09 Mart 2022 23:05

Geleceğe mektup

Fotoğraf: Unsplash

Paylaş

Seksenli yılların başındaydık. PTT o zaman tek parçaydı. Dünya, “Özelleştirme, liberalleşme” adı altında halkın birikimini seçilmiş adamlara aktarmanın savunucusu komisyoncu politikacıları başa getirmişti ama henüz telefonun T’si PTT’den ayrılıp Ortadoğu milyarderlerine peşkeş çekilmemişti.

Gazetede bir ilan gördük.

“2000 yılına mektup yaz. 1 Ocak 2000’de mektubunuz size gelsin.”

Hani şu herkesin dünya altüst olacak, bilgisayar sistemleri çökecek, bankalar karışacak, uzay birbirine girecek diye beklediği 1 Ocak 2000’e.

2000 yılına 18 varken, geleceğe mektup.

Hiç gelmez sandığımız ama yine de yazdığımız mektup tam gün ve saatte elimize ulaştı. 18 yıl sonrası için yaptığımız kehanet tutmamıştı. Güzel bir dünya hayalimiz, kazanan, üreten ve adaletle paylaşan bir dünya hayalimiz tutmamıştı. Evet, emek kavgası, ekmek kavgası devam ediyordu ama dolar milyarderi sayımız, işsiz sayımızla birlikte artıyordu.

Aradan bir 21 yıl daha geçti. Paylaşım savaşı sürüyor. Dünya halkları, mühendislerin, teknisyenlerin, “savunma sanayii” adı altında ürettikleri saldırı silahlarıyla can vermeye, evini, mahallesini, geçmişini kaybetmeye devam ediyor.

Savaş, dünya servetini yeniden paylaşma savaşı olmaya, vatan, tek bir tapusu, ağacı, kulübesi, işi olmayan insan için uğruna ölünmesi gereken, zenginlerinin daha da zengin olduğu, gümrük duvarlarıyla korunduğu toprak parçası olmaya devam ediyor.

Dünya bir indirse şalterleri, bir çıkarsa tulumları, emekçi çocukları bir bıraksa silahları, bir anlasa vurup öldürdüğü gencin de kendi gibi emekçi olduğunu, bir anlasa savunma sanayi diye yutturulan şeyin insan öldürdüğünü. Sınırlar kalksa, savaşlar bitse. Kendini ayrıcalıklı sayıp daha fazla isteyenler tükense.

Biz de zevkle okusak geleceğe yazdığımız bu mektubu, “Bu kez tutturduk” diye.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa