Ukrayna milliyetçileri ve SSCB
![](https://www.evrensel.net/images/840/upload/dosya/205610.jpg)
Fotoğraf: Aytaç Ünal/AA
Rusya’nın Ukrayna’yı işgal harekatı başlayınca, yıllar önce okuduğum iki biyografi kitabındaki anlatılanlar aklıma geldi. Maalesef kitapları şu an bulamadım. Anlatacaklarım o nedenle yer ve isim olmadan hikaye edilecek.
İlki bir SSCB istihbaratçısının anıları. SSCB askeri istihbaratında çalışıyor. İyi bir komünist. Ukrayna kökenli. Daha Hitler SSCB’ye saldırmamış. Ukrayna Sosyalist Cumhuriyeti’ni yıkıp burjuva bir hükümet kurmaya çalışan milliyetçi örgüt ve gruplar var. Kahramanımız bu örgütler içinde çalışmaya gönderiliyor. Örgütler içinde çalışıyor. Onların güvenini kazanıyor. İstihbarat topluyor ve milliyetçi Ukraynalıların en önemli şefinin güvenini kazanıyor. Onunla sık sık Viyana, Budapeşte gibi yerlerde buluşuyor. Kuryelik yapıyor, verdiği silahlı eylemleri gerçekleştiriyor. Milliyetçi şef puro, konyak, çikolatayı seviyor. Kahramanımız, şef ile her buluştuğunda bunlardan birini hediye olarak götürüyor. Ve artık, şefin öldürülmesine karar veriliyor (Şimdiki moda deyimiyle etkisiz bırakılma). Viyana ya da Budapeşte’de bir kafede buluşuyorlar. Şefle merhabalaşıyorlar, içeceklerini söylüyorlar, puro kutusunu şefe uzatıyor kahramanımız ve tuvalete girmek için izin istiyor. Tuvalette iken puro kutusunun içine saklanmış saat ayarlı bomba patlıyor ve Ukrayna’nın en önemli milliyetçi şefi ölüyor.
İkinci hikaye Ruzi Nazar’ın biyografi kitabından. Kitap Enver Altaylı tarafından yazılmış ama yazılanlar Ruzi Nazar ve oğlu tarafından onaylanmış. Ruzi, Özbek bir tüccarın oğlu. Sovyet devriminde henüz çocuk. Babası ve yakınları devrime karşı. Gizli gizli devrim karşıtı faaliyetlere katılıyorlar ama açıktan bir şey yapamıyorlar. Devrimden sonra üniversiteye gidiyor. Genç Komünistler Birliği üyesi oluyor. Ama, Özbek milliyetçisi ve devrime ve sosyalizme samimi olarak katılan biri değil. Savaş başladığında bir askeri birliğin komutanı olarak savaşa katılıyor. Ukrayna’da Alman askerlerine esir düşüyor. Burada biraz muğlaklık var. Savaşarak esir mi düştü, yoksa gönüllü olarak teslim mi oldu çok açık değil. Esir kampında bir süre kaldıktan sonra Alman ordusu saflarında Sovyet askerlerine karşı savaşmayı kabul ediyor. Almanlar Ruzi’yi takdir ediyor ve ona yeni bir görev veriyor. Ukrayna milliyetçilerine katılarak esir Sovyet askerlerine antikomünist propaganda yaparak onları Ukrayna milliyetçi silahlı güçlerine katmaya çalışıyor. Daha sonra yeni görev veriliyor. Almanlara esir düşmüş Asyalı Türki askerleri örgütleyerek Türki taburların Sovyet askerlerine karşı savaştırılması. Ruzi bu konuda çok başarılı oluyor. Esir kamplarını dolaşıp Asyalı askerleri ikna edip askeri birliğine katıyor. Müslümanlık, milliyetçilik ve SSCB yıkıldıktan sonra kurulacak Türki cumhuriyetlerde onlara mevki vaatleri ikna yöntemlerinden bazıları. Fakat işler düşünüldüğü gibi gitmiyor. Almanlar yeniliyor. Ukrayna milliyetçi orduları ve Asyalı birlikler ya SSCB ordusuna esir düşüyor ya da Avrupa’da kaçak dolaşıyor. Ruzi de İtalya’ya kadar kaçıyor. Uzatmayalım. Sonra ABD’ye teslim oluyor ve onların hesabına çalışmaya başlıyor. Bu sefer ABD adına Asyalı kaçak askerleri örgütleme, onlar üzerinden Asyalı SSCB cumhuriyetlerinde antisovyet muhalefeti örgütlemeye başlıyor. CIA’ya katılıyor. Türkiye, Pakistan, Suudi Arabistan Malezya vb. ülkelerde dolaşarak Asya cumhuriyetlerinde Müslüman örgütleri oluşturmak, CIA iş birlikçisi gruplar oluşturmak için otuz yıla yakın çalışıyor. Türkiye’de de Kontrgerilla Örgütünün kurulmasında ve yönetilmesinde önemli rol oynuyor. Türkiyeli milliyetçilerin ikonu. Enver Altaylı gibi yetiştirdiği ve istihbaratçı olarak milliyetçi partilerde yönetici olarak çalışan elemanları var.
Diyeceğim, bugünkü Ukraynalı milliyetçilerin kökleri yüz yıl öncesine kadar uzanıyor. Sovyet devriminden sonra Sosyalist Ukrayna Cumhuriyeti’ne karşı mücadele eden, İkinci Savaş sırasında Almanların yanında Sovyet ordularına karşı savaşanları milli kahraman kabul ediyorlar.
Tabii, Ukrayna milliyetçilerinin antikomünistliği ve geçmişleri Rusya’nın işgal harekatını haklı çıkarmaz. Keşke, Ukrayna halkı ne Rusya baskısı ne de ABD ve müttefiklerinin kışkırtması ve Neonazi Ukraynalıların zorbalığı olmadan kendi kaderlerini tayin edebilseydi. Birbirleri ile ölümüne savaşan iki büyük emperyalist güç arasında ezilme durumunda kalmasaydı.
![Almanak 2024 | Soykırım gölgesinde geçen seçim yılı: Biden’ın yaptıkları Trump’ın yapacaklarının teminatı](https://www.evrensel.net/images/330/upload/dosya/266945.jpg)
Evrensel'i Takip Et