09 Mart 2022 00:16

Savaş tarifsiz bir acıdır, gidene de kalana da

Antalya'da yaşayan Ukraynalıların Rusya'nın saldırılarını protesto etmek üzere gerçekleştirdiği eylemden bir fotoğraf.

Fotoğraf: Zehra Tekeci/AA

Paylaş

Geçtiğimiz günlerde 1969 yılı Belfast’ını anlatan bir film vizyona girdi. Kenneth Branagh’ın yönetmenliğini yaptığı 2021 yapımı bu film, Belfast’ın kuzey mahallelerinden birinde yaşayan Protestan bir ailenin 1969 yazından itibaren iç savaşla birlikte değişen hayatlarını konu alıyor. Katoliklere yönelik saldırı ve yağmalara katılmayan, saldırgan Protestanların yanında saf tutmayı açıkça reddeden, bu nedenle de söz konusu grupların şiddetine maruz kalan iki çocuklu bir çiftin Belfast’ı terk etmek zorunda kalmalarının hikayesi bu.

Film savaşın ne demek olduğunu bir kez daha gözlerimizin önüne seriyor. Hem de üzerinde pek de durulmayan, fazla konuşulmayan yönlerini ön plana çıkararak. Bugünlerde Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısı ve işgali nedeniyle bir kez daha ve tekrar tekrar düşünmemiz gereken savaşın ne menem bir şey olduğunu ve insan yaşamı üzerindeki etkilerini bize hatırlatıyor.

Film sokakta neşe içinde oynayan çocukların görüntüleriyle başlar. Protestan ve Katolik ailelerin çocukları hep birlikte Belfast’ın tozlu sokaklarında koşup oynarken, etraf cıvıl cıvıl sesleri ile şenlenmektedir. Derken bir grup Protestan genç Katoliklerin ev ve dükkanlarına saldırmaya başlar ve evlerin camlarını aşağıya indirirler. “Burayı Katoliklerden temizleyeceğiz” sözleri çocuk cıvıltılarının yerini alır. Buna karşılık karşı taraftan gelen ilk tepki de “Çocukları içeri alın” biçimindedir. Sokakta oynayan çocukların yerini silahlar ve bombalar alır. Savaş ortamında ilk kaybolan da çocuk sesi ve neşesidir. Sonrasında da büyüklerin şarkıları, dansları, yaşam sevinçleri giderek silikleşir.

Film boyunca çatışmanın bir tarafı (Protestan çeteler) sürekli olarak savaşta taraf olmanın kaçınılmaz olduğunu dayatma peşindedir. Nitekim taraf olmayı reddeden bu aileye de rahat vermezler: tehditler, haraca kesmeler, rehin almalar… Savaş insanları taraf olmaya zorlar. Bir tarafa yönelik saldırıda bulunmuyorsan, şiddeti, yağmayı reddediyorsan, “savaşa hayır” diyorsan hain ilan edilirsin. Hele de Protestan isen ve Katoliklerin haklarına sahip çıkıyorsan, Rus isen ve bu savaş dursun diyorsan, “hain” damgası yersin, şiddete maruz kalırsın. Sen de artık bir düşmansındır ve açık hedef haline getirilirsin.

Savaş yaşadığın, yaşmaktan mutlu olduğun yerleri bugünden yarına, her şeyini geride bırakarak terk etmektir. Şayet gidebilme imkanın varsa. Zira, herkes gidemez savaşta, olanakları olanlar gidebilir.

Savaşlarda gidenler en başta sevdiklerini geride bırakır. Bazılarını yeniden göremeyebileceğini bilerek yollara düşer. Savaş koşulları, kişinin en yakınlarının cenazesini görmesine bile müsaade etmez. Zorunlu ayrılıkların adıdır savaş. Yüreğini geride bırakmanın adı. Bir küçük çanta ile -onu da alabildiysen eğer- yollara düşersin, yaşamın her şeyiyle geride kalmıştır artık. Zaten filmde de söz konusu aile, yıllarını geçirdikleri evlerini ve en yakınlarını geride bırakarak küçük birer çantayla çıkıp gitmek zorunda kalır. Zira savaş koşulları o evde yaşamlarını sürdürmelerine müsaade etmez. Anlayacağınız, ne kadar direnseler de gitmek zorunda kaldılar. Eşlerini, çocuklarını savaşmak için geride bırakan binlerce Ukraynalı gibi. Bir gün geri dönerlerse şayet, geride evlerini, eşlerini, çocuklarını bulabilecekler mi hiç bilmeden yollara düştüler. Sahi, savaştan kaçan kaç Suriyeli ülkesine, evine dönebildi, hayatta kalabildi ve yeni bir yaşam kurabildi?

Savaş yersizlik, yurtsuzluktur. Savaş ayrılıktır. Savaş tarifsiz bir acıdır. Gidene de kalana da… Zaten tam da bu nedenle olsa gerek, film de üç kesime atfediliyor: “gidenlere”, “kalanlara” ve “kaybettiklerimize”.

İnsanlar tarihlerini ve sevdiklerini bombaların altında bırakıp belirsiz yollara düşmesin, kimse ölmesin, büyük acılar yaşanmasın, yaşanmakta olanlar son bulsun diye, bir kez daha haykıralım: “SAVAŞA HAYIR!”

 

 

 

 

 

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa