BAL’ı sorgulamanın tam zamanı

Fotoğraf: Pixabay
Geçen hafta bu köşede, “Profesyonel Liglere Bir Adım Yakın Olanlar” başlığıyla BAL’da gruplarında lider durumda olan ve sezon sonunda 3. Lig’e yükselme yarışına girebilecek kulüplere yer vermiştim.
İsim isim tekrar saymaya pek tabii ki gerek yok; sadece rakamsal açıdan bir detaya dikkat çekmek isterim. Toplamda dokuz bölgede üçer gruptan oluşan, 27 grupluk BAL’da yedi grubun liderleri iki sezon önce pandemi nedeniyle Süper Amatör Lig’de sezon tamamlanmadan TFF kararıyla doğrudan yükseltilmiş kulüpler. Bu yedi kulüpten bazıları, geride kalan 2020-2021 sezonunda tablo netleşmediği ve aşırı sıkıştırılmış bir takvimle mücadele edileceği için lige katılım hakkını donduran, 2021-2022 sezonunda BAL’da ilk kez boy gösteriyor.
Yani basit bir hesapla, ligin zirvesinin dörtte birini pandemi dönemi kararları şekillendirdi.
Buna mukabil, her grupta son iki takım küme düşecek. Yani, 54 kulüp sezon sonunda BAL’a veda edecek. Düşme hattına göz attığımız zaman ise 32 kulübün koronavirüs gerekçesiyle SAL’dan sezon tamamlanmadan BAL’a yükseltilen ekipler olduğunu görüyoruz.
Bu da basit bir hesapla düşme hattının yüzde 59’una karşılık geliyor.
Normal sezonlarda da benzer bir oranı, BAL’a 3. Lig’den düşmüş veya yeni yükselmiş kulüplerden oluşan bir karma yapıyla görebiliyorduk. BAL’da oynamak kolay değil, sezonun dinamizmine veya geçen haftaki yazımda adını zikrettiğim bazı kulüplerde olduğu gibi 10 yıldır, yedi-sekiz yıldır bu ligde oynayan kulüplere karşı mücadele etmek kolay değil. Fakat zirvenin dörtte birinin, BAL’a yeni yükselmiş/yükseltilmiş kulüplerden oluşması ilginç. Bu durum bize Bölgesel Amatör Lig’e yükselme statüsünü sorgulama zamanının geldiğini fısıldıyor.
Zira normal şartlarda il kontenjanı dediğimiz bir garabet var. Bu garabete göre, örneğin dört İstanbul takımının mücadele ettiği bir ligde hiçbirisi şampiyon olmazsa, bu dört takım arasında son sırayı alan kulüp ligde isterse beşinci sırada olsun doğrudan küme düşebiliyor ve İstanbul kulüpleri arasında dördüncü sırayı alan kulüp keza ligde isterse dördüncü sırada olsun, küme düşmemek için Süper Amatör Lig’de yükselme statüsünü üçüncü sırada tamamlamış olan İstanbul kulübüyle baraj maçı oynayabiliyor… (SAL yükselme grubunu lider tamamlayan kulüpler doğrudan yükseliyor, il kontenjanına bağlı) Baraj maçında ise BAL kulüpleri daha avantajlı oluyor; zira sezon boyunca fiziksel açıdan daha farklı pek çok kulüple mücadele edebilme şansı buldukları için tabir-i caizse daha idmanlı oluyorlar. Haliyle Süper Amatör Lig’den yükselmek için baraj maçı oynayan takım, eve eli boş dönüyor…
Pek tabii ki, istisnaları var. Şimdiye kadar baraj maçıyla BAL’a yükselebilmiş SAL kulüpleri de oldukça fazla. Ancak bu durum, bize önümüzdeki tabloyu sorgulamama kolaylığı sunmamalı. Pandemi önlemlerinin bitmesiyle birlikte BAL’ı ve SAL’ı yeniden şekillendirerek; profesyonel liglere yükselmeyi gerçekten hak edebilen Süper Amatör Lig kulüpleri için daha adilane bir statü getirilmesi gerekiyor.
Bu, TFF’nin geleceğe olan bir borcu gibi adeta…
Evrensel'i Takip Et