şenol’da yemek yedikten iki gün sonra başka bir yerde otururken Şenol’un yanıma gelip “Abi sen iki gün önce şu kadar hesap ödemiştin, ben yanlışlıkla dört lira fazla almışım senden” deyip parayı iade etmesiydi. Matbaacının aynı zamanda fotoğraf gibi kara kalem resimler yapması, kıyıdaki tekne kaptanının beklenmedik bir anda trompeti ile kaptan köşkünden Ayvalık’a konser vermesiydi beni buraya aşık eden. Balıkçıların nasırlı elleriyle ağları temizlemesi, alın teriyle hayata tutunmalarıydı. Sabahın köründe geçen simitçiden simit alıp elli lira verdiğimde, “Abi bozuğum yok ama sen al simitleri parasını sonra verirsin” deyip gitmesiydi. Ki dert oldu içime, dört gün simitçiyi bekledim parasını vermek için. Diyeceğim o ki dünyanın en güzel yerlerinden biri olsa da Ayvalık, asıl güzelliği insanındadır. Doğaya duyarlı, adaletli ve bilinçli insanların çokluğu sayesinde rant odaklarına direnmeye devam ederek güzelliklerini korumaktadır. İnanıyorum ki Belediye Başkanı Mesut Ergin’in halk öncelikli politikalarının da Ayvalık’ın geleceğine önemli katkıları olacaktır.

Satranca dönecek olursak, Türkiye Kadınlar Şampiyonası’nın Sarımsaklı sahilindeki Ve Ayvalık Hotel’de yapılıyor olmasını doğru bulmuyorum. İlçe merkezinden uzakta, bu mevsimde soğuk rüzgarlar ve dalgalardan başka hiçbir özelliği olmayan Sarımsaklı sahilinin hiçbir cazibesi yoktur. Federasyon bu seçimle yine otel odalarını satarak sporcu ve ailelerini sömürmek peşindedir. Yedi günlük konaklama için bir sporcudan tek kişilik oda için 3 bin 100 TL istenmektedir. Oysa ilçede 350 kişi kapasiteli ve Milli Eğitim Bakanlığına ait her türlü imkana sahip, merkeze çok yakın Cunda Uygulama Oteli bulunmaktadır ve yedi günlük konaklama için tek kişilik oda fiyatı 1750 TL’dir. Üstelik Federasyon Başkan Gülkız Tulay isteseydi yapacağı görüşmelerle bu rakamı 1500 TL’ye pekala düşürebilirdi. Ancak satranç değil turizm federasyonu yönetme anlayışı ile aradaki kişi başı 1500 TL’lik farkı kasalarına atmayı tercih ettiler. Açık söyleyeyim, evimden Sarımsaklı’ya olan mesafe 10 km ama ben kızımı Türkiye Kadınlar Şampiyonası’na götürmezdim.