Ukrayna’nın işgali aynasında ‘ölü imparatorlukların hatırasıyla yaşayan’ Putinlerin sureti
Fotoğraf: Unsplash
Savaş halinin karamsarlığına yorulmasın… (sadece.)
Alametler sanki -evet, yine, bir kez daha- “Bunlar daha iyi günleriniz” sinyali veriyor…
Bakınız…
Çok değil daha beş on gün öncesine kadar…
Üçüncü dünya savaşı ihtimali muhtemelen sadece askeri simülasyonların, karargâhlarda senaryo çalışmalarının mevzusu idi…
Şimdi neredeyse her kanaldaki açık oturumlar bir şekilde şu soruya bağlanıyor:
Rusya’nın Ukrayna istilası “üçüncü dünya savaşına yol açar mı?”
(Yok; bu kez tipik medyatik köpürtme değil sanırım…)
Kiev görüntülerinin altına, KJ’ye dönüp dolaşıp ‘üçüncü dünya savaşı kapıda mı?’nın çengeli çakılıyor…
Bilhassa Putin’in ordusuna verdiği 27 Şubat 2022 günlü ‘Nükleer silahlar devreye girmeye hazır olsun’ emrinden sonra…
Nitekim hal ve gidiş, Einstein’ın o meşhur sözünün de tozunu aldı:
“Üçüncü dünya savaşında hangi silahların kullanılacağını bilmiyorum ama dördüncü dünya savaşında taş ve sopalar olacağını biliyorum” * ikazı daha sık hatırlanır oldu…
Einstein’ı tedirgin eden mertebeye ulaşır mıyız?..
Yani:
KALANLARIMIZI ANCA TAŞ VE SOPALARLA ‘VATAN SAVUNMASI’ YAPABİLECEĞİ BİR ÇAĞA FIRLATACAK ÜÇÜNCÜ DÜNYA SAVAŞININ EŞİĞİNE GELİR Mİ İNSANLIK?..
Sizce?
Halbuki çok değil, üç beş gün önce sormak bile aklım(ız)a gelmezdi..
Velev ki laf geldi oraya, “Nükleer dehşet dengesi”ne işaret eder…
‘Düğmeye basanı da yok edecek bir savaşı kim göze alır ağradaaş’ itirazı ile terslerdi(k)m...
Şimdi?!
Yazıya oturmadan önce bir kanalda “askeri uzmanlar” nükleer savaşı ateşledikten kaç dakika sonra Başkan’ın sığınağa girebileceği üzerine mülahazalarda bulunuyordu…
Doğrusu, sizi bilemem ama beni ters köşeye yatırdı, Putin…
Akıl ve izan sahibi varsaydığımız Putin, bağımsızlığını tanıdığı bölgelere demir atar, ABD emperyalizminin Ukrayna’nın içlerine çekme tahriklerine kapılmaz, “Ukrayna Rustur” niyetini fiile çıkaracak zeminleri hazırlamayı tercih eder, filan sanıyordum…
Heyhat… Vaziyet ortada:
Tüm öngörümü felç ederek Kiev’e dayandı adam…
Netice:
Muhtemel bir büyük sıcak savaşın cephe gerisinde olabilir miyiz?..
Soruyu meşru kıldığını zannettiğim şartlara değindim; fazlası yok bende…
Putin’in sınıfsal sağduyusuna güvenmek dışında…
Bittabi Rusya burjuvazisinin en irileriyle yaptığı toplantıda -farklı bir bağlamda- verdiği şartlı taahhüttü yeterli sayacaksak:
“Rusya, küresel ekonominin bir parçası olarak kaldığı sürece, kendimizi parçası hissettiğimiz bu sisteme zarar vermeyeceğiz.” (24 Şub 2022)
Ötesini muhakemenize emanet ediyorum.
Neyse…
SAVAŞ SALGININDAN KORUNMA TEDBİRİ: PROPAGANDA HENGAMESİ YAMULTUR VE UNUTTURUR; SIK SIK DÜRTMEK LAZIM HAFIZAYI…
Sahi Putin’in Ukrayna’yı istila hamlesine gösterdiği mazereti ne idi? Sıralayalım….
Putin’in temel argümanları iki ana başlık açıyor…
-- İlki… Emperyalist rekabeti sıcak savaşa dönüştürmeye dayanak oluşturacak “güvenlikçi” argüman:
“ABD/Batı emperyalizminin savaş aygıtı NATO Rusya’yı (ve aslında Rusya’dan başlayarak Çin’i de hedefleyen Asya’yı) çevreleyip kuşatmayı hedefliyor…”
Tek deyişle: El hak, doğru…
Devam etsin, Putin zihniyeti (mealen):
“AB’ye girerek Batı’nın ileri karakolu olacak Ukrayna’nın NATO’ya girmesini kabul edemeyiz; Moskova’nın güvenliğini tehdit eder…”
Özetle cevabım şu:
“Başkan Baba”:
Şayet BM meşru bir örgütse hâlâ, kurallarına uyacaksan; sana ne! Ukrayna’nın nereye üye olacağından!..
Olmaması için diplomasiyi, dahî kamu diplomasisini kullan, olmadı ona göre -istila filan dışında- güvenlik tedbirini al…
Aksi halde bugün Moskova için Ukrayna; yarın Ukrayna’yı da soğurmuş Rusya için Polonya… Sonra?!…
Türkiye’nin… Pardon Rusya’nın güvenliği komşu bir ülkeden/bölgesel nüfuz alanlarının oluşturulması ile başlar, demek de ne oluyor!..
Her ülke dişini geçireceği bir komşudan/bölgeden başlatırsa güvenliğini, nice olur dünyanın hali!..
Öyleyse terk edilsin bu emperyal planlar…
Hem bak…
Ekonomisine mekonomisine bakmayan haris, kifayetsiz muhterislerin emperyal heveskârlığını cesaretlendiren “su-i misal” olabilirsin, Bay Putin!”
HİTLER’DEN PUTİNLERE: LEBENSRAUM/YAŞAM ALANI
Uzatmayacağım; İkinci Dünya Savaşı’nı başlatan ana motivasyonlardan Hitler’in “Lebensraum” /Yaşam Alanı stratejisi ile Putin’in tavrının benzerliğine işaret eden Melih Pekdemir’in Birgün’deki yazısına** havale edeceğim, ötesi için meraklı sevgili okuru…
Zira öne sürdüğüm “Putin Türkiye dahil her yerde” ana fikrine ulaştıracak esas öteki argümanda eyleşmek istiyorum…
Putin’in Ukrayna’yı ilhakı kendine hak saymasına yol açan ikinci argüman şu…
-- Rusya’dan faklı Ukrayna diye bir ülke yoktur:
“Modern Ukrayna tamamen Rusya tarafından yaratılmıştır.” “Ukrayna'nın mimarı Lenin'dir.” (21 Şubat 2022)
“Ruslar ve Ukraynalılar aynı halktır.” (03 Mart 2022)
Çünkü:
Ukrayna (ve elbette öteki bölge halklarının ülkeleri) Çarlık Bakiyesi…
Putin Çarlık bakiyesi toprakları kaybettirdiği için reklam arası saydığı Bolşevik İktidarına bu nedenle pek öfkeli…
Ez cümle:
Putin’in ikinci argümanının literatürdeki karşılığı, ‘İrredantizm’ oluyor…
‘İrredantizm’ Türkçe'de "yabancı ülke yönetimindeki soydaşları gerekçe ederek yayılma, ilhak siyaseti" olarak tarif ediliyor… (bkz. Sözlükler)
Tarihsel tezahürleri ile ‘İrredantizm’in serüvenini merak edenler için
Ahmet İnsel’in yazısını bırakıyorum şuraya…***
Madem ‘Kitapta yeri’ var; berberce düşünme seansı için mola şart…
Kritik soru:
PUTİN KOMŞULARINI İSTİLA İÇİN TARİHTEN MEŞRUİYET DEVŞİRMEYE KALKAN, YERYÜZÜNDE EŞİ MENENDİ BULUNMAYAN İSTİSNAİ BİR ŞAHSİYET Mİ?..
Yoksa etraf Putinlerle mi kaynıyor?!..
Hassasiyet talep eder soru:
Hem de öyle sadece karar alıcılar seviyesiyle/iktidar sahipleriyle sınırlı olmayan…
Daha kötüsü ve tehlikelisi…
Bilinçleri ve hissiyatları manipüle edilmiş milliyetçi ve şoven hayallerle ayartılmış milyonlarca Putin mi var?
‘Her yer Rusya’… hadi öyle demesek de “Rusya yalnız değil” mi süfli hesap kitap işlerinde?
Cevabı almak için Birleşmiş Milletler’e uzanacağız…
Yazımıza başlığı veren Kenya’lı diplomatın konuşmasına götüreceğim sizi…
Tanıştırayım:
Büyükelçi Martin Kimani…
BM Güvenlik Konseyi’nin geçici üyesi Kenya’nın BM Temsilcisi….
Martin Kimani, Ukrayna’nın çağrısıyla acil (22 Şubat 2022) toplanan BM Güvenlik Konseyi’nde, anlayana kıssalarla dolu enfes bir konuşma yapmış…
‘Kıssa’ diyorum…
Zira Kimani, salt Putin’in Ukrayna hamlesine nasıl bakılması gerektiğine dair kıymetli bir perspektif sunmuyor…
Emperyal savaşların hedeflerini kitlelere nasıl mal eden/toplumsallaştıran ideo-politik argümana dair de ipucu veriyor… (zannımca.)
Kendi tecrübelerinden, Afrika’da yaşananlardan bahisle, dünden bugüne yeryüzünün Putin profillerinin tarihçesini sergiliyor…
Putin’in aynasında, cümle Putinleri resmederek gösteriyor…
Konuşmanın ruhunu veren iki bukle almak, maksadın ifası için kâfi gelir:
"ÖLÜ İMPARATORLUKLARIN CANLI HATIRALARINDAN KURTULMAYI, BİZİ YENİ TAHAKKÜM VE BASKI BİÇİMLERİNE GERİ DÖNDÜRMEYECEK ŞEKİLDE TAMAMLAMALIYIZ."
Tamamlıyor:
-- “Yayılmacılığın ve genişlemeciliğin etnik, ırksal, dini, kültürel her biçimini reddettik. Bugün tekrar reddediyoruz.”
Çağrı kime?
‘Sıcak’, somut adres; Putin…
Fakat onunla sınırlı olmadığı aşikâr…
Yusuf Karadaş da böyle düşünmüş olmalı ki…
Putin’in aynasında Yeni Osmanlıcılığın suretini görmüş…
Evrensel’de “Büyük Rus Milliyetçiliği ve Yeni Osmanlıcılık”ı yazarken, Kenyalı diplomatın beni esinleyen konuşmasından haberdar mıydı Karadaş, bilmiyorum…
Ama “ağzımdan almış” hissiyatıyla okuduğum yazısında, taşı tam gediğine koyuyor:
“Erdoğan yönetimi Rusya’yı eleştirirken ne söylüyorsa kendisi de fazlasıyla yapıyor. Çünkü uygulamaya çalıştığı yeni Osmanlıcı politikaya bakınca, bu politikanın büyük Rus milliyetçiliğine benzer iddialara dayandığı açıkça görülüyor.” ****
Karadaş’ın yazısını burada anlatmaya çalıştıklarımın muntazamca ifadesi sayarak, kaçıranlara tavsiye ederim..
***
Kendime söylev:
Savaşın pusunu kavileştiren medya bombardımanı altında koordinatları kaybedip yoldan çıkmamak için ifratla tefrit (‘tefrik’ değil, ‘tefrit’) salıncağından uzak durmalı…
Aman kaymasın, şakule mukayyet ol…
Dibine kadar savaşa ve işgale hayır derken, NATO’nun ve emperyalizmin savaş kışkırtıcısı kirli hesaplarına ısrarla dikkat çekmeyi ihmal etmemeli…
Cemi cümlemize:
Zira Ahmet Yaşaroğlu’nun vurguladığı üzere:
“… emperyalist paylaşım ve egemenlik mücadelelerinin sadece Ukrayna sorununda değil, hemen hemen dünyanın her bölgesinde sertleş(mekte)…”*****
Bilene… ki…
------
*Sağlamasını yapacak bilgim yok ama… Kimi malûmat sahiplerine göre, Einstein sarf etse de bu sözü, vecizenin sahibi değilmiş… Ondan evvel kullananlar olmuş…
** Melih Pekdemir, Ölüm alanı şimdi Ukrayna (birgun.net).
*** Ahmet İnsel : İrredantizm üzerine (cumhuriyet.com.tr)
**** Büyük Rus milliyetçiliği ve Yeni Osmanlıcılık! - Yusuf Karadaş - Evrensel; ayrıca bkz. dünkü yazısına: Ukrayna savaşı ve batı demokrasisinin sınırları - Yusuf Karadaş - Evrensel
****** Hesaplaşma büyük - Ahmet Yaşaroğlu - Evrensel
SATIR ALTINDAN NOTLAR…
HILLARY CLINTON’IN FANTEZİSİ DEĞİLSE, NE..?
Fikir jimnastiği vakti…
……
Üçüncü dünya savaşını tetiklemesinden endişe edilen Putin, ava giderken avlanabilir mi?
Yani:
‘Hep’e aşermişken ’hiç’ olabilir mi, tahtını kaybederek?
Bahsedilen o senaryodaki gibi:
Mesela savaşın uzamasının yıpratıcı dağıtıcılığı…
‘İçeride’ hedeflerine ulaşamadığı hissinin örgütlü bir toplumsal tepkiye dönüşmesi ve bunun muhtemel yıkıcı sonuçları… filan.
Hillary Clinton’ın “Ukrayna için Afganistan modeli önerisi” haberini okurken, depreşti ‘acaba’larım…
Clinton özetle demiş ki:
Sovyetler Birliği’nin 1980’deki Afganistan işgalinin ardından ABD’nin cihatçı güçlere verdiği desteğin benzerinin, bugün Rusya’nın istilaya soyunduğu Ukrayna’ya verilmesi gerekir. (2 Mart 2002)
Sabah Yazarı Mehmet Barlas’ın “CHP kapatılsın” minvalli döşemesini, tepkiler üzerine “kişisel fantezimdi” kıvırtmasının benzeri, belki Clinton’un çıkışı da…
Öyle de olsa…
Clinton’un teklifinden azade bir değerlendirmeyi hak ettiği kanısındayım, “Afganistan Modeli” ihtimalinin…
Zira…
ABD’nin SSCB’li yıllardaki Afganistan stratejisinin iş görmediğini herhalde pek söylenemez…
Yıpratma savaşı olarak takatinin kesilmesinde oynadığı rolle SSCB’nin çöküşünde rol oynadığı değerlendirmeleri abartılı bulunulabilir...
Lakin dedim ya, iş gördüğü kesin, zannımca…
Clinton’ın belki çıkıntılık sayılabilecek sözlerini ciddiye almamın sebebi ise ABD’nin ‘Ukrayna’ sürecinde giderek belirginleşen haldeki pozisyonu…
Rusya’ya karşı doğrudan cepheye asker sürmüyor misal, ama savaşı harlayacak silah yardımlarını eksik etmiyor, Washington…
İddialar doğru ise ABD’nin verdiği silah ve mühimmatın nevi de dikkate şayan…
Zira işaret edilen o ki, uzun süreli çete savaşının ikmali ile uzun süreli yıpratma savaşının sürmesini temine dönük, ABD’nin silah desteği Kiev’e…
Tamamlayıcı unsur sayılabilecek yaptırımlar keza…
Biden’ın telaşlı “ne işe yarayacak” itirazlarıyla karşılanan Rusya’ya karşı ekonomik yaptırımların, “orta ve uzun vadede sonuçları görülecek” açıklamaları, eğer tepkileri savuşturarak gönül almaya dönük değil de, planlı bir hazırlığın ürünü ise sahiden…
Kim bilir ABD’nin “çevreleme” suretiyle Moskova’nın takatini kesme politikası zaten devrededir belki de…
Putin tongaya düşmüş ve korktuğu şeyleri yaşamaya başlamış olabilir mi?
- 'Zamanın Ruhu' söyle bize: Sputnik’ten Sabah’a; grev kırıcıları ne yana düşer, bizim eski Beko İşçisi Kamber ne yana?.. 30 Eylül 2023 04:17
- ‘Beşli Çete’nin Nihat Özdemir’i ile İbrahim Çeçen Akbelen’de hayatı katlediyor ey insanlık… Desek, hedef mi göstermiş oluyoruz?.. 29 Temmuz 2023 04:40
- Muhasebe aynasına bakarak iğneli fıçıda dertleşme yazısı: Anlatılan sizin de hikayeniz olabilir mi? 18 Temmuz 2023 04:10
- Soner Yalçın’a Sözcü’deki okuru da sormalı: Kılıçdaroğlu’nu elimine etme karargahı olarak gösterilen, RTE’nin “Eski Özel Kalem Müdürü” Hasan Dağcı’nın yalısını yurt edindiğin iddiası doğru mu? 06 Mayıs 2023 04:38
- "Kılıçdaroğlu kazanamaz" yargısına iman ederek "millet"i devirmeye kalkmak, muhalefeti bölerek "Erdoğan kazansın" demenin Akşenercesi olur!.. 04 Mart 2023 04:22
- Atacağım hiçbir başlık, bu alengirli işleri izah edemez, isterseniz buyurun bir de siz deneyin… 24 Aralık 2022 04:48
- Otopsi Masası Raporu 2: Hulki Cevizoğlu gibi ikametgahını Saray’ın Bekçi Kulübesine aldıran ‘Ulusalcılar’ bakın kime benziyor… 10 Aralık 2022 04:27
- Otopsi masası raporu: Ahmet Hakan "gereğini yapıyor" olmanın gözünü çıkarırken, "yayın yasağını savunan genel yayın yönetmeni" olarak tarihe geçti 03 Aralık 2022 03:32
- Embedded Cüneyt (Özdemir) "Z Kuşağı"nı Saray'a "iliştirme" mesaisinde 03 Eylül 2022 04:20
- Halkı, basın özgürlüğü mücadelesiyle dayanışmaya çağırdığımız destek kuvveti saymakla yetinmeyelim… Medyanın demokratikleştirilmesi mücadelesinin kurucu öznesi, ikinci asli ayağı olarak örgütlemeyi tartışalım… 13 Temmuz 2022 04:40
- Rasim O. Kütahyalı herhangi bir devlet kurumunun elemanı mı? Değilse, neden ‘devletin bazı kurumlarındaki üstadlarımız’ diyor? Kim bu üstadları? 07 Haziran 2022 04:10
- İmamoğlu otobüsü devirdi – 2: Sol muhalefetin huzuruna Özkök ve Alçı ile çıkmanın, Cem Küçük ile ‘sivil ölüm’ mahkûmu 'Barış akademisyenleri’ni ziyarete gitmekten ne farkı var!.. 17 Mayıs 2022 00:06